Sabah kahvesi sanıldığı kadar masum değil: Stresi fırlatıyor

Sabah içilen kahvenin etkileri merak ediliyor. Sabah kahvesi gerginliğe yol açıyor. Aynı zamanda vücudun ritmini de bozuyor. Peki sabah kahvesi nelere yol açar?

HABER MERKEZİ

Dünya çapında milyonların güne başlama ritüeli olan sabah kahvesinin beklenmedik bir performansı düşürme etkisi olduğu bilimsel araştırmalarla doğrulandı. Uzmanlar, bu yaygın alışkanlığın optimal verimlilik ve enerji seviyesi üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekti.

Tüm dünyada güne zinde bir başlangıç yapmanın anahtarı olarak görülen ilk yudum kahve, sanılanın aksine vücudun biyolojik ritmini bozarak gün içindeki verimliliği ciddi ölçüde düşürdüğü belirtildi.

Bilim dünyası ve yabancı uzmanlar, sabahın ilk saatlerinde içilen kahvenin kortizol hormonu seviyesi üzerindeki etkisine odaklandı.

KORTİZOL ZİRVESİNDE KAFEİN ETKİSİ

Kanada'daki Western Üniversitesi'nden sinirbilimci Dr. Steven Miller, konuya dair önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Miller, biyolojik ritim araştırmalarında, vücudun doğal olarak sabah 08:00 ile 09:00 saatleri arasında en yüksek kortizol seviyesini sergilediğini ifade etti.

Kortizolün, "stres hormonu" olarak bilinmesine rağmen, aslında vücudu uyandıran ve enerjiyi yükselten temel hormon olduğunu vurguladı.

Dr. Miller, bu yüksek kortizol zirvesi sırasında kafein tüketiminin, vücudun doğal uyanma mekanizmasını zayıflattığını ve zamanla kafeine olan toleransı artırdığını dile getirdi. Bu durumun, kişilerin aynı uyanıklık hissini yakalamak için daha fazla kahveye ihtiyaç duymasına yol açarak bir kısır döngü başlattığını kaydetti.

ÖĞLEDEN SONRA ÇÖKÜŞÜNÜN GERÇEK SEBEBİ

New York merkezli beslenme uzmanı ve yazar Laura J. Cipullo ise, sabahın erken saatlerinde alınan kafeinin, kortizol seviyesini aniden yükseltip düşürerek öğleden sonra yaşanan ani "enerji çöküşü"nü tetiklediğini belirtti.

Cipullo, "Sabah 07:00'de içilen bir fincan kahve, zaten zirvede olan kortizolü yapay olarak daha da yukarı çeker. Etkisi geçtiğinde ise, vücut doğal ritminde olması gerekenden daha derin bir düşüş yaşar. Bu da odaklanma zorluğu ve yorgunluk hissini beraberinde getirir" ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, kahve tüketimi için en ideal aralığın kortizol seviyesinin düşmeye başladığı sabah 09:30 ile 11:30 arası olduğunu tavsiye etti.

BİLİMSEL BULGULAR NE DEDİ?

Son yıllarda yapılan geniş kapsamlı bilimsel çalışmalar da bu görüşleri destekledi.

"Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism" dergisinde yayımlanan bir araştırma, düzenli olarak kortizol zirvesi sırasında kafein tüketen bireylerde, kafeinin uyarıcı etkisine karşı hızla tolerans geliştiğini ve bu kişilerin ilerleyen dönemde uyanıklık sağlamakta zorlandığını gözlemledi.

Uzmanlar ve bilim insanları, kahve tutkunlarının bu alışkanlıklarını biraz erteleyerek, vücudun doğal hormonal döngüsüne uyum sağlamaları durumunda, kahveden alınan verimin artacağını ve gün boyu süren daha dengeli bir enerji seviyesine kavuşacaklarını ifade etti.