Parkinson'un 11 belirtisi ve tedavi yöntemi!

‘Parkinson nedir? Parkinson belirtileri nelerdir?’ soruları araştırılan konular arasında yer alıyor. Parkinson, beyin hücrelerinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Beyin hücrelerindeki bu yetersizlik süreci nörodejenerasyon olarak adlandırılır. Parkinsonda en erken belirtilerinin enterik sinir sistemi, alt beyin sapı ve koku yollarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Parkinson hastalığı bu bölgelerden beynin daha üst bölgelerine doğru yayılır.

Parkinson aşamalı şekilde ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık sırasında görülen el, kol, bacak ve yüz titremeleri gibi belirtiler de zamanla artar. Parkinson ilerledikçe kişi günlük ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir duruma gelir. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Parkinson hastalığında en önemli durumlardan biri, erken teşhistir.    PARKİNSON NEDİR?   Bir sinir sistemi hastalığı olan parkinson, beyin hücrelerinde işlev kaybı ve hücre ölümü nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Genellikle orta yaş grubunda görülen bu hastalık kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülmektedir. 45-50 yaşından sonra görülme sıklığı gittikçe artan parkinson, 65 yaş sonrasında her 100 kişiden 1’inde görülmektedir. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de yaklaşık 60.000 parkinson hastası olduğu belirtilmiştir. Aynı zamanda alzheirmer hastalığından sonra en sık görülen nörolojik bir rahatsızlıktır.   Parkinson hastalığı beyinde dopamin üreten hücrelerin ölmesi nedeniyle meydana gelmektedir. Parkinson hastalığı genellikle titreme şeklinde kendini göstermektedir. Titremenin yanı sıra hareketlerde yavaşlama, çenede titreme, konuşma hızının yavaşlaması, depresyon, küçük adımlarla yürüme ve sık sık düşme gibi birçok belirti parkinson hastalığını işaret etmektedir.    PARKİNSONUN BELİRTİLERİ NELERDİR?   Vücuttaki dopaminin azalmasıyla birlikte belirtiler kendini göstermeye başlar. Başlangıçta hafif belirtilerle kendini gösteren parkinson, dinlenme esnasında meydana gelen titreme ile belirti göstermektedir. Bu titreme uyku esnasında meydana gelmezken stres ve yorgunluk titremeyi tetiklemektedir. Her hastalıkta olduğu gibi parkinsonda da gözetilen belirtiler farklılık taşıyabilir. Kimilerinde titreme ilerleyen dönemlerde orta çıkarken kimilerinde ise hiçbir zaman titreme görülmez. Sinir sistemi hastalığı olan parkinson, ilerleyen dönemlerde yürümede güçlük ve sık sık düşme gibi problemlerin oluşmasına neden olur. Hareketler yavaşlar ve yürürken küçük adımlar atılır. Kasları doğrudan etkileyen parkinson, yürüme sırasında kollarda sallanmaya neden olur. Sinsi ve yavaş yavaş ilerleyen bu hastalık konuşmada ve el yazısında değişikliklere neden olur. İlk başta basit ve olağan bir durummuş gibi görünen bu sıkıntılar aniden ortaya çıkar. Konuşurken normalden daha hızlı ve alçak sesle konuşmak gibi belirtilerin yanı sıra konuşma esnasında el kol hareketlerinde ve yüz mimiklerinde azalma görülür. Aynı zamanda el yazısında değişiklikler görülür.  Göz ve kas hastalıklarının belirtisinden ayrıştıran en önemli nokta aniden ortaya çıkmış olmasıdır. El yazısında küçülme, harf ve kelimelerin birbirine yaklaştırılarak karışık bir görünümde olması parkinson hastalığının belirtileri arasında sayılmaktadır.   PERKİNSON HASTALIĞINDA GÖRÜLEN DİĞER BELİRTİLER NELERDİR?   • İdrar tutamama • Mimiklerin azalması • Yutkunma güçlüğü • Kabızlık • Tükürük miktarında artış • Duruş bozuklukları • Denge kaybı • Depresyon • Sık sık düşme • Kelimelerin son hecesinin tekrar edilmesi • Dakikalarca süren göz kayması   PARKİNSON NASIL TEDAVİ EDİLİR?   Hastalığın meydana gelmesine neden olan dopamin eksikliğinin giderilmesi için ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Her hastalığın tedavisinde olduğu gibi parkinsonda da erken teşhis oldukça önemlidir. Uygulanacak ilaç tedavisi ile hastalığın neden olduğu olumsuzluklar en aza indirilmektedir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen hastalarda cerrahi yöntem uygulanmaktadır. Cerrahi yöntem ile beynin farklı bölgelerine elektronlar yerleştirilir. “Derin beyin stimülasyonu” olarak adlandırılan bu işlem parkinson belirtilerinin azaltılmasını hedeflemektedir. Uygulanan ilaç tedavisi ve cerrahi tedavilerin yanı sıra Koenzim Q10 adı verilen vitamin benzeri doğal bu madde, hücreler arası elektron taşınmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda balık, kırmızı et, kümes hayvanları, sakatat, yer fıstığı ve soya yağı Kuenzim Q10 tarafından zengin besinlerdir.