Ozan Güven kadına şiddet olayına tepki yağdı! Uzmanlar nasıl yorumladı?

Ozan Güven'in Deniz Bulutsuz'u darp iddiası medyada geniş yankı bulurken binlerce insan sosyal medyadan kadına şiddete tepkisini dile getirdi. Hatta birçok insan ''Ozan Güven kadına şiddet'' diye arama motorlarında araştırma yapmaya başladı. Her geçen gün başka bir kadına şiddet olayı önümüze geliyor. Ozan Güven-Deniz Bulutsuz sadece bunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki, sorun ne? Neden insanlar şiddete bu kadar meyilli? Sonu gelmeyen şiddet olaylarını Uzman Psikolog Derya Yalçınkaya'ya sorduk. İşte 7'den 70'e şiddetin nedenleri ve sonuçları...

Sanatçısından doktoruna kadar her alanda şiddet olaylarının artması gündemden düşmüyor. Son olarak Ozan Güven'in Deniz Bulutsuz'u darp iddiası sosyal medyada bardağı taşıran son damla oldu. Binlerce insan Ozan Güven'in kadına şiddetle ilgili tepkisini dile getirdi. Aslında bu ilki değil ve muhtemelen sonuncusu da olmayacak. 

Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya değerlendirmelerde bulunan Uzman Psikolog Derya Yalçınkaya, kadın-erkek ayrımı olmaksızın şiddetin psikolojik olarak nasıl başladığını ve şiddete meyilli insanların özelliklerini anlattı. Neden kadına veya erkeğe şiddetin bir türlü sonu gelmiyor? Şiddetin sebepleri nelerdir? Gelin birlikte göz atalım...

KİMLER ŞİDDETE MEYİLLİ?

Özellikle alkol ve uyuşturucu kullanan insanların şiddete daha meyilli olduğunu söyleyen Psikolog Derya Yalçınkaya, şunları söyledi:

"Antisosyal bozukluğu olanlar, psikozlar ya da bu anlamda rahatsız olan bireyler çeşitli nedenlerle depresyona giriyor. Şiddetin nedeni olur diyemeyiz. Ama bunlar şiddeti artıran faktörlerdir. Özellikle psikolojik sorunlar, depresyon gibi durumlarda insanlar şiddet uygulayabiliyor. Bir kere şiddete maruz kalırsanız maalesef şiddete bundan sonra maruz kalabileceğinizle ilgili inanç oluşabilir. Çünkü şu ana kadar gözlemlerime göre "Şiddet bir kere oldu bir daha olmuyor." diye düşünmemek gerekiyor. Mümkün olduğunca şiddete maruz kalan bireylerin susmaması ve gerekli yerlere bu durumu bildirmesi gerekiyor. Bu noktada en azından kendilerini yalnız hissetmemeliler. Bir kere olduğunda dahi bildirilmeli ve o kişinin psikolojik destek alması sağlanmalıdır."

ŞİDDET ÖNCE TEHDİTLE BAŞLIYOR

İlişkilerde şiddetin sözel olarak başladığını belirten Derya Yalçınkaya, "Genellikle kadın veya erkek arasında sözlü şiddet 'Sana onu yaparım, bunu yaparım' gibi tehditlerle başlıyor. O yüzden bu gibi tehditler aslında sinyaldir. Bugüne kadar hiç yapmamış olması şiddet uygulamayacağı anlamına gelmez. O yüzden bu şekilde tehditler dikkate alınmalıdır. Belki de o an ev veya bulunulan yer terk edilmelidir. O kişi alkol veya uyuşturucu kullanıyorsa daha dikkatli olmak gerekir. Ayrıca psikolojik yardım almasına destek verilmelidir." dedi.

ŞİDDET UYGULAYAN KADINLARIN DA PSİKOLOJİK DESTEK ALMASI ŞART!

Öfke kontrolü yapamayan bireylerin de şiddete meyilli olabileceğini söyleyen Yalçınkaya, "Özellikle pandemi sürecinde herkes tahammülsüz. Herkesin kendisiyle ilgili değerlendirme yapması gerekiyor. Bir noktadan sonra kadın veya erkek ayırmaksızın tahammül gücü azalıyor. Bu durumu sadece kadınlar tarafından algılamayalım. Şiddet gören erkekler için de bu öneriler geçerli. Bu süreçte öfke kontrolü konusunda sorun yaşayanların destek alması gerekiyor." ifadelerini kullandı.