Gizemli bir spor dalı: Oryantiring nedir?

Oryantiring bir spor çeşididir ve haritayla yön bulma dayanır. Sporcular kendilerine verilen oyun alanının haritalarında belirtilmiş hedefere sırasıyla ve en kısa sürede ulaşmaya çalışırlar. Kontrol noktalarınsa turuncu-beyaz bayraklar bulunur. Oryantiring sporcuları bayrağın yanındaki zımbayı ellerindeki fişe basarak kontrol noktasına ulaştıklarını kanıtlarlar. “Oryantiring nedir? Nasıl oynanır?” sorularının yanıtı haberimizde…

Oryantiring sporunda amaç belirlenen hedefi en kısa sürede tamamlamaktır. Bu sporda tüm hedeflere ulaşamayan yarışmacı diskalifiye edilmektedir. Yarışmacı hangi yolu izleyeceğine elindeki pusula ve harita yardımıyla kendisi karar vermektedir. Yarışmacıların birbirini takip etmesi kurallara aykırıdır bu yüzden yarışmacıların birbirini izlememesi için başlangıç noktasında yarışmacılar arasında birkaç dakika ara verilir. Yarışmacılar parkur boyunca karşılaşsalar bile birbirlerini takip etmemelidir.

Oryantiring (yönbul, orienteering) harita yardımıyla yön bulmayı içeren, zamana karşı yapılan bir spor. Farklı arazi koşullarında yapılabilse de genellikle ormanlık arazide yapılması tercih edilmektedir. Çoğu ülkede federasyonlar halinde örgütlenmiştir ve belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilir.

Tarih

Oryantiring kelimesi, İngilizce orienteering kelimesi aracılığıyla, İsveççe orientering kelimesinden dilimize geçmiştir. Oryantiring, 20. yy.ın başında İskandinavya’da bir spor halini aldı. İlk resmi faaliyet 1918’de İsveç’te Albay Ernst Killander tarafından yapıldı. O tarihten sonra ilgi hızla arttı ve ülkedeki en yaygın sporlardan biri halini aldı. Uluslararası Oryantiring Federasyonu 1961 yılında kuruldu. Oryantiring günümüzde pek çok ülkeye yayılmış bir kitle sporudur. İsveç’teki O-ringen faaliyeti her yıl on binlerce sporcuyu bir araya getirmektedir. (McNeill, 1996)

Türkiye’de oryantiring, 1970’lerden beri silahlı kuvvetlere bağlı kurumlar ve diğer kamu kurumları bünyesinde yapılmaktadır.. 1999’da İstanbul ve Ankara’da halka açık oryantiring grupları kurulmuş ve faaliyete başlamıştır. Türkiye’de resmi örgütlenme çalışması 2001 yılında başlamış ve 2002 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Dağcılık Federasyonu’na bağlı Oryantiring Asbaşkanlığı kurulmuştur. Asbaşkanlık 2004 yılında İzcilik Federasyonu’na bağlanmıştır. 2006 yılında bir Oryantiring Federasyonu kurulması kararı alınmış olup, 28 Mart 2006 tarihinde İzcilik Federasyonundan ayrılan Oryantiring, 19 Haziran 2006 tarihinde kurulan Oryantiring Federasyonu’na bağlanmıştır. 2006 yılının son dönemlerinde özerliğini isteyen Federasyon, 2007 Mart ayında birinci genel kurulunu yaparak özerk federasyon olmuştur. Türkiye’deki en önemli oryantiring faaliyeti, uluslararası katılıma sahne olan İstanbul 5 Gün yarışmalarıdır.

Kurallar

Hedef Bayrağı

Oryantiringde sporcular kendilerine verilen yarışma bölgesinin haritasında belirtilmiş hedeflere (kontrol noktaları) sırasıyla ve en kısa sürede ulaşmaya çalışırlar. Kontrol noktalarında turuncu-beyaz bayraklar bulunur. Yarışmacılar bayrağın yanındaki zımbayı ellerindeki fişe (kontrol kartı) basarak kontrol noktasına ulaştıklarını kanıtlarlar. Bazı yarışmalarda zımba ve kontrol kartı yerine elektronik bir sistem de kullanılmaktadır. İki hedef arasında hangi yolu izleyeceğine yarışmacı kendi karar verir. Amaç hedefleri en kısa sürede tamamlamaktır. Tüm hedeflere ulaşamayanlar genellikle diskalifiye edilir. Yarışmacıların birbirini izlememesi için genellikle birkaç dakika arayla çıkış verilir. Yarışmacılar parkur boyunca karşılaşsalar dahi birbirlerini izlemeleri yasaktır.

Araçlar

Harita: Oryantiring haritası, topografik haritanın üzerine bitki örtüsü, kayalar, küçük çukur ve tümsekler, kuru dere ve sel yatakları, su kanalları, elektrik telleri, evler vb. unsurların işaretlenmesiyle oluşturulur. Ölçek genellikle 1:5.000 – 1:25.000 aralığında olur. Eşyükselti eğrileri, arazideki ayrıntıların görülmesine imkân verecek şekilde 5 ila 25 metre sıklığında çizilir. Harita, yarışmayı düzenleyenler tarafından hazırlanarak sporculara yarışma öncesinde verilir.

Kontrol kartı: Kontrol noktalarına gittiklerini kanıtlamaları için sporculara yarışma öncesinde verilir. Yarışmacılar kontrol noktalarındaki zımbaları bu karta basar.

Pusula: Haritanın doğru yorumlanması ve kerteriz alma amacıyla yaygın olarak kullanılmakla birlikte zorunlu değildir. Gerek tecrübeli gerekse acemi sporcuların sadece harita ile oryantiring yapması mümkündür. Oryantiring pusulaları haritayla birlikte kullanılabilmesi için şeffaf tabanlı yapılırlar. Parmak pusulası tek elde harita ile taşınabilmesi için parmağa takılabilen pusula tipidir.

Giyim: Kolay kuruyan sentetik kumaşlar tercih edilir. Kolların ve özellikle bacakların çalı ve dikenlerden korunması için uzun kollu tişört ve pantolon giyilir. Böylece doğada bulunan kene gibi zararlı böceklerin ısırmasına karşı da koruma sağlanır. Çalı ve dikenlerden daha iyi korunmak için tozluk da kullanılabilir.

Ayakkabılar: Koşuya uygun ve zemini iyi tutan herhangi bir spor ayakkabısı kullanılabilir. Oryantiring için özel üretilen çivili ayakkabılar da bulunmaktadır

Oryantiring türleri

Uluslararası Oryantiring Federasyonu’nun kabul ettiği dört oryantiring disiplini vardır:

Koşu En yaygın oryantiring branşıdır. Yürüyerek veya koşarak yapılabilir.

Dağ bisikleti: Kuralları koşu oryantiringine benzer. Mesafeler çoğu kez daha uzun, harita ölçeği daha büyüktür. Yarışmacılar haritalarını gidona tuttururlar.

Kayak: Kuzey disiplini kayağıyla yapılır.

Patika: Özellikle engellilere yönelik, hız unsurunun geri plana itilip harita okuma unsurunun vurgulandığı oryantiring branşıdır. Tekerlekli sandalye ile katılan bir sporcu ile koşabilen bir sporcu eşit koşullarda yarışabilir.

Bunlar dışında, yapıldığı araziye, kurallarına, zamana göre pek çok oryantiring türü vardır:

Skor oryantiringi: Amaç, belirlenen sürede azami sayıda hedef bulmaktır. Zaman dolduğunda takım ya da bireylerin bulduğu hedef sayısına göre puan değerlendirmesi yapılır.

Bayrak oryantiringi: Takımlar halinde yapılır. Her yarışmacı bulması gereken hedefe ulaştığında aynı takımdan başka bir sporcu sonraki hedefi bulmak için çıkar.

Gece oryantiringi: Karanlıkta, kafa lambası gibi bir aydınlatma aracı ile yapılır.

Park oryantiringi: Şehir içindeki park, kampüs vb. yeşil alanlarda yapılır. Şehir içi oryantiring yarışmaları İstanbul’daki Kapalıçarşı gibi labirent benzeri mekânlarda da yapılabilmektedir. Bu tür yarışmalar oryantiring meraklılarına farklı bir deneyim sunduğu gibi, bu doğa sporunu şehir içine taşıyarak daha popüler hale getirmekte ve kitlelere tanıtmaktadır.

Macera yarışları: Oryantiring, macera yarışlarının önemli bir ögesidir. Bu anlamda macera yarışlarını oryantiring sporunun farklı şekillerde (bisiklet, kano, tırmanış vb.) ve çok daha zor fiziksel ve ruhsal şartlarda yapılanı olarak tanımlayabiliriz.

Dağ maratonu (dağ aşma yarışması): Oryantiringe göre daha geniş ve daha sarp arazide yapılan bir dayanıklılık sporudur. Bir günden uzun sürebilir. Yarışmacılar belirli kamp malzemelerini taşımak zorundadır.

ORYANTİRİNG (ORİENTEERİNG) NEDİR?

Oryantiring (Koşarak Yürüyerek Hedef Bulma) her türlü arazide yapılabilen, katılımcıların kontrol noktalarını harita ve pusula yardımı ile en kısa zamanda ziyaret etmeye çalıştığı bir doğa sporudur.

Koşarken düşünebilmek, kaybolmadan ilerlemek, araziyi iyi okuyabilmeyi, haritayı üç boyutlu düşünmeyi gerektiriyor. Ve bütün bunları kalbiniz hızlıyken yapacaksınız. Boşuna demiyorlar “Orienteering koşarken satranç oynamaktır” diye.

Bir doğa sporu olarak yediden yetmişe kadar her kesime hitap eden Oryantiring ayrıca bütün ailenin birlikte yapabileceği bir aile sporudur.

Oryantiringi benzerlerinden ayıran en önemli unsur koşarken takip edilecek bir liderin veya işaretlenmiş bir parkurun olmamasıdır. Bulunulan yerden gidilecek yere ulaşmak için her sporcuya göre değişen sonsuz sayıda farklı seçenek bulunmaktadır.

Sporcuların hem kendi özelliklerini, hem diğer sporcuları, hem de içinde bulundukları arazinin özelliklerini dikkate alarak en doğru kararı en kısa süre içinde vermeleri, bir başka ifade ile atletik kapasitelerine ek olarak mutlaka zihin yeteneklerini kullanmaları gerekmektedir.

Oryantiringin bu özelliği yarışmacılar arasındaki fiziksel özellik farkını ortadan kaldırmakta, yarışmanın başında neredeyse tüm sporcuları eşit hale getirmektedir.

Oryantiring Tarihçesi:

Oryantiring veya doğduğu ülkenin dili olan İsveç’ çe de ‘Orientering’ ilk askeri olmayan yön bulma yarışması 1897de yapılmış ama yinede Orienteering’in gerçek doğumunun 1918 yılında Stockholm’de düzenlenen yarış olduğu kabul ediliyor. Yarışa, çoğu genç 220 kişi katılmış. Bu yarış ile beraber “orienteering sporu” için kurallar şekillenmeye başlamıştır. İskandinav ülkelerindeki yoğun organizasyonlar ilk önce Sovyetler Birliği, İsviçre ve Macaristan’a sıçramıştır.

Kuzey insanları bu sporu ne kadar mı sevmiş? 1940’lara doğru sadece İsveç’te 380,000 kişinin orienteering yaptığını bilmek bir fikir verecektir. 1961 yılında kurulan Uluslararası Orienteering Federasyonu (IOF) bugün 60’dan fazla ülkenin üye olduğu bir örgüt.

Türkiye’ de Oryantiring :

Oryantiring Türkiye’de askerler, polisler, izciler, üniversitelerin spor bölümleri gibi kendi içlerine kapalı çevrelerde 1970’li yıllardan beri yapılmaktadır. Oryantiring‘in tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygınlaşmasını, her yaştan, her cinsten ve her meslekten insanlar tarafından yapılır hale gelmesini arzu eden bir grup sporsever ilk kez 5 Aralık 1999 tarihinde bir araya gelmiştir.

Her iki haftada bir düzenli olarak yapılan etkinliklerin 74’ncüsü 27 Nisan 2003 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu etkinliklerden her yıl dört tanesi ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış kupası olarak yarışma şeklinde organize edilmektedir.

ORİENTEERİNG YARIŞI NASIL YAPILIR?

Önceden özel haritası çıkarılmış olan bir arazide diyelim 15 tane kontrol noktası yerleştirilmiş olsun. Noktalar bir orienteering bayrağı (kavuniçi – beyaz 30cmx30m ebadında) ve bir zımbadan oluşmakta. Bu noktalar haritada işaretli. Yarışmacının görevi start aldıktan sonra bu noktaları harita okuyarak, pusula kullanarak bulmak ve en kısa zamanda bitiş noktasına gelmek.

Doğru noktayı bulduğunuz anda elinizdeki kontrol kartının ilgili kutusunu o noktadaki zımba ile deliyorsunuz. 15 noktayı da buldu iseniz yani elinizdeki kartın üzerine 15 noktanın zımbasını bastı iseniz bitiş noktasına geldiğinizde hakemler sizin noktaları bulup bulmadığınızı ellerindeki anahtar karttan kontrol ediyorlar. Bu işlemi en kısa sürede yapan kazanıyor.