Öğretmenliği bırakarak organik ürün satmaya başladı, şimdi siparişlere yetişemiyor

Diyarbakır'da özel bir okulda öğretmenlik yapan Figen Gül, pandemi döneminde evdeki boş zamanlarını kozalak şurubu yaparak değerlendirdi. Zamanla reçel ve salça da yapmaya başlayan Gül, işleri ilerletti ve sosyal medyadan satışa başladı. Talebin artması üzerine öğretmenliği bırakarak kendisini bu işe adayan Gül, şimdi yurt dışından bile sipariş alıyor.

DHA

Pandemi döneminde herkes başka bir yönünü ya da hobisini keşfetti. Bu vakitlerde üretim yapan da oldu kendi işini kuranda oldu. Bu isimlerden biri de Diyarbakır'da öğretmenlik yapan Figen Gül. Öğretmen eşi Lokman Gül ile birlikte evde yaptığı organik ürünleri, sosyal medyadan satan Figen Gül, işleri ilerletince kendi markasını oluşturmaya karar verdi. Gül, açtığı sosyal medya hesapları üzerinden de siparişler alarak yurt dışına kadar ürünlerini gönderiyor.

DHA'da yer alan habere göre Diyarbakır'da özel bir okulda rehberlik öğretmeni olarak görev yapan Figen Gül, Türkiye'de, mart ayında görülen koronavirüsün ardından ara verilen yüz yüze eğitimle birlikte evde kalmaya başladı. 

Evdeki boş zamanlarında kozalak şurubu, reçel ve salça gibi ürünler üretmeye başlayan Gül, bunları eşe dosta sattı. Sosyal medya hesabı üzerinden de ürünlerini paylaşan Gül, talebin artması üzerine öğretmenliği bırakarak kendisini bu işe adadı. 

Kendisi gibi öğretmen olan eşinin de yardımıyla gece yarılarına kadar çalışan Gül, köylere giderek satın aldıkları sebze ve meyvelerden şurup, reçel ve salça yaptı. 8 ay gibi kısa sürede işleri büyüten Gül, ürünlerini markalaştırdı. 

Gül, sosyal medya hesapları aracılığıyla yurt dışı dahil birçok yere ürünlerini gönderirken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle Kayapınar ilçesinde kurulan Organik Ürünler Pazarı'nda tezgah açarak ürünlerini satmaya başladı.

EVDEKİ SÜREÇ ZOR GEÇMEYE BAŞLAYINCA KARAR VERDİK

Eşiyle birlikte gece yarılarına kadar çalıştıklarını belirten Gül, ciddi bir üretim yaptıklarını ifade ederek, "Yaklaşık 7 yıl boyunca öğretmenlik yaptım. Pandemi nedeniyle özel kurumların kapatılmasıyla biz de eve çekilmek zorunda kaldık. Evdeki bu süreçte karı koca öğretmen olunca bizim için zor geçmeye başladı. Ne yapabiliriz diye düşünürken eşime 'biz bir şeyler üreterek satarız, en azından evimizi idare ederiz' dedim. Sırt sırta verip başladık. Kozalak şurubunu astım hastası olarak kendim kullanarak şifa bulduğum için bu alanda üretim yapmak istedik. Bu şurubu üretmeye başladık ve sosyal medya sayfası üzerinden satış yaptık. Kozalak şurubuyla yaklaşık 7 ayda ciddi bir üretim yaptık. Belediyenin kadın daire hizmetlerinden ürün getirmemizi istediler. Ben de organik pazarda doğal ürünlerimi satabileceğim bir stand istedim. Tamamı bana ve eşime ait olan üretimini yaz boyu yaptığımız ürünlerimizi pazarlıyoruz. Salça, kozalak şurubu, turşu, reçel yapıyoruz. Bu alanda en büyük destekçim eşim oldu. Turşu kurmaktan salçaya kadar birçok alanda bana yardım etti. Onun desteği olmadan ilerleyemeyiz. Eşimin de yanımda olması ayrıca bir ilgi çekti. 'Karı koca öğretmen birlikte çalışıyorlar. Birlikte üretiyorlar' dediler. Bizi pazarda kabul etmelerindeki en büyük etken eşimdir." dedi.