Ödev yapmamak ve dikkat dağınıklığı bir zeka işareti mi? Uzmanı açıkladı

Ailelerin en çok zorlandığı konulardan biri çocuklarda ödev yapma bilinci oluşturmak. Özellikle 1.sınıf ebeveynleri çocukların dikkat dağınıklığından yakınıyor. Peki, bu durum disiplinle mi zekayla mı alakalı bir durum? Aslında sebep ikisi de olmayabilir. Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Pınar Karadeniz, özellikle 1. Sınıf ebeveynleri için ailelere öneride bulundu. İşte çocukların ödev yapmama sebepleri ve yapılması gerekenler…

Merve Kantarcı Çulha

Çocuklarının okul hayatı başlayan aileler, ekran süresi ve ödevler konusunda çocuklarıyla sık sık inatlaşma ve çatışma yaşıyor. Peki, çocuklar neden ödev yapmak istemiyor?

Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Pınar Karadeniz, öğrencilerin dikkat dağınıklığı ve ödev yapmama sebepleri hakkında bilgi verdi. İşte ailelerin en çok merak ettiği soruların cevabı...

Günümüz çocuklarında dikkat süresinin kısalığı ebeveynleri zorluyor. Özellikle 1. sınıf ebeveynleri bu konuda ne yapmalı?

Çocuklar bugün hızlı değişen görüntüler, kısa videolar ve yoğun dijital uyarılarla büyüyor.

Bu durum beynin ödül merkezini sık sık uyararak "anında tatmin" alışkanlığı oluşturuyor; dolayısıyla uzun süre dikkatini sürdürmekte zorlanabiliyorlar.

Bilimsel olarak 6–7 yaş grubu çocuklarda dikkat süresi hâlâ gelişim aşamasındadır.

Araştırmalar bu yaşta ortalama dikkat süresinin 12–30 dakika arasında değişebileceğini gösteriyor.

Bu süre, çocuğun ilgisine, yorgunluğuna ve ortam koşullarına göre uzayıp kısalabilir.

Ebeveynler "dikkati zorla uzatmak" yerine çocuğa dikkatini yönlendirmeyi öğretmelidir.

Bu nasıl olacak peki?

Uzun ödev saatleri yerine kısa, odaklı çalışma aralıkları (örneğin 20 dakika ödev, 5 dakika ara) çok daha etkilidir.

Renkli kalemler, oyunlaştırılmış etkinlikler, sessiz bir ortam ve sabırla kurulan rutinler dikkat gelişimini destekler.

Dikkat doğuştan gelen değil, sabırla geliştirilen bir beceridir.

Aileler ödev yaptırmada zorlanıyor. Ödevin reddi mi, düzensiz yapılması mı asıl problem?

Asıl problem ödevin reddi ya da düzensizliği değil; çocuğun öğrenme sürecine karşı geliştirdiği duygusal tutumdur.

Ödev reddi genellikle "isteksizlik" değil, başaramama korkusunun sonucudur. Bu durumda beyin stres merkezleri aktive olur ve öğrenme geçici olarak bloke olur.

Düzensiz ödev yapma ise plan yapma ve sıraya koyma gibi yürütücü işlevlerin tam olgunlaşmamış olmasından kaynaklanır.

Sizce ödev yapmama bir disiplin sorunu mu?

Bu dönemde çocuklar hâlâ özdenetim becerilerini öğrenmektedir; bu durum bir "disiplin sorunu" değil, gelişimsel bir süreçtir.

Ebeveynin görevi ödevi yaptırmak değil, öğrenmeyi sevdirmektir.

Ebeveynler ne yapmalı?

Baskı yerine yönlendirme, "Bugün hangi ödevi birlikte yapalım?" gibi seçim hakkı vermek çocuğun kontrol duygusunu güçlendirir.

Baskısız, düzenli destek alan çocuklarda akademik özgüven ve içsel motivasyon belirgin şekilde artar.

Ailelerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de ekran süresi. Okul döneminde ekran kısıtlaması nasıl olmalı?

Ekran süresi, dikkat, uyku ve öğrenme alışkanlıklarını doğrudan etkiler.

Araştırmalar, uzun süreli ekran kullanımının beynin ödül ve dikkat sistemlerini aşırı uyardığını, bu nedenle çocukların sık uyarana ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.

Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), okul çağı çocukları için günlük eğlence amaçlı ekran süresinin 1–1,5 saat ile sınırlandırılmasını önermektedir.

Ebeveynler üç temel noktaya dikkat etmelidir:

Zamanlama: Ödev öncesi ve uyku öncesi ekran kullanılmamalı, "ekransız saatler" belirlenmelidir.

İçerik: Eğitim, doğa, sanat gibi geliştirici içerikler tercih edilmeli; hızlı tempolu ve şiddet içerikli videolardan kaçınılmalıdır.

Model olma: Çocuklar ebeveynin davranışını taklit eder. Ebeveyn de ekran alışkanlığını bilinçli yönetmelidir.

Ekran yasakları yerine, net sınırlar koymak çok daha etkilidir.

Ekran doğru kullanıldığında bir tehdit değil, öğrenmeyi destekleyen güçlü bir araçtır.

Okul döneminde ödül ve ceza yöntemi nasıl ilerlemeli?

Disiplinin amacı cezalandırmak değil, rehberlik etmektir.

Kalıcı öğrenmeyi sağlayan şey, pozitif pekiştirmedir.

Çocuk olumlu geri bildirim aldığında beyin dopamin salgılar; bu da davranışın tekrarlanmasını sağlar.

Ödül, davranışın değil çabanın fark edilmesi olmalıdır.

"Bugün ödevini sabırla bitirmen harikaydı"demek, çocuğa emeğinin değerli olduğu mesajını verir.

Maddi ödüller yerine duygusal ödüller olabilir: Birlikte vakit geçirmek, küçük notlar ve sözel takdirler iç motivasyonu artırır.

Ceza gerekiyorsa, kişiliğe değil davranışa yönelik olmalıdır:

"Oyuncaklarını toplamadığın için oyun süremiz kısaldı."

Bağırmak, tehdit etmek veya kıyaslamak çocuğun güvenini zedeler; empati kuran, tutarlı ve sakin bir yaklaşım ise özdenetim becerilerini güçlendirir.

Sonuçta önemli olan, çocuğun dışarıdan yönlendirilmesi değil, kendi iç motivasyonunu keşfetmesine destek olmaktır.

Bu ebeveyn hatası üstün zekâlı çocukları bile ödevden kaçırıyor! İşte üstün zeka belirtileri