Molluskum; sık görülmektedir. En sık olarak ortak kullanılan havlu ve giysilerden geçen Molluskum, cilt teması ile de bulaşabilmektedir. Ağrısızdır ve bazen kaşıntılı hal alabilen, özellikle genital bölgede, ellerde ve ayaklarda görülen, inci gibi sıralanan, 1-5 mm boyutlarında, kubbe şeklinde, ortası göbekli, lezyonlarla ortaya çıkan döküntülü bir hastalıktır. Molluskum ne olduğu ve belirtileri haberimizin devamında sizlerle...
MOLLUSKUM NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?
Molluskum ciltte veya çok nadiren ağız içi veya vajina gibi müköz membranlarda görülen, özellikle de cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır.
MOLLUSKUM ETKENİ NEDİR?
Molluskum etkeni çiçek virüsü grubu DNA virüsüdür.
Molluskum virüsün (MCV) dört türü vardır: MCV-1, MCV-2, MCV-3, MCV-4.
MCV-1 en sık görülen tür iken MCV-4 genellikle yetişkinlerde görülen ve cinsel yolla bulaşan türüdür.
MOLLUSKUM EN SIK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Molluskum oldukça sık görülmektedir.
Her altı kişiden biri hayatları boyunca Molluskum ile karşılaşmaktadır. Özellikle 1 ile 10 yaş arasında çocuklarda enfeksiyon daha sık olarak görülmektedir.
MOLLUSKUM NASIL GEÇER?
Molluskum en sık olarak ortak kullanılan havlu ve giysilerden geçmektedir. Ayrıca cildin cilde teması ile de Molluskum bulaşabilmektedir.
Yine, virüs "otoinokülasyon" adı verilen mekanizma ile ciltteki komşu bölgelere atlayabilmektedir.
MOLLUSKUM BELİRTİLERİ NELERDİR?
Molluskum; özellikle genital bölgede, ellerde ve ayaklarda görülen, inci gibi sıralanan, 1-5 mm boyutlarında, kubbe şeklinde, ortası göbekli, et renginde lezyonlarla seyreden döküntülü bir hastalıktır. Bu döküntüler genlikle ağrısızdır ve bazen kaşıntılı hal alabilir.
Molluskum döküntüleri kaşınarak tırnak aralarında yerleşip cildin diğer bölgelerine taşınabilmektedir.
Molluskuma ait döküntüler bazen kendiliğinden veya kaşımakla kanayabilmektedir. Bazen de lezyonlar geçerken ciltte iz bırakabilmektedir.
Her 10 olgunun birisinde döküntülü lezyon çevrelerinde "egzama" gelişebilir. Gelişen bu egzamalarda bazen bakteriyel enfeksiyonlar da gelişebilir.
Vücudun değişik yerlerinde görülen Molluskum hastalığı kişilerde başkalarına bulaştırma korkularından dolayı psikolojik etkilere, sosyal problemlere ve utanmalara da yol açabilmektedir.
MOLLUSKUM GEÇTİKTEN NE KADAR SÜRE SONRA BULGU VERİR?
Molluskum virüsü alındıktan sonra ortalama olarak 2 ile 7 hafta arasında bulgu vermektedir. Bu süre 6 aya kadar uzayabilir.
Virüs alındıktan sonra hastalık oluşturuncaya kadar geçen süreye "inkübasyon süresi" veya "inkubasyon periyodu" adı verilmektedir. Yani Molluskum inkubasyon periyodu 2 hafta ile 6 aya arasında olabilir.
MOLLUSKUM NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Molluskum en sık olarak jinekolojik veya dermatolojik muayene sırasında gözlemle tanınmaktadır. Kesin tanı yöntemi olarak döküntülü lezyon çıkartılması (biyopsi) sonrası patolojik değerlendirme istenebilir.
MOLLUSKUM NEDEN TEDAVİ EDİLMELİDİR?
Molluskum enfeksiyonu bazen 6-8 hafta içinde, bazen de 2-3 ay içerisinde kendiliğinden kaybolabilmektedir. Ancak bazen 6 aydan 5 yıla kadar kaybolmadan varlığını sürdürebilmektedir. Bu nedenle Molluskum enfeksiyonu görüldüğü zaman aktif tedaviye geçilmesinde fayda vardır.
Özellikle genital alanda yayılan Molluskum hastalığı seksüel olarak başka kişilere geçmemesi için mutlaka tedavi edilmelidir.
MOLLUSKUMUNUZ VAR İSE ALMANIZ GEREKEN ÖNLEMLER;
* Enfeksiyonu başkalarına yaymamak için bol bol ellerinizi yıkayınız. Kişisel hijyen hastalığı sevdiklerinize yaymanızı engelleyecektir.
* Molluskum çıkıntılı döküntüleri yolmayınız, kaşımayınız. Yolunan veya tahriş edilen döküntüler içinde bulunan virüsler başkalarına bulaşabilmektedir.
* Özellikle el üzerinde lezyonlarınız var ise döküntülerin üzerini bandajla sarmanız başkalarına bulaşmasını engelleyecektir.
* Başkaları ile yakın temas gerektiren güreş, basketbol veya futbol gibi sporları yaparken de döküntülerin üzerini bandajla sarmanızda fayda olacaktır.
* Lezyonların üzerini kuru ve temiz tutunuz.
* Size ait havlu, gözlük, pantolon gibi elbiselerinizi asla başkaları ile paylaşmayınız.
* Size ait tarak, gözlük, el sabunu gibi eşyalarınızı da başkalarıyla paylaşmayınız.
* Vücut direnci (immünite) yükseltici alışkanlıkları geliştirmenizde fayda olacaktır.
* Döküntülü lezyonlarınızın üzerinde tüyler var ise bunu jilet veya elektroliz gibi yöntemlerle almayınız.
* Penis, vulva, vagina ve anus çevresinde lezyonlarınız var ise başkaları ile cinsel temastan uzak durunuz. Prezervatif kullanmanız geçişi engellemeyecektir.
* Her türlü şüpheli döküntülü lezyonların çıkması durumunda deneyimli bir hekimden destek almak için geç kalmayınız.
* Lezyonların tedavisi için rastgele ilaç kullanmaktan kaçınınız, internet sitelerinde önerilen bazı ilaçlar size zarar verebilir.