Migren ağrısını şiddetlendiren 8 hata

Migren hastalığı şiddetli baş ağrısına neden olan bir rahatsızlıktır. Migren atakları ise dört evreden meydana geliyor. Uzmanlara göre migren tedavisinde son zamanlarda büyük yol kat edildi. Migren tedavisinde akupunktur, ozon terapi, nöral terapi ise sıklıkla kullanılan yöntemler arasında yer alıyor. Peki migren ağrısına ne iyi gelir? Migren ağrısını şiddetlendiren hatalar neler? Migren hastalığının belirtileri nedir?

Migren hastalığı belirtileri arasında şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı ve şakaklarda ağrı bulunuyor. Migren tedavisinde akupunktur, ozon terapi, nöral terapi ise sıklıkla kullanılan yöntemler arasında yer alıyor. Peki migren nasıl geçer? Migren ağrısını şiddetlendiren hatalar neler? Migren hastalığının belirtileri nedir?

DHA'da yer alan habere göre, Türkiye'de de uygulanan özellikle akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, ağrı mezoterapisi ve kupa-hacamat gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) yöntemleri ile migren tedavisinde çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.

MİGRENİ ORTAYA ÇIKARAN ÇEVRESEL ETMENLER

Migren nedeninin net olarak bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, "Genetik geçiş konusunda özellikle ailesinde migren olan kişilerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bunun dışında kadınlarda sık görülmesi nedeniyle özellikle hormonlar ve buna bağlı beyin kimyasallarında yaşanan değişimlerin üzerinde durulmaktadır. Uyku bozuklukları, hormon içeren ilaç kullanımı, mayalı peynir ve şarap gibi mayalanmış alkollü içecek, işlenmiş gıdalarda kullanılan katkı maddeleri, kafeinli gıdalar, stres, yüksek eforlu fiziksel aktiviteler ile hava değişimleri migren ataklarını ortaya çıkaran çevresel etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.

MİGRENDE GÖRÜLEN DÖRT EVRE

Migren ataklarının sıklıkla 20'li yaşlarda başlamakla beraber her yaşta görülebileceğini ifade eden Dilekçi, "Migren atağı prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom (atak sonrası) olarak dört evrede incelenirken herkeste ve her atakta tüm evreler görülmeyebilir. Prodrom evresi; ataklardan 12-48 saat önce görülebilir. Boyun tutulması, esneme atakları, aşırı yeme isteği veya iştahsızlık, kabızlık, huzursuzluk, karamsarlık ve depresif bulguların olabildiği ruhsal rahatsızlıklar hastalar tarafından fark edilebilir. Aurasız migren atakları daha sıktır. Yaklaşık 30 dakika süren aura dönemleri titreyen, parlak ışıklardan ibaret görsel aura ve elde, dilde uyuşma, karıncalanma ile karakterize duysal aura olarak tanımlanmaktadır. Ağrı evresinde genellikle ense, kulak arkası veya şakaklardan başlayan, zonklayıcı, şiddetli ve basınç hissi ile karakterize ağrılardır. Ağrı hastaların çoğunluğunda tek taraflıdır. Ataklar 30 dakika ile tedavi edilmediğinde 72 saate kadar uzayabilir. Ataklar esnasında bulantı, kusma, koku, ses ve ışığa karşı hassasiyet ile burun akıntısı sıklıkla görülmektedir. Postdrom dönem ise ağrının azalmasıyla yorgunluk, bitkinlik ile karakterize dönemdir." açıklamasında bulundu.

MİGRENİN TANI VE TEDAVİSİ

"Klinik bulgularla migren tanısı konduğunu söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, "Dört evrenin görüldüğü hastalarda tanı konması kolaydır. Laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri ile baş ağrısına neden olan hastalıklar dışlanmaktadır. Tedavisini ise ilaç ve ilaç dışı tedaviler olmak üzere ikiye ayırıyoruz. İlaç tedavilerinde ağrı kesiciler, bulantı önleyen ilaçlar, ergot türevleri ve triptan grubu ilaçlar ağrı atakları esnasında kullanılmaktadır. Atakları giderek sıklaşan, ayda 2'den fazla atak geçiren hastalarda migren önleyici tedaviler başlanabilir. Bu amaçla beta blokerler, antidepresan grubu ilaçlar, epilepsi ilaçları, kalsiyum kanal blokerleri ile botox kullanılmaktadır." dedi.

"İlaç dışı tedavilerde özellikle hastanın öyküsünde atak meydana getiren gıdaların tespit edilmesi ve kişinin bunlardan uzak durması önerilmektedir." diyen Dilekçi, "Gıdalar dışında atakları tetikleyen diğer faktörlerin (açlık, alkol-sigara tüketimi, koku, uyku düzensizliği vb) eliminasyonu önemlidir. Hastaların diyet, uyku ve egzersiz programı düzenlenir. Tüm bu tedaviler ve önlemlere rağmen migren tedavisinde yetersiz kalınmaktadır." ifadelerini kullandı.

MİGREN TEDAVİSİNDE GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP YÖNTEMLERİ

Migren tedavisinde uygulanan geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden de bahseden Dilekçi, "Son yıllarda Türkiye'de özellikle yaşam tarzı değişiklerinin yanı sıra uygulanan akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, ağrı mezoterapisi ve kupa-hacamat gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) yöntemleri ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu yöntemler ile migren atağını tetikleyici ve neden olan faktörler (bozucu alanlar, kronik inflamasyon sonucu ortaya çıkan asidoz, kas iskelet sistemi kaynaklı tetik nokta ve kas spazmları vb) tedavi edilmekle beraber bedenimizin rejenerasyonuna-kendini yenilemesine katkıda bulunurlar. Bu yöntemlerle ilgili başarılı sonuçların gösterildiği makaleler gün geçtikçe artmaktadır." diye konuştu.