Meme kanseri teşhisinde yeni kolaylık: Kendi kendine muayene dönemi başlıyor

Meme kanseriyle ilgili teşhis ve tedaviye yönelik çalışmalar dünyada ve Türkiye'de devam ediyor. MEMEDER, sanal gerçeklik (VR) teknolojisini kullanarak kendi kendine meme muayenesi (KKMM) eğitimlerinde öncülük ediyor. Peki, meme kanserine karşı kendi kendine muayene nasıl olmalı? İşte yeni teknolojiyle ilgili püf noktalar ve öneriler…

Mor Papatya

Her yıl dünyada yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konuyor. Kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olan meme kanserinde erken tanı ve düzenli tarama hayati önem taşıyor.

MEMEDER, "anlatarak değil, uygulayarak eğitim" yaklaşımıyla VR'ı doğru muayene alışkanlığının kazandırılmasında bir araç olarak kullanmaya çalışıyor.

Kadınlara meme kanseri tanı-tarama süreçlerini deneyimleterek farkındalık kazandırmayı hedefleyen Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER), sanal gerçeklik (VR) teknolojisini kullanarak kendi kendine meme muayenesi (KKMM) eğitimlerinde öncülük ediyor.

Dünyada yaygınlaşan VR tabanlı doğru muayene teknikleri, MEMEDER'in çalışmalarıyla Türkiye'de kadınların pratik uygulamasına sunuldu.

3 BİNDEN FAZLA KADIN DENEYİMLEDİ! VR EĞİTİMİ NEDİR?

Kadınlar VR eğitimiyle doğru yöntemleri öğrenme olanağı buluyor; mahremiyet kaygısı ve mamografi korkusu gibi düzenli kontrole engel olan etkenlerin azalmasına katkı sağlanıyor. Katılımcılar, VR gözlükleriyle hem muayeneyi hem de mamografiyi adım adım deneyimleyebiliyor.

Marmara Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve MEMEDER Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nuran Akyurt'un geliştirdiği VR tabanlı eğitim projesi kapsamında, kısa sürede 3 bini aşkın kadın bu süreci VR ortamında deneyimleyerek eğitim aldı.

AMAÇ KADINLARIN KENDİNİ MUAYENE ETMESİ

Doç. Dr. Nuran Akyurt, çalışmanın amacını "Kadınların aylık rutin kontrollerinde zaman kazandırarak, bilinçli ve doğru teknikle kendi kendine muayene yapmalarını sağlamak" şeklinde özetliyor ve ekliyor:

"VR tabanlı eğitim, kadınların kendi bedenlerini daha iyi tanımalarına ve olası değişiklikleri daha erken fark etmelerine yardımcı olacak şekilde tasarlandı."

SANAL GERÇEKLİKLE DENEYİM

VR gözlüğü takan katılımcılar, 360 derece üç boyutlu (3D) ortamda meme anatomisini ayrıntılı biçimde görüyor.

Simülasyon, gerçek hayattaki risk ve kaygılar olmaksızın muayenenin kritik adımlarını (doğru el pozisyonu, bası, tarama yönü/saat dilimleri) uygulamalı olarak gösteriyor.

Eğitimin ardından katılımcılar, doğru pozisyon ve teknikle muayeneyi kendi üzerinde sürdürmeyi öğreniyor; ayrıca mamografi sürecini "odaya girişten çekime" kadar sanal olarak deneyimleyerek korkularını azaltabiliyor.

AİLEDE KANSER ÖYKÜSÜ OLANLARIN %49'U VR MUAYENEYİ TERCİH EDİYOR

MEMEDER'in yürüttüğü çalışmalarda ailede meme kanseri öyküsü bulunan kadınların yaklaşık yüzde 49'unun VR tabanlı yöntemi tercih ettiği belirlendi. Bu bulgu, risk grubunda yer alan kadınların dahi VR tabanlı eğitimi güvenilir ve uygulanabilir bulduğunu gösteriyor.

Yüksek riskli grupta tercih oranının bu denli yüksek çıkması, sanal gerçekliğin yalnızca farkındalık değil aynı zamanda güven ve davranış değişikliği yaratan güçlü bir eğitim aracı olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, VR yönteminin kaygıyı azaltıcı ve eyleme geçirici etkisini gözler önüne seriyor.

Zaman ve mekândan bağımsız tekrarlanabilir VR oturumlarının, özellikle yoğun çalışma temposuna sahip kadınlar için erişilebilir bir eğitim seçeneği sunması hedefleniyor. Bu eğitim sayesinde kadınlar, "biliyorum" düzeyinden "yapabiliyorum" düzeyine geçerek kaygılarını azaltıyor ve düzenli kontrole yöneliyor.