8 Mart Dünya Kadınlar Günü dünyanın her yerinde kutlanıyor. Biz de bugüne atıfta bulunmak amacıyla kadınlarla ilgili her fırsatta mutfakta mesajlar vermeye çalışan MasterChef birincisi Cemre Uyanık ile bir röportaj gerçekleştirdik. Türkiye'de mutfağın erkek egemenliği altında olduğuna dikkat çeken Cemre Uyanık, iyi yemek yapmanın püf noktalarını ve mutfağın sırlarını Mor Papatya’ya anlattı.
Bazı kadınlar sadece yemek yapmayı sever. Bazı kadınlarsa yemek yapmayı kariyerine taşır. Bu isimlerden biri olan MasterChef birincisi Cemre Uyanık, yemek yapmaya küçük yaşta başlamış. Türkiye’de kadınlara mutfak konusunda yeterince değer verilmediğine dikkat çeken Uyanık, başarılı olmanın sırrını anlattı.
Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'nın sorularını yanıtlayan mutfak şampiyonu Cemre Uyanık, mutfakla ilgili önemli ipuçları verdi. Bütün kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutlayan Cemre Uyanık, başarmak isteyen kadınların asla pes etmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Öncelikle Cemre Uyanık kimdir?
Programda birkaç kez Balıkesirli olduğumu söylememe rağmen bu durum izleyenler tarafından kabul görmedi. Annem Şanlıurfalı fakat babam Balıkesirli ve ben de bundan dolayı kütükte Balıkesir/Ekinlik Adasındanım. Babaannemler hâlâ bu adada yaşamakta ve benimde yazları gittiğim sevdiğim ufak bir yer burası. 10 Kasım 1992 yılında diğer kardeşlerim gibi İstinye’de doğdum. 2013’te babamın vefatına kadar hayatım Sarıyer taraflarında geçti. Urfa ve Balıkesir karışımı bir evde olduğum için bizim evde her iki taraftan da yemekler yapılıyordu. Ben bunları tek başıma mutfakta uzun vakitler geçirerek yapmayı çok seviyordum.
Mutfakla ilk kaç yaşında tanıştınız? Bu alana sizi biri mi yönlendirdi?
Bu sorunun cevabını herkes biliyordur bence. Hayatımdaki en önemli kişilerden biri olan anneannem bana mutfağı 7-8 yaşlarımda sevdirendir. Onun eline o kadar çok yakışırdı ki yemek yapmak çocukluğumda onu izlemekten kendimi alıkoyamazdım. O da zaten her yemek yapışında ayrıntılı anlatır ve biz de yapalım diye teşvik ederdi. Bize küçük mutfak araç gereçleri alır ve sanki oyun oynuyormuşuz gibi sevdirirdi mutfağı. Anneannem çok küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş. Sonrasında 14 yaşında evlendiği ve çocukluğunu dolu dolu yaşayamadığı için sanıyorum bizleri hep mutlu etmeye çalışan bir yapısı var. Bize hiç kıyamaz benim minik çöreğim.
İlk yaptığınız tarif nedir?
Tabi ki anneannem sayesinde ilk yaptığım tarif çiğköfteydi.
Bir bölümde tek beklentinizin kadın şeflerin de gastronomi alanında çok başarılı olabileceğini gösterebilmek demiştiniz. Bunun sebebi nedir?
Kadın şefler bu alanda gerçekten çok iyi. Birçok kadın şefin de benimle aynı fikirde olduğunu düşündüğüm bir konu bu. Şöyle örnek verirsem daha açıklayıcı olabilir. Eğer şans eseri bir televizyon programına çıkıp neler yapabileceğimi birilerine gösteremeseydim şu an yurt dışında bir yerde aşçılığıma devam ediyor olurdum. Çünkü bana göre Türkiye’de mutfak hâlâ erkek egemenliği altında. Kesinlikle kadın şeflere yükselme şansı tanınmıyor ve yeteneklerimiz böyle böyle köreltiliyor. Bundan dolayı ister istemez mesleki anlamda yüz tanınırlığına oynamak ve bir şekilde bu tanınırlığı devam ettirmek zorundayız. Ama zor da olsa kadınların bu alanda ilerleyebildiğini çok başarılı olabileceğimizi göstereceğiz.
Sizce Türkiye’de kadınlara mutfaktaki başarı konusunda değer veriliyor mu?
Değer verilmeyi bırakın bazı kendini büyük otel diye adlandıran zincir oteller bile mutfağına kadın stajyer almak istemiyor. Bunu çevremde yaşayan birçok genç kadın aşçı var. Türbanlı diye stajyer olamayan aşçılar tanıdım bu gerçekten utanç verici. Kadın-erkek ayrıştırmalarını geçtim artık adamlar seviye atlayıp dini/siyasi/fiziki özelliklere göre ayırıyor kadınları. Sırf regl oluyoruz diye kadın şef istemeyenler var. Bu şartlarda başarımızı nasıl görüp kabullensinler değer versinler ki?
Yapmayı en çok sevdiğiniz yemekler neler?
Zeytinyağlı yemekleri ve hamur işlerini yapmayı gerçekten seviyorum. Zeytinyağının kokusu ve hamurun dokusu beni sakinleştirip huzurlu bir hâle getiriyor.
Ailenize de yemek yapıyor musunuz?
Evde yemek yapmayı çok fazla sevdiğim söylenemez, etrafı biraz dağıttığımdan annem evde mutfağa girmemi onaylamıyor.
Şampiyon Cemre için yemek yaparken en önemli 5 tüyo nedir?
Ürünleri iyi tanıma, planlama, ön hazırlığın iyi yapılmış olması, sürekli tadım ve disiplin.
Mutfakla unutamadığınız komik bir anınız var mı? Paylaşır mısınız?
New York‘ta çalıştığım bir restoranda değerli şefim Ezgi Morris ile birçok eğlenceli anımın olduğunu söyleyebilirim. Sürekli espri yapıp birlikte servis sırasında Tarkan-Ölürüm sana dinlediğimiz çok olmuştur. Yanınızda eğlenebildiğiniz bir iş arkadaşınız varsa o stresli yoğun servis zamanları çok kolay ve başarılı atlatılabiliyor.
Bu alanda ilerlemek isteyen kadınlar için neler söyleyebilirsiniz? Öncelikle nereden başlamalılar?
Aslında nereden başladıkları hiç önemli değil sadece başlasınlar. Okusunlar, araştırsınlar, tatsınlar, denesinler ama en önemlisi gezsinler. Çünkü iş hayatım boyunca gördüğüm tek şey sabit kalıp yeteneğini törpülemiş kişiler oldu. En basit örnekle ürün çeşitliliği ülkelere hatta illere göre değişir ve bunu geliştirmeleri için gezip görmeleri şart. İnternet güzel bir araç ama yerinde öğrenmek her zaman fark yaratır.
Son olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için ne söylemek istersiniz?
Korkmayın! İnanın! Kaybolduğunuz, düştüğünüz, pes etmek istediğiniz zamanlar olacaktır. Fakat kim kolay bir şeylerle mutlu olur ki? Zor başarılar her zaman daha fazla haz verir ve sizi hedefe götürür. Minik hedeflerle başlayın emin olun ki siz istemeseniz de o minik hedefler birleşerek sizi büyük gösterişli bir hedefe götürecek. Kendinizi ve evreni sevmekten asla vazgeçmeyin. Tüm kadınların kadınlar günü kutlu olsun.