HİLAL ÇAKIR
Masallarda geçen beyaz atlı prens hayali, bazı kadınların yaşamında bilinçsiz bir beklentiye dönüşebiliyor. Psikolojide "Sindirella kompleksi" olarak tanımlanan bu durum, kadının hayatını ancak bir erkekle, özellikle de güçlü ve kurtarıcı bir figürle güzelleştirebileceğine inanmasıdır.
Sindirella kompleksi adını, üvey annesi ve kardeşleri tarafından zor durumda bırakılan, ancak beyaz atlı prensi sayesinde kurtuluşa eren masal kahramanı Sindirella'dan alıyor. Yüzyıllardır kültürlerde tekrar eden bu hikâye, kadınların bilinçaltında "mutluluğun dışarıdan gelecek bir kurtarıcıya bağlı olduğu" inancını güçlendirmiştir.
Sindirella kompleksine sahip kişiler, genellikle şu davranışları sergiler:
Hayatını değiştirmek için kendi adımlarını atmak yerine dışarıdan yardım beklemek.
İlişkilerde aşırı bağımlı bir tutum sergilemek.
Beyaz atlı prens rolünde bir eş ya da partner bulma arayışında olmak.
Kendi potansiyelini küçümseyip kurtarıcı figürlere bel bağlamak.
Modern çağda kadınların eğitim, iş ve sosyal hayattaki rolü artmasına rağmen, Sindirella kompleksi hâlâ bazı bireylerde görülüyor. Özellikle romantik ilişkilerde gerçekçi olmayan beklentiler yaratıyor ve hayal kırıklıklarına yol açıyor. Uzmanlara göre bu durum, kişinin hem psikolojik hem de sosyal yaşamını olumsuz etkileyebiliyor.
Psikologlar, Sindirella kompleksini aşmak için kadınların kendi bireysel güçlerinin farkına varmasının önemini vurguluyor. Kendi ayakları üzerinde durabilmek, kariyer, eğitim ve kişisel gelişim alanında adım atmak bu süreci destekliyor. Ayrıca ilişkilerde "eşitlik" ilkesini gözetmek, bağımlı bir yapıdan uzaklaşmayı sağlıyor.