Çocuklarda ani başlayan ve hızlı ilerleyen löseminin "akut lösemiler" grubunu oluşturduğunu ifade eden Karaman, şöyle konuştu:
"Hızlı ilerlemesine rağmen çocukluk yaş grubu lösemilerde tedavi başarısı daha yüksek. Günümüzde lösemili çocukların tedavisinde başarı oranı yüzde 85'e yükseldi. Bu yüz güldürücü sonuçlara, hasta bakımındaki şartların iyileşmesi, gelişmiş laboratuvar olanakları ve risk sınıflandırılmasının daha iyi belirlenmesi gibi etkenlerle ulaşıldı. Çocuklarda iyi yapılmış risk sınıflamasıyla, küçümsenmeyecek oranda hasta, kök hücre nakli gerekmeden sadece kemoterapiyle sağlığına kavuşabilir. Yenidoğan döneminden ergenliğe kadar her yaşta görülebilen lösemi, en sık 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit ediyor."
"Lösemi bulaşıcı değil"
Lösemi tanısı koydukları hastaların ailelerinin ümitsizliğe kapıldığına şahit olduklarını anlatan Karaman, şunları kaydetti:
"Halen halk arasında lösemi, ölümcül bir hastalık olarak düşünülüyor. Lösemi artık tedavisi olan, bulaşıcı ve genetik geçişli olmayan bir hastalıktır. Çocukluk çağı kan kanserinin tedavisi mümkündür. Tanı konulduktan sonra ailenin desteği çok önemlidir. Hastalarımızın ailelerinden edindiğimiz tecrübede de görüyoruz ki hastalığın tam olarak ne olduğunu anlamaları için zamana ihtiyaç var. Aile için yaklaşık 2,5 yıllık tedavi süreci, aşılması çok zorlu, sabır gerektiren ve bazen de yıpratıcı bir süreç olabiliyor. Şu an ayakta ve yatarak tedavi gören 100'ü aşkın lösemi hastamız var."
AA