ELİF ÇARMAN
Son yıllarda doğal bakım yöntemlerine ilgi artarken, adını sıkça duyuran uygulamalardan biri de kuru fırçalama oldu. Özellikle selülit görünümünü azaltma iddiasıyla gündeme gelen bu yöntem, sosyal medyada ve güzellik rutinlerinde önemli bir yer edinmiş durumda.
Cilt üzerindeki etkileriyle kuru fırçalama, selülit problemi yaşayanların en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Peki, kuru fırçalama gerçekten selülit görünümünü gerçekten azaltır mı?
Selülit; cilt altındaki yağ dokusunun, bağ dokusunu itmesiyle ortaya çıkan portakal kabuğu görünümü olarak tanımlanır. Hormonal değişimler, genetik faktörler, hareketsiz yaşam ve dolaşım problemleri selülit oluşumunu tetikleyen başlıca nedenler arasında yer alır.
Kuru fırçalama, doğal kıllardan yapılmış bir fırça ile cildin kuru haldeyken belirli yönlerde fırçalanması işlemidir. Genellikle duş öncesinde uygulanan bu yöntem, cildi uyararak kan dolaşımını hızlandırmayı amaçlar. Özellikle bacak, kalça ve basen bölgelerinde tercih edilir.
Kuru fırçalama, selüliti tamamen yok etmez ancak düzenli uygulandığında selülit görünümünün azalmasına yardımcı olabilir. Artan kan dolaşımı ve lenf drenajı sayesinde cilt daha pürüzsüz ve sıkı görünebilir. Bu etki genellikle geçici olsa da, düzenli bakım rutinleriyle desteklendiğinde daha kalıcı sonuçlar gözlemlenebilir.
Kan dolaşımını hızlandırır
Lenf sistemini uyarır
Ölü deriyi arındırır
Cildin daha canlı ve parlak görünmesini sağlar
Bakım ürünlerinin emilimini artırır
Kuru fırçalama, kalbe doğru ve dairesel hareketlerle uygulanmalıdır. Haftada 2–3 kez yapılması önerilir. Çok sert bastırmak ciltte tahrişe neden olabileceği için nazik hareketler tercih edilmelidir. Hassas ciltlerde uygulama sıklığı azaltılmalıdır.
Cilt hassasiyeti, varis, egzama veya açık yarası olan kişilerin kuru fırçalama yapmadan önce uzman görüşü alması önerilir. Ayrıca hamilelik döneminde uygulama dikkatli yapılmalıdır.