IHA
Covid-19 ve alerji belirtileri birbirine benzetiliyor. Bu noktada yanlış bilgilendirmelere karşı vatandaşı uyaran uzmanlar, astım alerji hastaları için önerilerde bulundu.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aydanur Mihmanlı, yılın bu döneminde polen alerjileri ya da kronik astım hastalarının, bazı belirtilerden ötürü Covid-19 kaygısı taşıdığına dikkat çekerek, ’’Hastalar için ekstra risk yok ancak, çok yanlış bilgilendirmeler var.’’ sözleriyle, bazı tavsiyelerde bulundu.
İHA'ya açıklamalarda bulunan Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Aydanur Mihmanlı, astımın; hava yollarında daralmaya yol açan, ataklar halinde seyreden, kronik bir akciğer hastalığı olduğunu hatırlatarak, ’’Ağırlığı artış ve azalmalar gösteren nefes darlığı, hışıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi ve öksürük gibi belirtiler ile karşımıza çıkar. Bütün bu belirtiler ve yakınmalar düzenli kontrol ve ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilmektedir.’’ dedi.
Astım atağının ortaya çıkmasında en önemli nedenlerin; hastanın ilaç tedavisine uyumsuz olması ya da astımı tetikleyen etkenle karşılaşması olduğunu belirten Aydanur Mihmanlı, ’’Tetikleyici etkenler alerjen veya kimyasal iritanlara maruziyet, hava kirliliği ya da solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Virüslerden kaynaklı enfeksiyonları en önemli nedenlerden biri olarak söyleyebiliriz.’’ diye konuştu.
’’Koronavirüsün astımlı hastalarını nasıl etkilediği konusunda yeterince bilgi olmasa da astımın ekstra bir risk oluşturmadığı belirtilmektedir’’ diyen Dr. Mihmanlı, ’’Ancak koronavirüsler de diğer virüsler gibi astım atağına neden olabilirler’’ sözleriyle, olası risklere dikkat çekti.
ATEŞ, BAŞ AĞRISI VE KAS AĞRISI AYIRT EDİCİDİR
Dr. Aydanur Mihmanlı, sözlerine şöyle devam etti; ’’Alerji, bağışıklık sisteminin her hangi bir maddeye karşı gösterdiği aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Bağışıklık sisteminin çeşitli alerjenlere karşı verdiği yanıt sonucunda o alerji belirtileri ortaya çıkar. Bir takım ilaçlar ile ve alerjenlerden kaçınabilir hastalık başarıyla tedavi edilebilir. En sık rastlanılan alerjenler ot ve ağaç polenleri, evcil hayvan türleri, çeşitli gıdalar, ev tozu akarları, mantar ya da küf sporları olarak sıralanabilir. Dönemsel alerjiler sıklıkla bahar aylarında görülür. Bu mevsimde havaya çok yoğun bir şekilde bitki polenleri karışır. Özellikle bahar aylarında burun kaşıntısı, hapşırma, nezle ve öksürük gibi astım belirtileri ortaya çıktığında polen alerjisi düşünülmelidir. Hastalarımız bazen alerji nedeniyle ortaya çıkan yakınmaların, koronavirüs enfeksiyonundan kaynaklandığını düşünüp kaygılanabilmektedir. Ancak alerji, burun tıkanıklığı burun akıntısı, hapşırık gibi belirtilere neden olurken, ateşe yol açmaz. Koronavirüsten kaynaklanan enfeksiyonda ise daha çok ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı ön plandadır. Ateş, baş ve kas ağrısı alerjik hastalık ayrımında yardımcı olabilir. Ateş, öksürük gibi şikâyetler ortaya çıkmışsa, hasta hekime başvurmalı ve koronavirüs açısından değerlendirilmelidir.’’
İLAÇ KULLANMAYA VE POLENDEN KORUNMAYA DEVAM ETMELİ
Bahar aylarında artan polen ve akar miktarları alerjisi olan astımlı hastalarda burun, göz ve solunum yakınmalarının artmasına neden olduğuna vurgu yapan Dr. Mihmanlı, ’’Bu durumda mutlaka bir doktor kontrolünde alerjiye yönelik antihistaminikleri ve burun spreylerini kullanmalıdırlar’’ diyerek bazı önerilerde bulundu.
Dr. Mihmanlı’nın Covid-19 sürecinde, alerjisi olan bireylere ya da astım hastalarına önerileri şu şekilde sıraladı;
Alerji tedavisinde kullanılan ilaçlar, dozları değiştirilmeden kullanılmaya devam edilmelidir. Yine alerjiye yönelik aşı tedavileri aksatılmamalı, planlanmış olan tedavilere aynen devam edilmelidir.
Steroidler yani kortizon içeren ilaçlar bu dönemde kesinlikle bırakılmamalı, doktorun önerileri doğrultusunda tedaviye devam edilmelidir. Çünkü bu ilaçlar hastalığın kontrol edilmesinde çok önemlidir.
Alerjik astımı tetikleyen etkenler arasında sıklıkla ev tozu, polen, hayvan tüyü, nem, kokulu kimyasallar ve bazı gıdalar sayılabilir. Özellikle salgının yaşandığı bu günlerde bu tür ortamlardan uzak durulmalıdır.
Yaşanılan ortam sık sık havalandırılmalıdır. Ev içinde sigara içilmemeli, ev temizliğinde kullanılan deterjan ve temizlik maddeleri dikkatli kullanılmalıdır.
Polen yoğunluğunun yüksek olduğu sabahın erken saatlerinde ve akşam saatlerinde mümkünse evden çıkılmamalıdır.
Polenlerin yoğun olduğu dönemde araba yolculuğu sırasında pencereleri kapalı tutmaya özen göstermelidirler.
Koruyucu gözlük, kolları ve bacakları kapatan giysiler alerjenlerden korunmak için önerilebilir.
Dış ortamda giyilen giysiler eve gelince çıkartılarak duş alınması alerjenlerin uzaklaştırılmasında faydalı olacaktır.
Bol bol sıvı tüketilmeli, sebze, protein ve karbonhidratı dengeli içeren besinler tercih edilmelidir. Diyette özellikle mevsim meyve ve sebzelerine yer verilmelidir. Çok yorucu olmayan egzersiz hem akciğerlerin güçlenmesi, hem de kişinin kendisini iyi hissetmesi açısından çok faydalıdır.
Tuzlu su ile burun ve boğazı temizlemenin korona virüse karşı etkili olduğuna dair bir bilgi yoktur.
Çamaşır suyu kokusu astımı tetikleyebilir, bu nedenle sulandırılarak kullanılmalıdır. Yüksek etkili partikül emici (HEPA) filtre özelliğine sahip elektrikli süpürgeler ev içi alerjenlerin uzaklaştırılmasında etkilidir. Mümkünse tercih edilmelidir.
Astım, alerjik nezle, besin alerjisi gibi alerjik hastalıkların korona virüs salgınında ekstra bir risk oluşturmadığı bildirilmektedir. Alerjisi olanların bağışıklığının daha güçlü olduğu ve korona virüsten koruduğu bilgisi de doğru değildir.
Alerjik bireylerde hapşırık, burun akıntısı nedeniyle gerek etrafa gerekse kişinin kendisine korona virüs bulaştırma riski artmaktadır. Burunda ve gözlerde kaşıntı olduğunda elleri temizlemeden burun ve gözleri kaşımak virüsün bulaşmasını kolaylaştıracaktır. Bu nedenle eller sık sık yıkanmalı el hijyenine son derece dikkat edilmelidir. Bulaştırma riskini azaltmak için mutlaka maske takılmalıdır. Hapşırma sırasında tek kullanımlık mendil ya da kolun iç yüzü kullanılmalıdır.
Polen alerjisi olanların bu süreçte dış ortamda bulunmaması, ellerini daha sık yıkaması ve maske takması, mümkünse burun ve gözünü elinin dış kısmı ile silmesi uygun olacaktır.
Sosyal mesafe, el yıkama ve hijyenle ilgili önerilere her birey gibi alerjik astımı olan hastalar da mutlaka uymalıdır.