Konserveler zehirleme riski taşır mı?

Konserve besinlerin yapılış aşamasının çeşitli riskler taşıdığı ortaya çıktı. Sterilize edilmemiş eşyalarda bu risk oluşur. Konserve sırasında oluşan bu bakterinin ürettiği botulinum toksini, sinir sistemini etkileyerek felce ve tedavisiz vakalarda ölüme neden olduğu ortaya çıktı.

AKSAM.COM.TR

Bilimsel araştırmalar ve yabancı uzmanların uyarıları, riskin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi ve halk sağlığı için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Evlerde geleneksel yöntemlerle hazırlanan ve kışlık yiyecek tedarikinin önemli bir parçası olan sebze konserveleri, yeterli hijyen ve sterilizasyon sağlanmadığında, ölümcül sonuçlara yol açabilen ciddi bir halk sağlığı tehdidine dönüştü. Özellikle düşük asitli sebzelerin yetersiz ısıtma ve sterilizasyonla saklanması, toprakta doğal olarak bulunan Clostridium botulinum adlı bakterinin üremesi için ideal, oksijensiz ortamı meydana getirdiği belirtildi.

Uygun olmayan koşullarda hazırlanan ev tipi konserveler, dünyanın en güçlü zehirlerinden biri olan botulinum toksini tehlikesini barındırdı.

BİLİM DÜNYASINDAN SARSICI TESPİTLER

Bilimsel çalışmalar, botulinum toksininin bilinen en güçlü zehirler arasında yer aldığını ortaya koydu.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC) tarafından biyolojik silah olarak kullanılabilecek ajanlar kategorisinde en yüksek risk grubunda tanımlanan bu toksinin, 1 gramının dahi teorik olarak milyonlarca insanı öldürebilecek kuvvette olduğu bilim çevreleri tarafından ifade edildi.

Araştırmalar, botulizm zehirlenmelerinin büyük bir çoğunluğunun ticari ürünlerden ziyade evde uygun olmayan yöntemlerle hazırlanmış konservelerden kaynaklandığını gösterdi. Özellikle fasulye, bezelye, ıspanak, mantar gibi düşük asitli sebzelerin yanı sıra asitlik derecesi değişkenlik gösterebilen domates konserveleri de riskli gıdalar arasında yer aldı.

UZMANLARDAN HAYATİ UYARILAR

Gıda güvenliği konusunda uluslararası alanda tanınmış uzmanlar, evde konserve hazırlayanları yüksek risklere karşı uyardı.

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) eski uzmanlarından Dr. Clara Peterson, konuya ilişkin açıklamasında, "Ev koşullarında uygulanan kaynatma işlemleri, genellikle Clostridium botulinum sporlarını tamamen yok etmek için yetersiz kalmaktadır. Ticari standartlarda uygulanan yüksek basınçlı ve yüksek sıcaklıktaki sterilizasyon yöntemleri, bu tehlikeli sporları etkisiz hale getirmenin neredeyse tek güvenli yoludur" ifadelerini kullandı.

Dr. Peterson, özellikle düşük asitli gıdaların konservesinin evde yapılmaması gerektiğini, bunun yerine dondurma yönteminin tercih edilmesini tavsiye etti.

İngiltere'deki Gıda Standartları Ajansı (FSA) araştırma ekibinden Prof. Julian Hayes ise, tüketicilerin konserve yaparken kapak hijyenine ve saklama koşullarına azami dikkat göstermesi gerektiğini belirtti.

Prof. Hayes, "Tekrar kullanılan kavanoz kapakları ve yetersiz kaynatma ile sterilize edilmemiş ekipmanlar, toksin gelişimi için zemin hazırlamaktadır. Konservenin kapağında herhangi bir şişkinlik, bombeleşme veya sızıntı gözlemlenirse, kesinlikle tadına bakılmamalı ve derhal imha edilmelidir" uyarısında bulundu.

KORUNMA YOLLARI VE TEMEL ÖNLEMLER

Uzmanlar, ev yapımı konservelerde riskin azaltılması için bir dizi temel kurala uyulmasını zorunlu kıldı. Taze, çürük ve ezik olmayan hammaddelerin seçimi, ekipmanların (özellikle kapakların) yeni olması ve kaynar su ile uzun süre sterilize edilmesi bu kuralların başında yer aldı.

Düşük asitli ürünlerin asitlik seviyesini artırmak amacıyla limon suyu veya sirke ilavesi önerildi, ancak uzmanlar bu yöntemin bile yüksek riskli ürünler için tek başına yeterli olmadığını vurguladı.

Konservelerin serin, karanlık ve kuru ortamda saklanması, açıldıktan sonra ise 48 saat içinde tüketilmesi gerektiği ifade edildi.