Kökeni Osmanlı'ya kadar uzanan Ramazan geleneği: İftariyelik poğaça

Osmanlı'ya kadar dayandığı düşünülen ve hafif şekerli hamurdan yapılan iftariyelik poğaçalar, bu Ramazan'da da Bursa'da tezgahlarda yerini alıyor. İftariyeliklerin içeriğinde sadece un, su, şeker ve tuz bulunuyor. Bursalı ustalardan iftariyelik poğaça tarifi haberimizde...

AA

Ramazan hem nefsi terbiye etme ayı hem de geleneksel lezzetlerin ortaya çıktığı bir ay. Bursa da Ramazan'ı tüm gelenekleriyle yaşatan şehirlerin başında geliyor. Bursa'da uzun yıllar önce fırıncılar tarafından çeşitli şekillerde üretilen ve büyükler tarafından çocuklara orucu sevdirmek için dağıtılan "iftariyelik" geleneği, kentin bazı fırınlarında sürdürülüyor.

AA'da yer alan habere göre Bursa'da ramazanda çocuklara orucu sevdirmek için kılıç, çanta, ibrik, kuş, ok ve yay gibi şekillerde "iftariyelik" poğaça pişiren tarihi fırınlar asırlık geleneği geleceğe taşıyor.

Kökleri Osmanlı dönemine kadar dayandığı düşünülen ve hafif şekerli hamurdan "iftariyelikler" çıkarma geleneği bazı tarihi fırınlarda sürdürülüyor.

"KÜLTÜRÜ YAŞATMAK İÇİN ÜRETİME DEVAM"

İftariyelik üreten fırıncılardan Bülent Mertyürek, Osmanlı kültürünün yaşatılmaya devam edildiği Muradiye semtinde, yaklaşık 100 yıllık bir fırında hizmet verdiklerini anlattı.

Fırında tarihi boyunca hep geleneksel mamullerin üretildiğini dile getiren Mertyürek, "Halen sandviç ekmeğimizle, iftariyeliklerimizle, ramazan pidelerimizle, cevizli lokumlarımızla aldığımız kültürü gelecek nesillere aktarmak üzere faaliyet gösteriyoruz. Ticari geliri olmayan ürünleri de yine bu kültürü yaşatmak açısından, ortak benliğimiz ve kültürümüze hizmet etmesi açısından üretmeye devam eden bir kuruluşuz." dedi.

İFTARİYELİKLERİN HİKÂYESİ

Mertyürek, bunu devam ettirmek için her ramazan ayında çıkardıkları bir ürününün de iftariyelikler olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"İftariyeliklerin şöyle bir öyküsü olduğu söylenir; geçmiş yıllarda küçük çocukların oruç tutmasını özendirmek amacıyla mahalledeki insanlar, bu iftariyeliklerden alıp oruç tutan çocuklara verirler ve iftar saatinde oruçlarını bunlarla açmalarını isterler. Çocuklara cazip gelmesi açısından da biz fırıncılar bunları çeşitli şekillerde üretirdik. Ben 1976 yılından beri bu ürünleri üretiyorum. Benden önce de ustalarım ürettiler.

Bunlar öğlen saatlerinde çıkarılarak mahalledeki çocuklara dağıtılırdı. Biz bunu yaşatmak istiyoruz. Her ürettiğimizde 50-60 yaşlarındaki insanlar gözleri dola dola gelip, kültürü yaşatmak için bunlardan alıp dağıtırlar.

Bilmeyenler de var. Genç neslin bilmediği bir şey. Asıl amaç da bu, kültürler de böyle yaşıyor. Kuşaktan kuşağa bu tür ürünleri ortak benliğimize ekleyerek yaşatılıyor. Biz de bu çorbada bir nebze tuzumuz olduğu için mutluluk duyuyoruz."

UN, SU, ŞEKER VE TUZLA YAPILIYOR

Mertyürek araştırmalarına göre bu geleneğin sadece Bursa'da olduğunu gördüğünü söyledi.

İftariyeliklerin içeriğinde sadece un, su, şeker ve tuz bulunduğunu anlatan Mertyürek, "Belli bir kıvama geldikten sonra şekillendirip üzerine yumurta sürüp pişiriyoruz. Bu kadar basit bir ürün. Biraz tatlı, çocukların seveceği hale getirilmiş. Mayalı ürünlerden, açmadan, poğaçadan farklı." dedi.

GÜNDE 300 ADET SATILIYOR

Mertyürek, sabah saatlerinde arayarak iftariyelik ayırtanların olduğunu dile getirerek, "Öğle saatlerinde çıkarıyoruz. Günde yaklaşık 250-300 tane satılıyor. Çok keyif duyarak yapıyoruz biz bunları." ifadesini kullandı.