Kırmızı ve mor meyvelerin etkisi inanılmaz! İşte yaşlanmayı önleyen 5 altın kural

Sağlıklı yaşlanmanın yolu sağlıklı beslenmeden geçiyor. Haftada 150 dakikadan az olmayacak şekilde spor yapılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, kırmızı ve mor meyveleri tüketmeyi önerdi. Peki, kırmızı ve mor meyveler vücudu nasıl etkiliyor? Bu meyvelerde hangi vitaminler bulunuyor? İşte yaşlanmayı önleyen kırmızı ve mor meyveler...

DHA

Sağlıklı yaşamın anahtarı doğru beslenme ve spor. Peki, hangisinden nasıl faydalanacağız? Günde 30 dakika spor yapılması gerektiğini söyleyen uzmanlar, vücut direncini artıran vitaminler ve meyveler hakkında bilgi verdi. İşte yaşlanmayı önleyen kırmızı ve mor meyveler...

DHA'da yer alan habere göre İç Hastalıkları Uzmanı ve Fitoterapist Prof. Dr. Hakan Terekeci, dengeli beslenme, düzenli spor ve kaliteli uykunun sağlıklı yaş almak için çok önemli olduğunu belirterek, bazı bitkisel desteklerin de yarar sağlayabileceğini önemle altını çizdi. İşte yaşlanmayı önleyen 5 altın kural...

1. DÜZENLİ SPOR

Haftada 150 dakikadan az olmayacak şekilde spor yapmanın sağlıklı yaş alma açısından çok önemli olduğunu akataran Prof. Dr. Terekeci, "Bu süreyi 3 güne bölerek 50 dakikalık periyotlarla uygulamak uygun olacaktır. Bazı bilimsel çalışmalarda 3 günden az yapılan sporla hiç yapılmaması arasında benzer sonuçlar bulunmuştur. Yapılacak spor süresi günlük 30 dakikadan az 60 dakikadan fazla olmamalıdır." diye konuştu.

2. DENGELİ BESLENME

Tansiyon, şeker ve kolesterolü kontrol altında tutmanın en önemli yolunun dengeli ve sağlıklı beslenme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hakan Terekeci, ''Taze sebze-meyve, doğal bitkisel-hayvansal protein, tam tahıllar (özellikle siyez ve karabuğday) ve zeytinyağı başta olmak üzere doymamış yağların tüketilmesi önemlidir. Doymuş yağlardan kaçınmak gerekiyor. Eğer tüketilecekse ve gerçeği bulunabiliyorsa doğal tereyağ günlük enerji kaynağının yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde tüketilebilir. Zeytinyağının işlem görmemiş soğuk sıkım olanı başta olmak üzere kanser, hipertansiyon gibi durumlara karşı koruyucudur, kalp krizini önler. İçeriğindeki maddelerden bazıları E vitamininden daha fazla antioksidan etkiye sahiptir. Bolca tüketilmelidir.'' ifadelerini kullandı.

3. ZERDEÇALLA BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN

Özellikle son yıllarda değeri giderek artan zerdeçalın, hafızayı kuvvetlendirerek öğrenme becerisini artırmasının yanı sıra unutkanlık, öğrenme güçlüğü gibi sorunların da hafifletilmesinde etkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Terekeci, "Güçlü antioksidan özelliği ile bağışıklık sistemini güçlendirdiği için hastalıklara karşı korunma da yardımcı oluyor. Kilo vermeye ve ödem atmaya da yardımcı olan zerdeçal diyabetin olumsuz etkilerine karşı da savaşmada güçlü bir silahtır." dedi.

4. GİNSENGLE ENERJİNİZİ ARTIRIN

Prof. Dr. Terekeci, "Salisikasit, kafeik asit, A, B1, B2, B12, C ve E vitaminleri içeren ginsengin tansiyonu, şekeri ve kişinin ruh halini düzenleyici etkisi olduğu biliniyor. Bunların yanında son dönemde yapılan çalışmalarda yaşam süresini artırdığı gösterilmiştir. Ginsengin en önemlisi Kırmızı Kore Ginsengi (Panax Ginseng)'nin lokal uygulamalarında UV ışınlarına bağlı yaşlanmada koruyucu etki yaptığı tespit edilmiştir" diye konuştu.

5. KIRMIZI VE MOR MEYVELER TÜKETİN

Dengeli beslenme şekli ile vücut için gerekli birçok vitamin ve minerali dengelemenin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Terekeci, "Kişinin herhangi bir sağlık problemi yoksa sebze ve et tüketim dengesini koruyarak, kırmızı ve mor meyveleri tüketmek sağlıklı yaşam için önemlidir. Çilek, yabanmersini, kızılcık, ahududu, böğürtlen gibi kırmızı-mor içerikli meyveler ciddi oranda antioksidan içermektedir. Mevsiminde tüketilecek domateste yüksek oranda, A, C vitamini ve folik asit bulunmaktadır. Ayrıca pişirildiğinde miktarı daha çok artan Likopen ise çok güçlü bir antioksidan olarak kabul edilir." ifadelerini kullandı.

Beslenmede, son günlerde sıklıkla gündeme gelen glutenden de sakınmanın doğru olacağını söyleyen Prof. Dr. Hakan Terekeci sözlerine şöyle devam etti.

"Gluten intoleransınız tespit edilmese bile, bu gıdaları tükettikten sonra kendinizi rahatsız hissediyorsanız hayatınızdan gluteni çıkarın. Günümüzde Genetiği ile oynanmış tohumlar yüzünden Glutenin de yapısı değişmiş durumdadır. Bu nedenle, Karabuğday, siyez, karakılçık buğdayı gibi genetiğiyle oynanmamış ülkemize özgü tahılları ve unlarını kullanmak sizi sağlıklı beslenmeye bir adım daha yaklaştıracaktır."