Kilimlerde renkler ve sembollerin anlamlarına şaşıracaksınız

Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan dokuma kilimler üzerinde her sembol ve renk farklı bir anlam taşıyor. Örneğin, ejderha kötülüğün simgesi anlamına geliyor. Evlenmek isteyen genç kızın simgesi ayrı, evlenmiş kişinin halıda yansıttığı şekiller başka bir hikâyeyi anlatıyor. İşte el emeği göz nuru kilimlere yansıyan anlamlar...

DHA

Eski kilimlere bakıp zaman zaman "Bu renkler, bu şekiller nasıl bir araya gelmiş?" diye düşünürüz. Aslında her rengin ve işaretin mutlaka bir hikâyesi ve anlamı bulunuyor. Eskişehir’de kadınlar duygularını kilimlere yansıtıyor. Çocukluğundan bu yana kilim dokuyan 58 yaşındaki Gülşen Yoldaş, kilimler üzerindeki her sembolün birer şifre niteliğinde olduğunu ifade etti. İşte kilimlerde renklerin ve sembollerin anlamı...

DHA'da yer alan habere göre Eskişehir Sivrihisar Belediyesi, geçmişi yüzyıllara dayanan kilim dokuma geleneğinin yaşatılması için yöreden topladığı en az 100 yıllık kilimleri bir araya getirerek, Türkiye’nin ilk uygulamalı Kilim Müzesi’ni kurdu. Oluşturulan müzede kilimlerin sergilenmesinin yanı sıra özellikle kilim sanatını gelecek nesillere taşımak için müze içindeki tezgahlarında kadınlara özel kurslar veriyor.

Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü, müzedeki kilimlerin her birinin farklı hikayesi ve anlamı olduğunu söyledi. Yüzügüllü, geçmişten gelen değerleri geleceğe taşımak için böyle bir müze kurduklarını ifade etti.

"HER SEMBOLÜN AYRI BİR ANLAMI VAR"

Çocukluğundan bu yana kilim dokuyan Sivrihisarlı Gülşen Yoldaş (58), kadınların o dönemlerde tüm duygularını kilimlere işleyerek anlattığını söyledi. 

Her sembol ve rengin ayrıca bir anlam taşıdığını ifade eden Yoldaş, kilimlerdeki sembollerin anlamlarını şu şekilde anlatıyor:

PEMBE BAHARIN, SEVDANIN SİMGESİDİR

Renklerin o dönemki kadınların duygularını anlattığını kaydeden Yoldaş şunları söyledi:

"Pembe baharın, sevdanın simgesidir. Kırmızı, kederin acının simgesidir ama bazı bölgelerde kırmızı acı keder simgelemeyebilir. Beyaz doğumu simgeler. Doğarsın kundağa sarılırsın, ölürsün kefene sarılırsın. İkisi de beyazdır. Yeşil en doruk yerdir. Tasavvufta Allah'a kavuşmanın rengidir yeşil ama ailede de mutluluğun simgesidir.”

100 YAŞINDAN AŞAĞI KİLİM YOK

Müzenin sorumlusu ve usta öğreticisi Zeynep Duralı da, müzede yer alan kilimlerin çok değerli olduğunu söyledi. Müzeye gelenlerin gezmelerinin yanı sıra kilim dokuma kursu da alabildiklerini belirten Duralı, "Müzemizde şu anda 100 yaşından aşağı kilim yok ve tamamen Sivrihisar yöresine ait kilimler. Burada amaç sadece gezip görmek değil, aynı zamanda merak edenlere uygulamalı olarak göstermek. Dokumayı öğrenmek isteyenlere hem dokutup, hem öğretip hem de ürettiklerinin satışlarına yardım etmek amacımız.” dedi.

"KALE DOKUNAN KİLİMLE FETHEDİLDİ"

Eski dönemlerde Sivrihisar ilçesindeki bir kalenin, çoban bir kızın dokuduğu kilim sayesinde fethedildiğini anlatan Duralı, hikâyeyi şöyle anlattı:

"Geçmiş dönemlerde Sivrihisar kalesi Bizanslıların eline geçiyor. Türkler ne yapıp etseler de bir türlü kaleyi ele geçiremiyorlar. Bir Türk kızı, kalenin etrafında hayvanlarını otlatıyor. Bunu gören Türk komutanı ‘kızımıza bir kilim dokutalım, bu kilimde kullanması için ona desenlerden bir takım şifreler verelim, o da sürüsünü kaleye yakın otlatsın esir düşsün ve içeride olanı biteni kilimine dokusun. Biz ancak böyle fethedebiliriz kaleyi’ diyor. Kız esir düşüyor, kilimi dokuyor ve surlardan aşağıya atıyor. Türk askerleri bu kilimi alıp şifreleri çözüyor ve kaleyi fethediyorlar. Beş bacalı denilen kilim sayesinde kale Türklere geçiyor.”