Kardeş kıskançlığının sebebi ebeveynlerin o hatası olabilir! Uzmanı açıkladı! Belirtilere dikkat

Kardeş kıskançlıkları hem çocukluk hem de ergenlik döneminde görülür. Öyle ki bazı kıskançlıklar öfke nöbetlerine, ağlamalara, şiddete ve depresyona dönüşebilir. Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Psikolojik Danışman Doç. Dr. Mehmet Kaya, ebeveynlerin hatalı birçok söyleminin kardeş kıskançlığına sebep olduğunu belirterek, ailelerin çocuklarına yalan söylememesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. ''Kardeş kıskançlığı nasıl önlenir?'' sorusunun cevabını araştıran ebeveynlere işte uzman tavsiyeleri…

AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA

Merve Kantarcı Çulha

Birçok ebeveyn, "Kardeş kıskançlığı nasıl önlenir?" sorusunun cevabını araştırıyor. Çünkü kardeş kıskançlığı olan bir evde ebeveynlerin ve çocukların ilişkisi zor bir hal alabiliyor. Peki, kardeşini sevmeyen, kardeşini döven, tüm hırsını anne babasından çıkaran çocuklar ya da ergenler için ne yapılmalı?

Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Psikolojik Danışman Doç. Dr. Mehmet Kaya, kardeş kıskançlığının sebeplerini ve yapılması gerekenleri anlattı.

"Kardeşlerin dünyaya geliş sırası, kardeşler arası ilişkilerde önemli bir faktördür. İlk kardeş "Tacını yitirmiş kral", ikinci çocuk ailenin "En başarılısı" iken üçüncü çocuk ailenin "en şımartılmışı" olabilir demektedir Adler." Diyen Mehmet Kaya, aileleri özellikle birkaç konuda uyardı.

Kardeş kıskançlığının sebepleri neler?

Kardeş kıskançlığını tetikleyen birçok durum söz konusudur. Anne babanın sevgiyi ve ilgiyi adaletsiz bir biçimde dağıtması veya çocuklar arasında kıyaslamalar yapması kıskançlığı artıran faktörlerdendir.

Bunun yanı sıra sosyal çevredeki bireylerin (dede, nine, akrabalar ve komşular), "Bu büyük olan pek bir masum küçüğünün ise maşallah gözleri fıldır fıldır veya ay bunun pek bir güzel gözleri, saçları varmış veya bunu elinden her iş geliyor diğeri o kadar mahir değil." vs. gibi anlık sevmeye yönelik ama düşünülmeden kurduğu cümleler, diğer kardeşin dünyasında kalıcı etkiye sahip olabilir.

Çocuklardan birinin daha iyi imkânlara sahip olurken diğerinin o imkânlardan mahrum olması da kıskançlığın nedenleri arasında yer alır.

Örneğin, birini özel okula gönderirken diğeri göndermemiş olmak gibi. Elbette zaman içerisinde ailenin değişen maddi imkânlarından dolayı kasıtsız bir şekilde bu durum bu şekilde gerçekleşmiş olabilir ama bu durum çocuğa anlatılıp başka bir şekilde adalet gözetildiği ve yansıtılmadığı takdirde kıskançlık duygusu kaçınılmaz olacaktır.

Kardeş kıskançlığı için aileler ne yapmalı?

Kardeş daha dünyaya gelmeden çocuk psikolojik olarak hazırlanmalı. Annenin ister istemez yeni doğan kardeşe bakım ihtiyaçlarından dolayı daha çok vakit ayırmak zorunda kalacağı ama hem onun annesine yardımcı olabileceği hem de babasının artık bir süreliğine onunla daha fazla vakit geçireceği anlatılmalıdır.

Kardeşinin olmasına ilişkin duygularını ifade etmesine izin verilmeli ve yargılamadan dinlenilmelidir.

Çocuk hem kardeşi olmadan hem de kardeşi dünyaya geldikten sonra öfke, nefret vb. gibi duygularını ifade ettiğinde anne baba bu duyguların kötü olduğunu söyleyip çocuğu suçlamamalı.

Çocuğun kardeş istememe ve onun gelişinden dolayı rahatsız olma ve kıskanma sonuna kadar hakkıdır. Olumsuz duyguların anlayışla karşılandığını görmenin, çocuğu rahatlatacağı akıldan çıkarılmamalıdır.

Hamileliğin son aylarından itibaren anne çocukla yeterince ilgilenemeyebilir bu açığı diğer aile bireyleri kapatmalı. Anne ve baba çocukla önceden konuşup durumu izah etmeli ve mümkün olduğu ölçüde annenin yoğunluğundan dolayı baba diğer çocuk/lar ile ilgilenme zamanını ve etkinliklerini artırmalı.

Eğer kıskançlığın üst düzeyde olduğu gözlemlenirse kıskanç olan çocukla mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirilmeli. Nitelikli zamandan ebeveynler daha çok zaman geçirmeyi anlamamalı.

Tüm ilgi ve dikkatin çocukta olduğu, kendisine değer verildiğini ve adaletli davranıldığını hissedeceği etkinlikler yapılmalı.

Bazen beş dakika çocuğun herhangi bir arkadaşıyla yaşadığı bir olayı içten ve samimi bir şekilde dinlemek bile nitelikli zaman etkinliğidir.

Kardeşlerin birbirlerini kıskanmaması için çocuklar arasında yaş aralığı ne olmalıdır?

Kardeş kıskançlığına ilişkin en çok sorulan sorulardan biridir. Bu konuda çok kesin bir araştırma bulgusu olmamakla birlikte, yaş farkının az olduğu kardeşlerde kıskançlığın görülme sıklığı, yaş farkının fazla olduğu kardeşlere oranla daha fazladır. Ancak bu yaş farkının 6-7 yaştan fazla olması da kıskançlık görülme olasılığını artırır.

Araştırmacılar ideal yaş farkının 3-5 yaşlık bir fark olmasını önermektedirler. Bu aralığın daha azı da daha fazlası da yaş açısından kıskançlık olasılığını artırır.

Bazen de siz her ne yaparsanız yapın çocuğunuz mizaç özelliği olarak diğer insanlardan daha kıskanç biri olarak dünyaya gelmiş olabilir.

YALAN SÖYLEMEK KISKANÇLIK BELİRTİSİ OLABİLİR

Kardeş kıskançlığı belirtileri neler?

Kardeş kıskançlığının çok açık belirtileri olabileceği gibi gizli belirtileri de söz konusudur. Örneğin, kardeşine fiziksel zarar vermesi, doğrudan onu istemediğini söylemesi, kardeşi dünyaya geldiğinde yaramaz hırçın davranışlar göstermeye başlaması, düzenli uyku saatine direnç göstermeye başlaması, kardeş kıskançlığının açık belirtileridir.

Ancak kardeşine karşı abartılı sevgi gösterilerinde bulunması (karşıt tepki geliştirme), tuvalet alışkanlığını kazandığı halde kardeşi doğduktan sonra tekrar altına kaçırmaya başlaması, evden ayrılmak istememesi ve okula gitmek istememesi, baş ağrısı mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler göstermesi, öfke, kendine acıma ve üzüntü duygularını yoğun olarak yaşamaya başlamış olması, içine kapanma, yemek yememeye ve zayıflamaya başlama ise örtük belirtiler olarak kendini gösterebilir.

Kıskanmayan kardeş mümkün mü?

Çocuğun kardeşini hiç kıskanmaması durumu mümkün değildir. Bu yüzden burada bahsettiğim problemli düzeye ulaşmış bir kıskançlık. "Hiç etkilenmemiş gibi davranmak" da kıskançlığın belirtilerindendir. Çünkü her çocuk doğan kardeşini az veya çok kıskanır ve doğaldır da. Ancak bazen kıskançlık o kadar ağır düzeylerde gerçekleşir ki çocukta yalan söyleme, çalma gibi davranış bozukluğuna ait belirtiler dahi görülebilir.

Ebeveynlerin en sık yaptığı hatalar neler?

Yapılan en büyük hatalardan birisi de babanın veya diğer akrabaların kapıdan içeri girer girmez yeni doğan kardeşin yanına koşup onu sevmeye çalışmalarıdır. Çocuğun yanında bebeğe aşırı sevgi göstermekten kaçınılmalıdır. Siz her ne kadar seni de çok seviyoruz deseniz de böyle durumlarda çocuk da "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" diye bir cümle kuramasa da bunu yaşayarak doğrulayacaktır.

Kıskanan çocuğa nasıl davranılmalı?

Bebeğin bakımıyla ilgili işlerde büyük kardeşin yardım etmesi sağlanabilir. Bu noktada bazen ebeveynler küçük çocuğun sorumluluklarını belli ölçüde büyük çocuğa devrebilmektedir. Hadi kardeşine yemeği sen yedir. Onu sen oynat. Hatta büyük kardeş ergense altını sen değiştir gibi talepleri olmakta ebeveynlerin. Büyük çocuğa sorumluluk vermekten kasıt bunlar değildir. Bunun yerine çocuğun, kardeşinin bakımında annesine yardım ettiğini düşüneceği kadar basit ve küçük sorumluluk verilmesi gerekir. Daha fazlası kıskançlığı önleyici değil tetikleyici bir davranış olur.

Ailenin 'bütün' olduğu duygusu herkes tarafından hissedilmelidir. Ailede "Biz" olma bilinci oluşturulduğunda kendisini o bütünün değerli bir parçası olarak hissedecek ve sevgisini kıyas etmek yerine biz ailecek birbirimizi çok seviyoruz diye düşünerek güven ve birlik duygusunu pekiştirecektir.

Aile sevgi eşitliğini nasıl yansıtmalı?

Sevgilerinin eşit olduğunu göstermek yerine, her çocuğa birbirinden ayrı olarak sadece kendisine özel bir sevgi duyulduğunu göstermek daha doğru olacaktır. Anne babaların kültürden öğrendiği en büyük yalanlardan biri de çocuklarını eşit düzeyde sevdiklerini söylemeleri.

Doğru olan ise kendi hayatından vazgeçecek kadar evlatlarının her birini çok sevebilecekleridir. Ama an gelir ihtiyacı olan bir evladına sevgisi artarken an gelir diğerini daha çok sever. Yaşamın her anında her evlada ilişkin sevgi eşit olmak zorunda da değildir. Bu şekilde açıklandığında hem daha dürüst bir tepki verildiği için çocukta güven duygusu oluşur hem de çocuğun sevginin her daim eşit olmayacağına ilişkin beklentisi daha gerçekçi bir konuma çekilmiş olur.

Kardeş kavgasında ne yapmak gerekir?

Çocukların kavgalarında; hakem rolü alınmamalıdır. Taraf tutulmamalıdır. Dikkatleri hemen sorun çıkaran çocuğa yöneltmek yerine zarar gören çocukla ilgilenilmelidir.

Eğer kardeşlerden birisi sürekli gelip size diğerini şikâyet ediyorsa bilin ki bu denge kaçırılmıştır ve siz fakında olmadan hakemlik veya hâkimlik yapıyorsunuzdur.

Hâlbuki kardeşliğin en önemli katkılarından biri de bize problem çözmeyi öğretmesidir.

Fiziksel şiddet olmadığı müddetçe ebeveynler aralarındaki problemin çözümüne müdahale etmemeli. Biri diğerine haksızlık etmiş olsa da. Fiziksel şiddet olduğunda da ebeveynin tavrı fiziksel şiddeti kınayacak biçimde olmalı.

Yani "Bizim evde fiziksel şiddet yasak. Biz anne baban olarak birbirimize veya size karşı fiziksel şiddet uygulamadık. Siz de birbirinize uygulayamazsınız çünkü bu evde fiziksel şiddet yasak" şeklinde bir aile kuralı söylenerek çocuk değil durum men edilir.

Ancak çocuklardan büyük olanın zorbaca davranışları söz konusu ise o zaman da ebeveynler dönüp kendi aile içindeki güç kullanımına bakmalı çünkü çocuk gücü kullanmayı, merhameti vs. aileden öğrenir.

Ergenlerde kıskançlık kavgasını nasıl yönetmek gerek?

Eğer kavga eden ve birbirini kıskanan çocuklarınız ergen ise o zaman ya çok önceden beri bastırılmış bir kıskançlık durumu söz konusudur ya da ergenlik fırtınasını yaşama düzeyine bağlı olarak daha çok söz dinleyen, uyarlı ergenin kayırılması söz konusudur.

Anne babaların sevgiyi dağıtırken adaletsiz dağıtmamak için ergenlerin duygularını ifade etmelerine olanak sağlanmalı. Nasıl olsa artık büyüdüler deyip "Haklı veya haksızsın" şeklinde adalet dağıtan ve mantığa dayandırılan değerlendirmelerle dinlenmemeli ergenler. Ebeveyn her iki çocuğuna da senin için ne yaparsam, nasıl davranırsam kendini daha değerli hissedersin? Sorusunu sorup bu merakla bir yaklaşım göstermelidir.

Ergenlerin mahremiyet alanlarına girmek birinin mahremiyetini sıklıkla ihlal edip diğerine güven duymak da kıskançlığı tetikler. Bunun yanı sıra büyük olana abilik, ablalık sorumluğu verip, sürekli bu konuda diğerini denetim altına almasını beklemek de yapılan hatalardan biridir.

Ergenlerde ilgi aileden ziyade dışarıya yöneldiğinden bu tarz durumlarda aileden çok uzmanlar destekleyici olabilmektedir. Bu yüzden psikolojik danışmanlardan böylesi durumlarda yardım almaktan geri durulmamalıdır.