Karantina süreci çocukları nasıl değiştirdi?

Uzun süren karantina döneminde çocukların düzenleri değişti. Birçok çocuk bu süreçte evde kalan ve zamanlarının büyük bir bölümünü internet ve dijital oyunlarla geçirdi. Bu süreçte en çok çocukların etkilendiğini söyleyen uzmanlar, çocukların bilgisayar başında çok fazla zaman geçirmelerinin bağımlılığa neden olabileceğine ve oyunların büyük bölümünde yer bulan şiddet içeriğine dikkat çekti. İşte çocukların bilgisayar bağımlılığı konusunda ailelere düşen görevler...

DHA

Karantina döneminden en çok çocuklar etkilendi. Sürekli evde kalan ve zamanlarının büyük bir bölümünü internet ve dijital oyunlarla geçiren çocuklar ve ergenler için bu durum önemli riskler taşıyor. Çocukların bilgisayar ve İnternette çok fazla zaman geçirmeleri ve bunun dışında bir etkinlik yapmamalarının bağımlılığa neden olabileceği konusunda uyaran uzmanlar, oyunların büyük bölümünde yer bulan şiddet içeriğine dikkat çekti.

AKILLI TELEFONLAR ELEKTRONİK BAKICI GİBİ OLDU

Ailelerin internet ve dijital oyunlar konusunda çocukları bekleyen tehlikenin farkında olamadıklarını söyleyen Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Barış Tuncer, “Ebeveynler bilgisayar, akıllı telefon gibi araçları elektronik çocuk bakıcısı olarak kullanıyor ve çocukların saatlerce oyun oynamasına izin veriyorlar. Bu oyunlar bireyi güçlü olması konusunda kışkırtıp başarı-kazanç duygusu veriyor. Çocuk ne kadar şiddet uygularsa o kadar başarılı oluyor.” dedi.

ŞİDDET İÇEREN OYUNLARA DİKKAT!

Bu durumun çocuklarda şiddetin başarı getirdiği gibi çok tehlikeli bir deneyim oluşturduğuna dikkat çeken Barış Tuncer şunları söyledi: “Oyunlarda çocukların gelişimi açısından çok zararlı olan cinayet, hırsızlık, tecavüz, işkence, bombalama, yangın çıkarma, katliam yapma, yağma, savaş, insanları esir alma, insanlara eziyet etme gibi davranışlar yer almakta ve oyuncu bunları yaptıkça puan toplamakta, ödüllendirilmektedir. Ağır silahlarla, bombalarla katliam yapan, insanları öldüren çocuk puan veya can kazanmakta bu durum oyuna devam etmesi için motivasyonunu artırmaktadır. Yapılan araştırmalar şiddet içeren oyunları oynayan çocukların daha saldırgan ve şiddete eğilimli olduğunu gösteriyor. Çocuklar, oyunlarda gördükleri şiddet davranışlarını taklit ederek şiddeti sözlerine, davranışlarına, oyunlarına yansıtıyorlar.”

“ŞİDDET UYGULAYAN SUÇLU DEĞİL KAHRAMAN OLARAK GÖSTERİLİYOR”

Şiddet içeren oyunları oynayan çocukların şiddeti bir sorun çözme aracı olarak öğrenerek kendilerini suçlu olarak değil bir kahraman olarak gördüklerini söyleyen Barış Tuncer, “Oyunlar çocuklara bir kazanan bir de kaybeden olduğunu ya kazanacaksın ya da kaybedeceksin mesajı vermektedir ve çocuk kazanmak için şiddet uygulamalıdır. Çocuk elindeki silahla güçlü ve her sorunu halledebileceğini öğrenmektedir. Bu etkiler çocukların davranışlarına hemen yansıyabileceği gibi yıllar sonra yetişkin bir birey olduklarında da ortaya çıkabilir” diye konuştu.

ŞİDDET İÇERİKLİ OYUNLARIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR?

Barış Tuncer, şiddet içeren oyunların çocuklardaki olası etkileri ve ebeveynler için uyarılarını şöyle paylaştı:

“Acıya ve ağrıya daha az duyarlı hale gelirler. Çocuklarda empati becerisi azalır. Çocuklar içinde yaşadıkları dünyanın korku ve tehdit dolu olduğuna inanırlar. 

Çocuklar saldırgan olarak arkadaşlarına şiddet uygulayabilirler. İleride suç işleme riskleri artar. Anti-sosyal davranışlar gösterebilirler. Anne-babalar bu süreçte, özellikle evde-kal döneminde çok dikkatli olunmalı ve sanal ortam ile gerçek etkinlikler arasında bir denge kurulmalı. 

Çocuğa sorumluluk kazandırılarak okul dersleri, ödevleri, günlük işleri bittikten sonra oyun oynaması öğretilmeli. Oyun oynama süresi kısıtlanmalı. Bu süre kesinlikle okul derslerinin, ödevlerinin, uyku süresinin önüne geçmemeli. 

Eğitsel oyunlar tercih edilmeli, çocuğa bilgisayar ve interneti oyun dışında farklı eğitici-öğretici etkinlikler için kullanması öğretilmeli. 

Aileler, çocuklarının oynadıkları oyunlar hakkında bilgi sahibi olmalı ve oyun oynamak birincil serbest zaman etkinliği haline getirilmemeli. 

Aile ve arkadaşlarla zaman geçirmek, etkinlikler yapmak, sohbet etmek gibi davranışlar çocuğa kazandırılmalı. Anne-babalar iyi bir internet, teknolojici kullanıcısı olarak çocuklarına örnek olmalıdır. 

Ebeveynler, eve gelir gelmez bilgisayarın başına geçmek, internete, sosyal medyaya girmek, oyun oynamak gibi davranışlar sergilememeli. Aileler, internet ve dijital oyun yerine koyabilecekleri alternatifleri çocuğa sunabilmeli. 

Özellikle bu karantina döneminde birlikte kitap okumak ve oyun oynamak, yeni hobiler geliştirmek, spor egzersiz yapmak yararlı olacaktır. Oyun oynamak asla bir ödül olarak kullanılmamalı.”