İçeriğindeki beta karoten, C vitamini, kapsaisin ve antioksidanlar sayesinde metabolizmasını hızlandırmaya ihtiyaç duyanlardan kanserden korunmaya özen gösterenlere herkes acı biberi rahatça tüketebilir.
Kötü kolesterolü düşürüyor
Baharat olarak da yaygın kullanılan acı biber geniş bir fizyolojik ve farmakolojik etki yelpazesine sahip. Safra oluşumunu uyaran acı biber, kolesterolün vücuttan atılımı için önemli olan safra asitlerinin üretimini de artırıyor. Özellikle kötü kolesterol seviyesi bu sayede düşüyor.
Metabolizmayı hızlandırıyor
Acı biber tüketimi metabolizmayı hızlandırıyor. Lifli yapısı ve acı etkisi bağırsakların çalışmasını sağlıyor ve kabızlığı önlüyor. Acı biber metabolizmayı hızlandırdığı için kilo kontrolü yapmak isteyenlerin de tüketmeyi düşünebileceği bir besin.
Ancak aşırı tüketiminden kaçınmalı. Günde 2 adedi geçmemekte fayda var. Aksi halde fazlası, özellikle ülser varsa midede sorunlara neden olabiliyor.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
Acı biber içeriğinde yüksek oranda beta karoten bulunduruyor ve bu sayede kansere karşı koruyucu etki sağlıyor. C vitamini ise vücut direncini arttırarak bağışıklık sistemini güçlendirip genel olarak hastalıklara karşı koruyucu bir şemsiye görevi görüyor.
Vücut direncini artırıyor
Acı biberin içeriğindeki kapsaisin bileşiği bibere acı tadını vermesine karşın birçok faydayı da beraberinde getiriyor.
Tüm dünyada yetişebilen acı biber ayrıca vücudun vitamin, kalsiyum ve potasyum ihtiyacını karşılıyor. Böylece vücut direncini artırmak ve vücudu hastalıklardan korumak mümkün hale geliyor.
Ağrıyı gidermeyi sağlıyor
Yapılan araştırmalar acı biberde kayda değer miktarda bulunan kapsaisinin, aynı zamanda etkili bir ağrı kesici özellik taşıdığını gösteriyor.
Kapsaisinin krem şeklinde uygulanan formu da; özellikle zona, fibromiyalji, kas ağrılarında, diyabetik hastalarda, ayak yanmalarında ağrı kesici olarak ağrılı bölgeye uygulanıyor ve uygulamadan birkaç gün sonra etkisini göstermeye başlıyor.