7 ülkeye ihracat yapıyor, taleplere yetişemiyor! Türkiye'de yetişiyor! Kalp için süper gıda

Manisa'da kendi arazisinde yaban mersini yetiştiren kadın girişimci Pınar Ünsal Atıcı, 55 ton ürün elde ediyor. 7 ülkeye ihracat yapan kadın girişimci diğer kadınlara da istihdam sağladı. Kalp için süper gıda olarak bilinen yaban mersinine talep fazla. Detaylar haberimizde...

IHA

Üzüm bağlarını yaban mersini bahçesine çeviren Pınar Ünsal Atıcı, geçen sene 66 dönüm üzüm arazisine kurduğu yaban mersini bahçesiyle 55 ton ürün elde eden ve 3 ülkeye ihracat yapan kadın girişimci oldu. Atıcı, bu yıl 7 ülkeye ihracat yapmaya başladı.

Topraksız tarımla yetiştirilen yaban mersinleri hem Alaşehir için üzüme alternatif yeni bir ürün hem de tarım işçilerine ek gelir kapısı oldu.

Manisa'nın Alaşehir ilçesindeki kadın girişimci dünyaca ünlü Sultaniye Üzüme alternatif ürün olarak yetiştirmeye başladığı yaban mersini ile dünyaya açıldı.

DÜNYANIN BİRÇOK YERİNE GİDİYOR

30 bin saksıda topraksız tarım yapan ve geçtiğimiz yıl ilk ürününü alan kadın girişimci Pınar Ünsal Atıcı bu yıl hasadına başladığı yaban mersinlerini Singapur, Malezya, Hong Kong, Tayland, Mauritius, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda gibi ülkelere göndermeye başladı. Geçtiğimiz yıl ilk hasadını yaptığı yaban mersininden 55 ton ürün elde eden Pınar Ünsal Atıcı, hedefinin bu yıl bu rakamı aşmak olduğunu belirtti.

SÜPER BİR GIDA AMA YETİŞTİRİCİLİĞİ AZ

Yaban mersini meyvesinin çok sayıda faydası olduğunu aktaran Pınar Ünsal Atıcı, yaban mersiniyle ilgili şunları söyledi:

"Hem antioksidan değerinin, hem de besleyici özelliklerinin yüksek oluşu, çocuklarımızın gelişimi için faydalı. Kalp damar sertliğini önleyici, şeker düzenleyici bir meyve oluşuyla süper bir gıda. Bu nedenle hepimizin bol bol tüketmesi gerektiği bir meyve. Fakat Türkiye'de yetiştiriciliği az. Biz buna bir öncülük etmek istedik. Alaşehir'de ilk kez üretim yapan biz olduk. Topraksız tarımda Alaşehir için bir ilk oldu. Daha önce toprakta yetişen üzüm, zeytin gibi mahsullerin yanına, topraksız tarımda saksıda yetişen yaban mersinini de Alaşehir'in ürünleri içerisine eklemiş olduk. 60 dönümün üzerini siyah örtülerle kapattık. Bunun amacı toprakla bağı tamamen kesmek, çünkü biz saksıda yetiştiricilik yapıyoruz. Topraktan gelebilecek yabani ot ve benzeri problemleri yok edebilmek için bu örtüyü kullandık. Topraksız tarım yapıyoruz, saksılarda toprak yerine torf karışımı var. İçerisinde belli oranlarda Hindistan cevizi kabuğu, cocopeat ve torf bulunuyor. Bu karışım yaban mersininin sevdiği bir asidik ortamı sağlıyor. 30 bin saksının kapladığı alanın üzerini tamamen tül sistemiyle örttük. Bu tül hem doludan koruyor hem de gri rengi sayesinde Yaban Mersininin sevdiği loş ortamı sağlıyor. Tam otomatik bir sulama sistemimiz var. Her saksıya gübre ve su karışımı çemberler vasıtasıyla iletiliyor."

"İHRACAT YAPILAN ÜLKE SAYISI ARTTI"

Geçtiğimiz yıl 3 ülkeye yapılan ihracat şu anda 7 ülkeye çıktı. Ülke sayısının artacağını tahmin ediyoruz." diyen Atıcı, "Bu sene Singapur, Malezya, Hong Kong, Tayland, Mauritius, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda gibi ülkelere gönderiyoruz. Şu ana kadar geri dönüşler çok olumlu, müşteri memnun" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'DE YABAN MERSİNİ YETİŞTİRİLDİĞİNİ BİLMİYORDUK"

Müşterilerinin, "Türkiye'de yaban mersini yetiştirildiğini bilmiyorduk" dediklerini ve şuanda yaban mersinine adeta abone olduklarını anlatan Atıcı, "Yaban mersininin ülkemizde yetiştirildiğini bilmeyen müşteriler, şu anda abonesi oldular. Tekrar tekrar sipariş istiyorlar, bu bizim için büyük bir kıvanç. Her gün sabah toplanmaya başlıyor. Saat 13.00'te biten toplama işleminden sonra, işletmede soğuk havada dinlendirilerek, bir gün sonra 50 kadar işçi ile 125 gramlık şalalere paketleniyor. Aynı günün gecesi ürünlerimiz soğuk hava depolu kamyonlarla İstanbul Havalimanına gidiyor. Buradan da ihracat yaptığımız ülkelere doğru yola çıkıyor" dedi.

"İŞÇİLERLE AİLE GİBİ OLDUK "

Alaşehir'de çoğunlukla üzüm işçiliğine alışmış kadın işçilerin yaban mersini işinde çok güzel bir uyum gösterdiklerini anlatan Atıcı, "Her gelen işçi işi seviyor ve bağlılık gösteriyor. Buda beni çok mutlu ediyor. Burada işçi kadınlarımızla bir aile gibi oluyoruz. Aile hayatlarımızda sorunlarımızı paylaşıyoruz. Burada hasat bir şenlik içinde geçiyor." diye konuştu.