ELİF ÇARMAN
Kahvaltı sofralarının gözdesi olan sucuk, lezzetiyle cezbetse de kalp sağlığı için potansiyel bir tehdit oluşturabiliyor. Özellikle düzenli ve yüksek miktarda tüketilen sucuk gibi işlenmiş et ürünleri, kalp-damar sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
Sucuk, ölçülü tüketildiğinde zaman zaman sofralarda yer alabilir. Ancak sürekli ve bilinçsiz tüketim, kalp sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturur. Eğer hipertansiyon, yüksek kolesterol, obezite veya kalp hastalığı öyküsü taşıyorsan, işlenmiş etlerden uzak durmak uzun vadede kalbini koruyabilir. Peki sucuk kalp hastalıklarına nasıl zarar verir? İşte detaylar...
Sucuk, koruyucu olarak bol miktarda tuz içerir. Aşırı sodyum tüketimi, vücutta sıvı dengesini bozar ve yüksek tansiyon (hipertansiyon) riskini artırır. Bu durum, kalbin daha fazla çalışmasına neden olarak kalp krizi ve felç riskini artırır.
Sucuk, kırmızı etten yapılmasının yanı sıra doymuş yağ oranı yüksek bir üründür. Bu yağlar, kötü kolesterol (LDL) seviyesini yükselterek damar tıkanıklığına ve ateroskleroz (damar sertliği) gibi ciddi sorunlara yol açar.
Sucuk, raf ömrünü uzatmak amacıyla genellikle nitrit ve nitrat gibi kimyasallarla işlenir. Bu maddeler vücutta nitrozamin adlı zararlı bileşiklere dönüşerek damar duvarlarına zarar verir, bu da kalp sağlığını doğrudan tehdit eder.
Sucuk gibi kırmızı et bazlı ürünlerin sık tüketimi, kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilendirilmiştir. Yapılan araştırmalar, haftada birkaç kez işlenmiş et tüketen bireylerde koroner kalp hastalığı riskinin belirgin şekilde arttığını göstermektedir.
Sucuk genellikle kızartılarak veya mangalda pişirilerek tüketilir. Bu yöntemler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ve heterosiklik aminler (HCA) gibi kanserojen ve damar hasarı yaratabilecek bileşiklerin oluşmasına neden olabilir. Bu bileşikler dolaylı yoldan kalp-damar sistemi üzerinde toksik etki yapar.
Kalori, yağ ve tuz oranı yüksek olan sucuk; fazla tüketildiğinde kilo artışına, insülin direncine ve dolaylı olarak tip 2 diyabet riskine yol açar. Bu faktörlerin tamamı kalp hastalıklarıyla doğrudan ilişkilidir.
İşlenmiş et ürünleri, vücutta kronik inflamasyonu tetikleyebilir. Bu durum, damar içi dokularda hasar oluşmasına neden olur ve aterosklerotik plak oluşumuna zemin hazırlar. İnflamasyonun kalp krizine neden olan süreçlerde büyük rol oynadığı bilinmektedir.