ELİF ÇARMAN
Her sabah kahvaltı sofralarında önümüze geliyor ama çoğu zaman tabakta kalıyor. Birçok kişi onun yüzüne bakmıyor, yemeyi tercih etmiyor. Oysa ki domates, içerdiği güçlü antioksidanlarla adeta bir sağlık kalkanı oluşturuyor. Domates özellikle likopen maddesi sayesinde prostat, mide ve akciğer kanseri riskini büyük oranda azaltıyor.
Bilimsel araştırmalar, düzenli domates tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hücre hasarını önlediğini ortaya koyuyor. Ancak birçok kişi "kırmızı altın" olarak da bilinen domatese gereken önemi vermiyor. Peki domatesin kanser önleyici etkisi nasıl çalışıyor? Domatesi hangi formda tüketilmeli ve her gün ne kadar yemeliyiz? İşte detaylar...
Domates sadece mutfaklarımızın vazgeçilmezi değil, aynı zamanda sağlık açısından da önemli bir besindir. Özellikle içerdiği likopen adlı güçlü antioksidan sayesinde, çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu etkiler sunuyor.
Domatesin kırmızı rengini veren likopen, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önler. Bu özelliği sayesinde, özellikle prostat, akciğer ve mide kanseri riskini azaltmada etkili olduğu bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir.
İlginç bir şekilde, domates pişirildiğinde likopenin vücut tarafından emilimi artar. Bu nedenle, domates sosu, salça veya fırınlanmış domates gibi pişmiş formları tüketmek, likopenin faydalarından daha fazla yararlanmanıza yardımcı olabilir.
Domates, yüksek C vitamini içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu da vücudun kanser hücrelerine karşı savunmasını artırır.
Sağlık uzmanları, günlük olarak 1-2 orta boy domates tüketmenin, likopen ve diğer faydalı bileşenlerden yeterince yararlanmak için ideal olduğunu belirtmektedir. Pişmiş domates ürünleri, likopenin emilimini artırdığı için bu miktarın bir kısmını pişmiş formda almak faydalı olabilir.