AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA
Merve Kantarcı Çulha
Haşimato hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha yaygın. Haşimato hastalığı, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması sonucu gelişen bir otoimmün hastalık olarak biliniyor.
Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ela Temeloğlu Keskin, bu hastalığın metabolizmayı yavaşlatmasının yanı sıra kardiyavasküler sorunlar, depresyon, adet düzensizliği, saç dökülmesi, kilo alıp verme gibi birçok şikâyete sebep olduğunu anlattı.
Haşimatonun tiroitlerle nasıl bir ilgisi var?
Haşimato tiroiditi, tiroit bezinin antikorlar nedeniyle hasar görmesi sonucu gelişen, otoimmün bir hastalıktır. Bu hastalıkta, bağışıklık sistemi tiroit bezine saldırarak, bezin normal işlevini bozar ve çoğu durumda hipotiroidizme yol açar. Tiroid bezi normalden daha yavaş çalışmaya başlar. Otoimmün bir süreç olarak, bağışıklık sistemi tarafından başlatılan bu reaksiyon, tiroit bezinde iltihaplanmaya ve zamanla fonksiyon kaybına neden olur. Bu da kişilerin hipotiroidizm belirtileri yaşamasına yol açabilir.
Kadınlarda neden daha sık görülüyor?
Haşimato hastalığı, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Bunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, otoimmün hastalıkların kadınlarda daha yaygın olmasının bu durumu açıklayabileceği düşünülmektedir. Kadınlar, bağışıklık sistemi hastalıklarına erkeklerden daha yatkındır. Örneğin; tip1 diyabet, çölyak hastalığı gibi glüten duyarlılığına bağlı hastalıklar, kadınlarda daha sık görüldüğü için haşimato hastalığı da bu grupta daha fazla görülmektedir. Bu nedenle, kadınlar bu hastalıklara karşı daha fazla risk taşıyabilir.
Haşimato metabolizmayı nasıl etkiler?
Hipotiroidi, tiroit bezinin yavaş çalışmasına yol açarak vücudun metabolizmasını etkiler. Tiroit hormonu, vücutta metabolik süreçleri düzenleyen önemli bir hormondur; bu nedenle, tiroit hormonu seviyeleri düştüğünde, metabolizma da yavaşlar. Bu durum, çeşitli belirtilere neden olabilir. Kişilerde aşırı uyku hali, depresyon, halsizlik, yorgunluk, kolay kilo alımı, saç dökülmesi, kadınlarda adet düzensizliği ve kısırlık, erkeklerde ise kısırlık ve kabızlık gibi sorunlar görülebilir. Ayrıca, bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, kilo alma ve kilo verme zorluğu da yaşanabilir. Hipotiroidi, kalp ritminde yavaşlama ya da hipertansiyon gibi kardiyovasküler sorunlara da yol açabilir. Saç dökülmesi, saçların kolay kırılması, ciltte solukluk ve kuruluk gibi deri problemleri de sıkça görülür. Bazen yalnızca antikorların yüksekliği bile bu tür belirtilere neden olabilir.
Hangi hastalıklar haşimato için risk oluşturur?
Bu durum, doğrudan başka hastalıklara neden olmaz, ancak otoimmün bir hastalık olduğu için bazı otoimmün hastalıklarla birlikte görülebilir. Örneğin, diyabetle birlikte addison hastalığı olarak bilinen adrenal yetersizlik veya başka nörolojik hastalıklar eşlik edebilir. Yani, bu hastalıklar bir arada ortaya çıkabilir. Örnek olarak, tip 1 diyabeti olan bireylerde haşimato hastalığı taraması yapılır, çünkü bu hastalıklar birlikte görülebilir. Genellikle tiroit bezinin yetersiz çalışmasına yol açar, ancak nadiren tiroit bezinin aşırı çalışmasına neden olabilir. Ancak çoğunlukla tiroit bezinin yetersiz çalışması şeklinde seyreder. Bu kişiler risk grubunda yer alır. Antikor yüksekliği, otoimmün hastalıkların bir göstergesidir ve tiroit hormonlarında herhangi bir bozukluk olmasa bile ilerleyen yıllarda tiroit fonksiyonları bozulabilir, hormon yetersizliği ya da fazlalığı gelişebilir. Bu nedenle bu hastaların düzenli takip edilmesi büyük önem taşır.
İyot eksikliğine dikkat!
Bu hastalığın tedavisinde, iyot önemli bir rol oynar. Çünkü iyot, tiroid bezinin hormon üretimi için gereklidir. Ülkemizde iyot eksikliği yaygın olduğu için, haşimato hastalığı olan bireylerde de iyot eksikliği varsa, bunun mutlaka giderilmesi gerekir. Özellikle gebelerde ve çocuklarda iyot ihtiyacı daha fazla olabilir. İdrar yolu ile iyot eksikliği kontrol edildikten sonra, eksiklik varsa iyot takviyesi yapılmalıdır. Gebelerin mutlaka doktor kontrollerini yaptırmaları gerekir. İyot eksikliği yoksa takviyeye gerek yoktur ve iyot kullanmaktan kaçınılmalıdır. Eğer hastalık tiroid bezinin yetersiz çalışması ya da tiroid bezinin aşırı çalışması gibi hormon bozukluklarına yol açmışsa, bu durumların tedavi edilmesi gerekir. Tedavi şekli, tiroid bezinin yetersiz çalışması durumunda hormon replasmanı, ya da hormon seviyesinin düşürülmesi şeklinde olabilir. Hastalar, tedavi sürecinde düzenli olarak takip edilmelidir. Ancak eğer hastada herhangi bir hormon bozukluğu gelişmemişse, tedavi gerekmemekle birlikte, antikor düzeyleri ve ultrason bulguları izlenerek hastalığın gelişip gelişmeyeceği 6 ayda bir veya yılda bir kez kontrol edilmelidir.
Genetik faktörler etkili mi?
Haşimato hastalığının gelişiminde genetik faktörler önemli bir rol oynar. Aile bireylerinde bu hastalık veya diğer otoimmün hastalıklar bulunan kişilerde, haşimato tiroiditi riski artmaktadır. Diğer otoimmün hastalıklar da riski artırabilir. Örneğin; çölyak hastalığı, Tip 1 diyabet, romatoid artrit gibi hastalıklar haşimato tiroiditi ile ilişkili olabilir. Ayrıca, daha önce anti-TPO pozitifliği tespit edilen kişilerde, hastalığın gelişme ihtimali yüksektir. Bu nedenle, anti-TPO pozitifliği olan bireylerin düzenli olarak doktor takibinde olması önemlidir.