Merve Kantarcı Çulha
Dijitalleşen ve kimlik arayışının yoğun olduğu bir çağda yaşıyoruz. Dolayısıyla ilaçlı tedavilerin yanı sıra aile dizimi gibi terapi etkinlikleri de oldukça popüler. Aile çatışmalarını, psikolojik sorunları ve kişiler arası iletişime yardımcı olmak ve çözmek için geliştirilen bu yöntemle ilgilenenlerin sayısı oldukça fazla. Peki, aile dizimine başvuranlar hangi sorunlarla geliyor? Gerçekten ilişkilere ya da paraya faydası var mı?
Merve Kantarcı Çulha'nın sorularını yanıtlayan EFT Uzmanı ve Aile Dizimi Kolaylaştırıcısı Gülay Gecü'ye aile dizimiyle ilgili merak edilenleri sorduk.
Aile dizimini nasıl tanımlıyorsunuz?
İnsan bugünündeki anlam veremediği birçok davranışı düşündüğünde aslında geçmişten gelen bir kalıntı olduğunu fark ediyor. Fakat kaçımızın bunu düşünmeye vakti var? Geçmişten gelen ve bugün bizim ilerleyişimizde engel olan sorunu alanda gördüğümüzde ve bilen alanda bunu fark ettiğimizde, geleceğimizi şekillendirmek için bilincimizi bir üst bilince taşıyoruz.
Dizim açıldığında bazılarında karın ağrısı, baş ağrısı, ağırlık gibi biyolojik hissiyat oluşuyor. O duygu durumuna nasıl giriyorsunuz? Dışardan izleyince insana tuhaf geliyor?
Elbette bilinçli olarak yapılan duygu durumları değil. Alana girdiğinizde siz konuşmuyorsunuz. Bilinçli olmuyor. O kişinin duygu durumuna giriliyor. Aslında alanda temsilci olarak yer alındığında, ayna nöronların etkisiyle, temsilini aldığınız kişinin duygularını ve beden duyumlarını hissetmeye başlıyorsunuz.
En çok kadınlar mı erkekler mi başvuruyor?
Genelde kadınlar geliyor. Ama erkekler de artık ilgileniyor. Kadınlar genelde sağlık, ilişkiler konusunda, erkekler de para için geliyor. Buradaki partnerler sadece ayna görevi yapıyor. Algının değişip değişmemesi tedavide rol oynuyor diyebiliriz.
Para için derken?
Mal paylaşımı konusunda sorun yaşayanlar, para biriktirememekten dert yananlar ya da para çok harcayanlar aile dizimi açtırabiliyor. Buraya gelip babasıyla arasını düzeltenler de oluyor. Genelde babalar ve oğullar arasında bir iletişim sorunu oluyor. Bunun sebebi geçmişten gelen kodlardan kaynaklı olabiliyor. Kişi yüzleştiğinde sorununu çözebiliyor.
Sizce ilişkileri çıkmaza sokan geçmiş mi?
Aslında bu soruya net cevap vermek zor. Her ilişkinim dinamiği farklı. Çiftler ilişkiye kendi aile dinamiklerini, ebeveynlerinin ilişki modellerini ve egolarını beraberinde getiriyor. Bu da ilişkiyi ve iletişimi engelliyor.
ANNE BABALAR ARADAN ÇEKİLDİĞİNDE ÇİFTLER DAHA MUTLU
Evlilik için de gelen var dediniz. Sorun ne genel olarak?
İlişkilerdeki problemlerin temelinde genelde anne babalarla yaşanan sorunlar ortaya çıkıyor. Anne babalar çiftlerin ilişkisinde biraz geri çekildiğinde sorun düzeliyor aslında. Biz ilişkilere bakarken özellikle kadınlarda hep bir ebeveyn yarası buluyoruz.
Gelen kişiler birbirini tanıyor mu?
Genelde habersiz oluyorlar. Fakat burada fark ediyorlar ki hikayeleri birbirine çok benziyor.
Peki, travma, taciz veya istismar gibi hassas konular ortaya çıktığında nasıl ilerliyorsunuz?
Bu kişinin hassasiyetine göre ilerliyor. Kişi eğer böyle bir konuyu konuşmak istemezse alanda bu konuya son veriyoruz.
Çiftler de geliyor mu?
Grup çalışması da oluyor bazen. Çiftler de geliyor. Sadece bazen olmadık şeyler çıkabiliyor. Bu bazen strese bazen de komediye yol açabiliyor.
Yaşlı jenerasyon da katılıyor mu?
Mesela bir tane 70 yaşında bir teyzeye seans yaptık. 5 tane çocuğum var dedi. Bir tanesi bizim yanımıza hiç gelmiyor bayramlarda, işte aramıyor, sormuyor dedi. Hâlbuki işin aslı çok farklı. Teyzenin sorunu herkesi kontrol etme isteği, herkesin yanında olmasını istemesi. Oğlu yetişkin gibi davranıyor ama teyze günümüze uygun davranmıyor. Şimdi bu bizim toplumumuzun en büyük sorunu kayınvalidelerin ya da büyüklerin evliliği yönetmesi. Bundan dolayı çok aile dizimi açtıran oluyor.
Dünyanın farklı yerlerinde de seanslar yapıyorsunuz. Japonya'da, İspanya'da... Yurt dışında insanlar hangi sorunlarla geliyor?
Aradaki fark bakış açısı daha profesyonel. Biz daha duygusal bakıyoruz. Mesela geçen haftaki İspanya, Balkanlar çalışmasında balkanlardan çok fazla katılımcı vardı şimdi Balkanlarla bizim kültürümüz birbirine çok benziyor. Onların dizimleri hakikaten daha travmatik ve duygusal. Ama Çin'den, İngiltere'den gelenler vardı. Onlarda tıkır tıkır ilerliyor. Orada genelde işle ilgili sorunlar, iş değişimi sorunları geliyor. Bizden farklı olarak onlar derdini anlatırken de çok huzurlu ve rahatlar.
Bağımlılıklarla ilgili gelenler oluyor mu?
Ben alkol bağımlılığında çalıştım. Evet, sigaraya az çalıştık, çünkü sigarayı bırakmak istemiyorlar. Alkol bağımlılığında mutlaka erkek atalarla ilgili bir yaşanmışlık ortaya çıkıyor. Ama çok iyi sonuçlar aldık. Bir seans bile bazen yeterli olabiliyor ama tabi ki bağımlılıklar uzun süre çalışılması gereken bir konu.
Hastalık için ya da hastalığı kabullenmek için gelenler oluyor mu?
Evet. Genelde diyabet, tansiyon, migren gibi hastalıklar için geliyorlar. Bu hastalık bizim ailemize ne anlatmak istiyor? Bunu bulduğumuz an biz iyileşmeye başladığımız gibi bizden sonraki nesillere bu kesinlikle gitmiyor. Ben sistemin dışında kolaylaştırıcı olarak alanda oluyorum.
Bu iş popüler olduğundan beri uzmanım diye çok söylenen oluyor. Vatandaş nasıl ayıracak farkı?
Ne kadar eğitim aldığı, nereden eğitim aldığı sorulabilir. Ne kadar süreyle eğitim almış kendisine çalışma yapılmış mı? Özellikle psikiyatri konusunda bizim mutlaka dikkatli olmamız gerekiyor. Ben zaten kişilik bozukluklarına çalışmıyorum. Böyle bir şey hissedersem mutlaka bir uzmana yönlendirmek gerek.