Kadınlar dinlenilmeye, erkekler takdir edilmeye ihtiyaç duyuyor

Hem yaratılış hem de biyolojik olarak farklı olan kadın ve erkek beyni arasındaki farkları bir araya getirdik. Kadınlar ve erkekler arasındaki farkları konularına göre sıralayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumu ''Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık olduğunu hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir.'' şeklinde yorumluyor. İşte gündelik hayatta ilişkilere yol gösterecek püf noktalar...

Kadın ve erkeğin beyin yapısının ruhsal ve psikolojik yönden birbirlerinden farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık olduğunu hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir." dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın Üsküdar Üniversitesi sitesinde yer alan yazısından kadın ve erkek arasındaki farkları derledik. İşte erkek beyni ve kadın beyni arasındaki farklar...

Erkek kadının kendisi gibi düşünüp davranmasını beklerken kadın da erkekten aynı şeyi ister. Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık olduğunu hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir.

Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulunurken, kadınlar paylaşma, değer verilme ve önemseme yaşarlar. Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, erkeğinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır. Bu, doğal bir eğilimdir.

Kadının psikolojik ihtiyacı çözüm değil, dinlenilmektir. Erkeğinki ise güvenmek, takdir edilmektir. Seven ve iyi niyetli olan eşler karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını giderirlerse, sevgi çoğalır, güven artar, korku azalır ve ilişki iyi hale gelir.

KADIN DUYGULARI ANLAMAK İSTERKEN, ERKEK ÇÖZÜM ODAKLI DÜŞÜNÜR

Kadının psikolojik ihtiyacında önceliği, duyguları anlamak, ifade etmek ve değiştirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düşünür ve kadının duygulara verdiği önemi algılayamaz. Neticede genetik yapıyı göz önüne alarak kişinin psikolojik doğasına uygun davranan insan, mutluluğu daha kolay yakalayacaktır.

Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduğunda sessizliğini bozar. Kabuğa çekilme, gazete okuma, televizyon seyretme şeklinde olabilir.

Bu arada kadın kendisinin dinlenilmediğini zanneder. Oysa üzülen kadın, rahatlamayı, güvendiği birisini arayarak sorunlarını konuşmakta bulur.

Kadınlar kendilerini heyecanlandıran duyguları paylaştıklarında güven hissederler. Kadın ve erkek bir problemle karşılaştıkları zaman muhataplarının direndiğini gördüklerinde kendilerine şu soruyu sormalıdırlar: Zamanlama ve yaklaşım biçimi doğru mu?

Kadın için önemli olan, içini dökmek iken erkek için önemli olan, sonuç bulmaktır. Erkeğin psikolojik ihtiyacı, kendisine ihtiyaç duyulmasıdır. Kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissettiğinde enerjisi artar, güçlenir ve harekete geçer. Kadın ise sevilip değerli olma duygusu taşıdığında güçlenir.

Kadın ve erkeğin genetik eğilimleri farklı özellikler göstermektedir. Yeniliği arama geni erkeklerde daha baskınken, kadınlarda daha azdır. Risk ve tehlikeyi seven 'hiperaktivite', çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de vardır ve bu davranış biçiminin görülme sıklığı erkeklerde, kadınlara oranla 3 - 4 kat fazladır.

Risk alma konusunda, erkeklere göre zayıf olan kadın, yenilgiden korkma duygusu açısından da erkeklerden güçsüzdür. Yenilgiden korkma duygusunun fazlalığı, kadınların girişimciliğini azaltır.

Riske girmemenin altında yatan, yenilgiden korkma duygusudur. Kadın risk alanlarında kayba uğrarsa, kayıpları fazla olacağından riske girmekten çekinir. Çünkü kaybederse, çocuğu da kaybedecektir. Depresyonda olan kadın, 'Ben ölürsem çocuğum ne olacak?' diye düşünürken, aynı şartlardaki erkek, 'ölürsem, işim ne olacak?' diye sorar. Burada iki cinsin duygusal önceliklerinin farklı olması hemen dikkati çekmektedir. Bu öncelikler farklı olunca, korku ve risk alanları da farklı olur.