ELİF ÇARMAN
Avrupa'da kanser vakaları her geçen yıl artarken, İspanya bu istatistikleri adeta tersine çeviriyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar İspanya'daki düşük kanser oranlarının yalnızca yaşam tarzına değil, aynı zamanda kan grubuna bağlı olabileceğini ortaya koydu. Özellikle belirli kan grubuna sahip bireylerde kanser görülme sıklığının ciddi şekilde düşük olduğu belirlendi.
İspanya'da özellikle kanser vakalarının dünya ortalamasına göre çok daha düşük olduğu gözlemleniyor. Güneş ışığı, Akdeniz tipi beslenme ve aktif yaşam tarzı gibi etkenlerin yanı sıra, son bulgular bu farkın genetik temelli olabileceğine işaret ediyor. Araştırmalarda öne çıkan en ilginç veri ise: Bazı kan gruplarının kansere karşı doğal bir direnç sağladığı.
Uzmanlar, özellikle 0 Rh negatif kan grubuna sahip bireylerde bazı kanser türlerinin görülme sıklığının diğer kan gruplarına kıyasla daha düşük olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde, A grubu bireylerde mide ve pankreas kanseri riski, B grubunda ise bazı lenfoma türleri daha sık gözlemleniyor. Ancak 0 kan grubunun özellikle kolon, mide ve meme kanseri gibi yaygın türlere karşı daha dirençli olduğu vurgulanıyor.
İspanyol nüfusunun önemli bir kısmının 0 kan grubuna sahip olması, bu düşük oranların sadece tesadüf olmadığını düşündürüyor. Aynı zamanda bu kişilerde anti-inflamatuar yanıtların daha dengeli çalıştığı ve vücutlarının toksinleri daha kolay attığı da bilimsel verilerle destekleniyor. Beslenme alışkanlıkları, zeytinyağı tüketimi, düşük kırmızı et oranı ve bol sebze-meyve odaklı diyetin yanı sıra, bu genetik özellik de İspanya'yı kanserle mücadelede örnek bir ülke konumuna getiriyor.
Her bireyin bağışıklık sistemi, kan yapısı ve hastalıklara yatkınlığı farklıdır. Bu nedenle kan grubunun sadece acil tıbbi müdahalelerde değil, hastalık risklerinin yönetilmesinde de belirleyici olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, kişilerin yaşam tarzlarını oluştururken kan grubuna göre beslenme ve sağlık takibi yapmalarını öneriyor.