İnatçı çocukların yetişkinlikteki karakter özellikleri şaşırtıyor

Ebeveynler inatçı çocuklarıyla baş etmekte zorlanırlar. Hatta evde küçük kıvılcımlara sebep olan bu inatçı davranışlar sık sık ağlama nöbetlerine dönüşür. Peki, inatçı çocuklar nasıl baş etmeli? Ebeveynlerin kendi disiplinleriyle çocukların ifade özgürlüğü arasında doğru dengenin olması gerektiğini belirten uzmanlar, inatçılığı olumlu bir güce dönüştürmeyi tavsiye etti. İşte inatçı çocukların gelecekteki karakter özellikleri...

AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA

İnatçı çocuklarla anlaşmak, iletişim kurmak zordur. Çünkü onlar kurallara uymayı, baskıyı sevmez.

Küçük yaşlardan itibaren kişilik kendini gösterir. Bazı utangaç, içine kapanık ve uysal çocukların aksine sizin çocuğunuz otoritenize sürekli meydan okuyarak güç ve inatçılığı hemen ifade eden bir çocuk olabilir. Bunun için üzülmenize gerek yok. Tam tersine, kendinize onun kararlılığının başarılı bir yetişkin yaşamı için önemli bir değer olduğunu söyleyin. İnatçı çocukların gelecekte nasıl bir insan olacağını yazdık.

İNATÇI ÇOCUKLARIN YETİŞKİNLİKTE KARAKTER ÖZELLİKLERİ

Çocuklardaki inatçılığın yetişkinlikte gerçek bir güce dönüşeceğinin farkına varmak çok önemlidir. Nitekim küçük yaşlardan itibaren ne istediğini bilen, tercihlerini açıkça ifade eden, girişimci karaktere sahip bir çocuk muhtemelen daha sonra güçlü bir kararlılık geliştirecektir. Bugünkü kararlı ve kararlı mizacı, bir yetişkin olarak hedeflerine ulaşmada güçlü bir itici güç olacaktır. Başka bir deyişle paniğe kapılmayın, sabır ve hoşgörüyle bekleyin.

İnatçı bir çocuk çoğu zaman girişimci ve cesur bir yetişkine dönüşür, potansiyelinin farkındadır ve sürekli olarak hedeflerine ulaşmaya çalışır. Kendine ilişkin bu erken farkındalık, kişinin yaşamı boyunca itici bir güç haline gelir.

NE YAPILMALI?

Ebeveynler olarak, çocuğunuzu gelecekteki zorluklarla dirençli bir şekilde yüzleşmeye hazırlamak için enerjisini ve kararlılığını yapıcı hedeflere yönlendirmeye teşvik etmelisiniz.

Ebeveynler, çocuklarının ifade özgürlüğünü korurken katı kurallar koymalıdır. Bu nedenle, iyi davranışları öğretmek ile onların bireysel ifadelerine saygı duymak arasında bir denge bulmak önemlidir.

En iyisi, karşılıklı anlayışı güçlendirmek için çocuğunuzla sık sık açık bir diyalog kurmak olacaktır. Dikkatli olun, onu asla aşağılamamalı, küçümsememeli ve hatta çocuklaştırmamalısınız. Akıllı iletişim yaklaşımı, ebeveynlerin çocuklarını kısıtlamadan yönlendirmelerine olanak tanıyacak, böylece kuralların uyulması yerine anlaşıldığı bir ortam yaratılacaktır. Bu nedenle zorluk, kişinin "içgüdüsel" muhalefetini çok daha yapıcı iletişime kanalize etme ve böylece dengeli gelişimi teşvik etme becerisinde yatmaktadır.