Romatizma, iltihaplı romatizma ve iltihaplı olmayan romatizma olmak üzere ikiye ayrılır. İltihaplı romatizma mikropların neden olduğu, bağışıklık sisteminin bozulması ve ürik asit gibi maddelerin yaptığı hasar sonucu oluşmaktadır. Hemen hemen her organda semptomlarını gösterebilir bunun yanında iltihaplı romatizma sadece yaşlılara özgü bir hastalık değildir. Bebeklerde dahi iltihaplı romatizma görülmektedir. İltihaplı romatizmanın belirtileri arasında, ellerde ve ayaklarda şişme, his kaybı,şişkinlik ve uyku düzensizlikleri görülmektedir. İşte iltihaplı romatizmanın detayları…
ROMATOİD ARTRİT (İLTİHAPLI ROMATİZMA)
Romatoid artrit nedeni tam olarak bilinmeyen, özellikle eklemlerde simetrik artrit ile karakterize, vücudun diğer organ (kalp, akciğer, göz, deri) ve sistemlerini de tutabilen kronik seyirli bir hastalıktır.
ETİYOLOJİ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Romatid artritin nasıl oluştuğu tam olarak ortaya çıkarılamamakla birlikte genetik yatkınlığı olan bir kişinin; olayı tetikleyen çevresel faktörlerle karşılaşması ile bağışıklık sistemi bozulmakta, bu çevresel faktörler ortadan kalksa bile, bağışıklık sistemi bir kez bozulduğu için hastalık devam etmektedir. Sigara kullanımı ile Romatoid artrit riskindeki artış bazı çalışmalar ile gösterilmiştir. Romatoid artrit en sık 40-50 yaşlarında başlar ve kadınlarda erkeklerden 2-4 kat daha fazla görülür.
BELİRTİLER
Artrit dediğimiz olayda eklemlerde ağrı, şişlik ve tutukluk oluşmaktadır. Eklem yerlerinde ısı artışı da görülürken, kızarıklık beklenen bir bulgu değildir. Hastalık sıklıkla vücudun el, el bilekleri ve el parmak eklemleri ile ayak bileği ve ayak parmak eklemlerini tutar. Daha az sıklıkla da dirsek, diz, ayak bilekleri hastalıktan etkilenirken, kalça, omuz ve boyun eklemleri olaya çok az oranda katılırlar.
Hastalar özellikle sabah kalktıklarında ellerini kapatmakta zorluk çektiklerini ifade ederler. Biz bunu sabah tutukluğu olarak adlandırırız. Sabah tutukluğunun yarım saatten uzun sürmesi, hastalığa tanı konulabilmesi açısında önem taşımaktadır. Yorgunluk ve halsizlik sık karşılaşılan belirtilerdir.
Hastalığın ilerleyen dönemlerinde kalıcı eklem hasarları (deformite, sakatlıklar) görülebilmektedir.
TANI
Romatoid artrit tanısı, dikkatli alınan bir öykü, fizik muayene bulguları ve laboratuvar testlerine dayanan kriterlere uygun olarak ancak ilgili uzman hekim (Romatolog veya Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı) tarafından konulmalıdır.
TEDAVİ
Hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmediğinden, tedavi ile hastalık tamamen ortadan kaldırılamamaktadır.
Romatoid artritte tedavinin amacı, ağrıyı dindirmek, eklem harabiyetini ve diğer komplikasyonları önlemek ve hastaların günlük aktivitelerini sürdürmesini sağlamak şeklinde özetlenebilir. Tedavide birçok branş ve disipline ihtiyaç vardır.
Bu branş ve disiplinler ortak hareket etmeli ve birbirleriyle iletişim halinde olmadırlar. Romatoid artrit tanısının erken konulması ve hemen tedaviye başlamak ilk hedef olmalıdır. Hastalığı baskılayarak, hastanın yaşam kalitesini düzeltmek, günlük ve mesleksel aktivitelerini eksiksiz yerine getirebilmesini sağlamak çok önemlidir. Eklemlerde görülebilecek hasarları en aza indirmek ve hatta engellemek tedavideki en büyük amaçtır. Hastaya en uygun tedaviyi vermek gerekli kontrol sıklığını belirlemek için yeterli özen gösterilmelidir.
ROMATİZMA İLAÇLARI
Romatizma tedavisinde romatizmanın temel etkili ilaçlarıve yardımcı ilaçlar kullanılır. Romatizma ilaçlarıbağışıklık sistemi üzerine etkilidir. Düzenli hekim takibi, kan testleri takibi gerektirir. Romatizma tedavisinde kortizon çok sık kullanılan, kimi zaman hayat kurtarıcı bir ilaçtır. Romatizma ilaçlarının mutlaka doktor kontrolünde kullanılıp, doktor kontrolünde bırakılması gerekir. Romatizma ilaçları hem hap şeklinde hem de iğne şeklinde kullanılabilir. Son yıllarda geliştirilen romatizma ilaçlarıyla romatizma tedavisinde çığır açılmıştır denebilir. Ayrıca egzersiz romatizma hastalıklarına egzersiz de çok iyi gelmektedir. Hareketleri sınırlanmış eklem ve omurganın esnekliğine kavuşması için, kas ağrılarında spazmın çözülmesi için çok önemlidir.
ROMATİZMA YAŞLILARDA MI GÖRÜLÜR?
Romatizma yaşlılarda görülür kanısı doğru bilinen bir yanlıştır. Çoğu romatizmal hastalık genç yaşlarda başlamaktadır. Özellikle omurga romatizmaları genç erkekleri etkilerken, eklem romatizmaları doğurganlık çağındaki kadınlarda daha sık görülür. Genç erkeklerde ortaya çıkan bel ve kalça ağrıları mekanik sebeplere ve bel fıtığına yorulur, romatizma genellikle düşünülmez. Bu da çok erken yaşlarda omurga hareketlerinin kısıtlanmasına ve kişinin sakat kalmasına neden olmaktadır. Özellikle bel ağrısından şikayet eden genç yaş erkeklerin mutlaka omurga romatizması yönünden değerlendirilmesi gerekir. İleri yaşlarda özellikle yük taşıyan eklemlerde (diz, kalça, ayak bileği) başlayan ağrıların ve şekil bozukluklarının çoğunlukla nedeni kireçlenmedir.