Karadeniz'in hırçın dansı: Horon

Horon, Karadeniz oyunu olarak bilinmektedir. Düğünlerin, eğlence mekânlarının vazgeçilmezi olan bu halk oyunu ile ilgili net bilgiler bulunmamaktadır. Çılgın halk oyunu Horon hakkında net olarak bilinen tek şey Karadeniz’in hırçınlığını içinde barındırdığıdır. ''Horon nedir?'' sorusunun yanıtını sizin için araştırdık.

Horon, Karadeniz insanının vazgeçilmezi olmak ile beraber oynarken insana bütün siniri, stresi attırmakla kalmıyor enerjiyi de son nefese kadar harcatmayı başarmaktadır. Karadeniz’in tüm hırçınlığını içinde barındıran bu geleneksel halk oyunu horonun, Yunan ve Cenevizlilerin kültürlerinden kaldığı düşünülmektedir.

HORON'UN TARİHİ

Horon, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde oynanan geleneksel halk danslarının genel adıdır. Samsun (Doğu Karadeniz göçmenleri tarafından), Ordu (Bolaman ve doğusundaki bölgeler), Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane (Köse ilçesi ve Kelkit'in güneyi hariç), Bayburt'un Aydıntepe ilçesi, Erzurum'un İspir ilçesi (kısmen), Sivas'ın Suşehri, Akıncılar, Gölova ve Koyulhisar ilçeleri, Erzincan'ın Refahiye ilçesi (kısmen) ve Doğu Karadeniz'den göçenlerden dolayı Sakarya'da oynanan çevik hareketli oyunlardır.

KÖKENİ

Yunanca "dans" anlamında horos (?????) kelimesiyle ilişkili olup, Türkçe içerisinde bilinen ilk kayıt Bahr'ür Garip tarafından yapılmış ve 15. yüzyılda Rum kadınlarının sıra halinde oynadığı bir halk dansı için kullanılmıştır.

DAĞILIM

ANADOLU

Karadeniz bölgesinde Ordu sınırından Gürcistan sınırına kadar olan bölgede, düğün, nişan, asker uğurlaması, yayla şenlikleri gibi toplu eğlencelerde kavalla Of, Sürmene, Aydıntepe, Çaykara, Kemalpaşa'da, klarnetle, Ordu Merkez, Perşembe, Ulubey, Gülyalı, Kabadüz, Fatsa (Bolaman), Piraziz ve Bulancak’ta, kemençe ile, Artvin ve Çayeli'nin batısındaki Rize ilçelerinde, akordeon ile Borçka ve Şavşat, tulum ile Ardeşen, Fındıklı, Pazar, Çamlıhemşin, Hemşin, İspir, Hopa, Arhavi, Borçka, Şavşat’ta ve neredeyse bütün yörelerde davul-zurna eşliğinde, yalnız erkekler (erkek horonu), yalnız kadınlar (kız horonu) ya da kız-erkek karışık (karma horon) olarak; türkü eşliğinde (sözlü horon) ya da sadece çalgı eşliğinde; düz çizgi, yarım daire ya da halka yapısı formunda; hızlı ve çevik hareketlerle oynanmaktadır. Sivas'ın kuzeyinde ve Giresun'un güneyinde hem Kemençe hem de zurna ile oynanmaktadır. 1990'lı yıllara kadar Sivas ile Giresun'un tam ortasındaki Kılıçkaya Barajı çevresindeki köylerde tulum ile de horonlar oynanmaktaydı.

ACARA VE YUNANİSTAN

Bölge dışında, savaşlar sonucunda göç edip daha çok Adapazarı, İzmit, Bolu, Bursa gibi illere yerleşen Karadenizli muhacirler ile 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinde bölgeden Yunanistan’a gönderilen Hristiyan Rumlar ve Gürcistan’ın Acara bölgesinin halkı tarafından, horon milli bir dans olarak oynanmaktadır. Düz Horon (Omal), Deli Horon, Acara Horonu, Hemşin Horonu, Artvin yöresinde oynanan horon çeşitlerinden birkaçıdır.

HORON ÇEŞİTLERİ

Karadeniz dışında Anadolu ve Yunanistan’da çeşitli halk oyunlarında her iki formda yaygındır. Lucian’ın (MS 125-190) bahsettiği geleneksel oyuncuların zincir oluşturduğu dans aynı isimle halen Ege adalarında oynanan, önce birbirinden ayrı oynayan erkek ve kadın gurupların karışarak oyunu birlikte oynaması Karadeniz horonlarında da izlenmektedir. Düz sıra halinde veya dairesel olarak oynanan horonda, hangi formun orijinal olduğunu saptamak oldukça güçtür.

Artvin horonları, Rize ve Trabzon gibi sahil kesiminde oynanan horonlara göre daha değişik bir yapıdadır. Sahilde oynanan horonlarda, çok hızlı omuz silkme ve ayak sallama figürleri karakteristik iken, Artvin horonlarında hareketler daha çok tüm vücudun hareketi, ayakların sertçe yere basması vb. biçimindedir. Yine sahil horonlarında çalgı kemençe iken, Artvin’de tulum ve akordeon dur. Öztürk'te Trabzon Bölgesi horonlarını daha doğudaki Laz, Hemşin, Gürcü horonlarından ayıran önemli bir farkın Trabzon horonlarında öne çıkarılan omuz silkme figürü olduğunu yazıyor. Artvin de horon Lazların yaşadığı Hopa, Arhavi ve Borçka (bir kısmı) ve Gürcü köylerinde geleneksel olarak oynanmakta olup Artvin'in iç kesimlerinde Artvin Kıpçak Türk'lerinin oyunları davul ve zurna eşliğinde bar oyunları ve Ahıska - Kafkas dansı oynanır. En az beş kişi ile oynanan horonlar, oyunları iyi bilen, yaşça büyük, sevilen ve sayılan bir kişi tarafından yönetilir. Oynayanları coşturmak için söylenen “kollar dik”, “dik oyna” “vurdu-çıktı” gibi komut ve “ii-hu ii-hu!” gibi naralarla oyuncular daha da neşelenir ve hareketlenirler.

Erkekler tarafından oynanan horonlar ne kadar hızlı ve sert ise, kadınların oynadığı ve “kız horonu” denen horonlar da o kadar yumuşak ve zarif hareketlerle oynanır. Kadın-erkek karışık oynanan horonlarda bu hızlı ve sert hareketlere kadınların da uyum sağladıkları, erkekler kadar ustalıkla oynadıkları görülür.

Horonlar, türkü eşliğinde (sözlü horon) ya da sallama, sıksara (Sera), sık horon horonlarında olduğu gibi sadece çalgı eşliğinde, sadece kadınlar (kız horonu), sadece erkekler (erkek horonu) ya da kadın erkek karışık (karma horon) olarak, düz bir sıra halinde ya da halka oluşturularak oynanır.

Saygun, Artvin horonlarını genel olarak “koşmalı horonlar” ve “koşmasız horonlar” diye ikiye ayırıyor ve “seyahat esnasında koşmasızlardan bir-ikisini mümkün oldu ise de koşmalı nev’ine hiç tesadüf edemediğim cihetle bu nev’ine ait misâl veremiyeceğim” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Düz horonlara gelince: Koşmasız horonlar, Artvin’in esas sazı olan “tulum zurna”nın refakati ile icra edilirler. Tulum zurnanın her raksa ait olarak mütemadiyen tekrarlandığı kısa motifleri icra eden sazcının, melodinin ritmine göre ayağını vurması âdettir. Bu oyunların birçok nevileri vardır: “Deli horonu”, Sâlyabasa, Titreme oyunu, “Kabak havası” bu cümledendir. Bunlara ait olarak kısa motifleri sazcı icra ederken, oyuncuların teşkil ettiği halkanın ortasında bulunur. Oyuncuların yarım daire halinde raks etmeleri de vakidir" (Saygun, 1937).

Doğu Karadeniz’in Kelkit Vadisi olan Karadeniz dağların güneyi de genellikle kemençe ve davul zurna ile dik, düz, laz, siksara, İsola horonu, alaşağı horonu, güzeller gibi pek çok horonun oynandığı bölgelerden biridir. Kelkit vadisi ilçeleri Giresun'un Çamoluk, Alucra ve Şebinkarahisar ile Sivas'ın Suşehri, Akıncılar, Gölova, Koyulhisar bölgesini kapsar ve bu bölge horonları genellikle Giresun Horonları ile aynı olup hem dik oynanırken hem de bazı bölümler de eğilerek oynanır.

Doğu Karadeniz'in kapısı konumunda bulunan Ordu'da oynanan Gürcü horonu, mısıroğlu horonu, milli horon, Boztepe horonu, kol horonu, melet horonu, Perşembe horonu, nalcı horonu, iskilip horonu, eşkıya horonu, Harşit horonu (Cemo) da Karadeniz Bölgesinde oynanan horon türlerine örnektir.

Çamlıhemşin’den horon çeşitleri: Rize, Hemşin, Yüksek Hemşin, Papilat, Memetina, Bakos, Çarişka, Aleka, Sırtlı, Mahmutoğlu, Gant, Hevrek, Hanlakıt, Yali ve Çano'dur.

HORON TERMİNOLOJİSİ

Her horonun bir pişme, coşma noktası bulunmaktadır. Oyuncuların elleri yukarıdayken horonbaşının ya da kemençecinin "şimula" ya da "alaşağı" komutuyla horoncular adım atarak omuz titretme hareketini içeren aşağı alma hareketini yaparlar. Horon oynayanlar, kemençeci hatta seyredenler oyun sırasında kendilerinden geçerek anlamsız sesler çıkartabilir, horoncuları gayrete getirmek için naralar atabilir, tıslayabilir ya da gayret sözleri sarf edebilirler.

Artvin ili, Borçka ilçesinden bu tür sözlere örnekler (Gürcüce): Şuhto bico (oyna oğlan), şeni celi (senin belin), şeni hdeba (sana yakışır), elias gogonebia (elias kızlar), hehe lamazat lamazat (hehheh güzel güzel), gogonebia ahla (kızlar şimdi), pehpeh suhto suhto (atla atla), hoho çemo hute (sarıl bana), ahla bicebo (şimdi oğlanlar), rcalebi geyhade ahla (geline bak şimdi), malemoooy (çabuk gel)... Horonlar, horonbaşının verdiği komutlarla oynanır. Artvin horonlarında verilen bu tür komutlara örnekler: Deli Horon’da: Başla, başla-işle, işle, işle-kollar üste, kollar siya-kındır oyna, dura dura-kollar çabuk-gel oguna diza-vur orta topuk, gel horo, alasiya, az vur oyna, tek çökme. Hemşin Horonu’nda: Siya, siya-savuş, savuş-geldum, geç-geç-te, dura-geldi Hemşin.