HİLAL ÇAKIR
Topuklu ayakkabılar şıklığın ve zarafetin sembolü olarak biliniyor. Özellikle özel günlerde veya iş hayatında tercih edilen topuklu ayakkabılar, günlük hayatın vazgeçilmez parçası haline gelebiliyor. Ancak uzmanlar, her gün topuklu giymenin vücut sağlığı üzerinde düşündüğünüzden çok daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini söylüyor.
Topuklu ayakkabılar boyu uzun gösterir, vücuda daha dik bir duruş kazandırır ve kıyafetlere şık bir hava katar. Bu yüzden pek çok kişi kendini daha özgüvenli hissetmek için topukluları tercih eder. Ancak sık kullanımın estetik avantajlarının yanında görünmeyen zararları da vardır.
Her gün topuklu ayakkabı giymek, ayaklarda şekil bozukluklarına ve ağrılara yol açabilir. Özellikle baş parmak çıkıntısı (halluks valgus), nasır ve tırnak batması gibi sorunlar sık görülür. Zamanla ayak tabanındaki basınç dengesizliği, yürüme şeklini bile değiştirebilir.
Topuk yüksekliği arttıkça vücut ağırlığı öne doğru kayar. Bu durum diz eklemlerinde ve bel bölgesinde fazladan yük oluşturur. Sürekli topuklu giyenlerde bel ağrısı, dizlerde zorlanma ve hatta omurga eğrilikleri görülebilir.
Topuklu ayakkabı giyildiğinde omurga doğal eğrisini koruyamaz. Vücut, dengeyi sağlamak için istemsiz bir şekilde öne doğru eğilir. Bu da uzun vadede duruş bozukluğu, sırt ağrısı ve hatta boyun sorunları yaratabilir.
Sürekli yüksek topuk kullanımı baldır kaslarının kısalmasına neden olur. Bu durum hem yürüyüşü olumsuz etkiler hem de çıplak ayakla rahat yürümeyi zorlaştırır. Aşil tendonu üzerinde oluşan baskı ise ilerleyen dönemlerde ciddi sakatlıklara yol açabilir.
Uzmanlar, topuklu ayakkabının günlük olarak değil, belirli günlerde tercih edilmesini öneriyor. Günlük kullanımda ortopedik destekli, rahat ayakkabılar tercih edilmeli. Topuklu giymek gerektiğinde ise gün içinde ayakkabıyı çıkarmak, ayak egzersizleri yapmak ve topuk yüksekliğini çok abartmamak önemli.