Günde iki kez içmek yetiyor! Virüse karşı şifası araştırmalarda ortaya çıktı

Dünyayı tehdit etmeye devam eden koronavirüse karşı uzmanlar araştırmalarına devam ediyor. Laboratuvar kliniklerinde yapılan araştırmalar, zeytin yaprağı çayının bağışıklığı güçlendirdiğini ve koronavirüse karşı koruduğunu ortaya çıkardı. Peki, zeytin yaprağı çayı nasıl yapılır? Zeytin yaprağı çayı günlük ne kadar tüketilmelidir? Yanıtlar haberimizde...

DHA

Koronavirüsten koruyan yöntemleri araştırmaya devam eden uzmanlar, zeytinyaprağının şifasına dikkat çekti. Labarotuvarda yapılan deneylere göre koronavirüse karşı zeytin yaprağı çayı bağışıklığı güçlendiriyor.

DHA'da yer alan habere göre sabah- akşam günde iki kez zeytin yaprağı çayı demlemek koronavirüsü hem tedavi ediyor hem de vücudu virüsten koruyor.

HEM KORUYOR HEM TEDAVİ EDİYOR

Zeytin yaprağının vücudu koronavirüse karşı korumada ve hastalığın tedavisinde etkinliği araştırıldı. Türkiye'de 3 üniversite ve 3 devlet hastanesinden 15 hekimin katılımıyla gerçekleşen çalışma, demleme zeytin yaprağı çayının vücudun savunma sisteminin bazı hücrelerini aktive ettiği ve gücünü artırdığını gösterdi.

Araştırma ekibinde yer alan Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Zeytin yaprağı çayının koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olacağı gördük. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir." dedi.

ZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI NASIL TÜKETİLMELİ?

Çalışmada zeytin yaprağı çayının demleme şeklinde yapıldığını anlatan Prof. Dr. Akkoyunlu, zeytinyaprağı çayının nasıl yapıldığını şöyle anlattı:

"1 fincan kaynar suya 1 tatlı kaşığı kadar öğütülmüş zeytin yaprağını atıyorsunuz. 10 dakika demlendikten sonra tüketiyorsunuz. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir. İnsanlar her gün sıcak içecek tüketiyor. Akşamları siyah çay tüketiliyor. Bunun yerine özellikle şu dönemde zeytin yaprağı çayını tüketebilirsiniz. Bunun yanında kekik çayı da aynı şekilde demlenerek tercih edilebilir."

"CE VE TES SERTİFİKALARINA DİKKAT"

Aşırı ve uygunsuz tüketim uyarısında bulunan Prof. Dr. Akkoyunlu şunları söyledi:

"Fazla tüketim vücutta toksik etkilere neden olabilir. O nedenle aşırıya kaçmadan, dozu ayarlanmış 1 tatlı kaşığı geçmeyecek ve sabah-akşam bir fincanı geçmeyecek şekilde tüketilebilir. Eğer uygun bir şekilde toplanmamış ve kurutulmamışsa bu ürünlerde küf oluşumu gerçekleşir. Bu da aflatoksin gibi karaciğerde kansere neden olabilecek düzeyde üremelere neden olabilir. Mantar üremeleri gelişebilir. O nedenle merdiven altı olmayan güvenilir işletmelerden bu ürünleri temin etmelisiniz. Burada marka ve sertifika çok önemli. CE ve TES sertifikalarına dikkat edilmesini öneririm. Özellikle ilaç atıklarının ve katkı maddelerinin bu üründe olmaması gerekiyor. Özel olarak toplanması gerekiyor ve alerjik reaksiyonlar oldukça önemli. Alerjik reaksiyonu olan kişilerin bu ürünlere dikkat etmesi gerekir."