Göz kızarıklığı şikayeti, göz ve göz kapağı arasındaki boşluğu dolduran konjonktiva ile gözün beyaz kısmını oluşturan skleradaki damarlanma yükselişi ve kızarıklık olarak tanımlanıyor. Bu nedenle göz kızarıklığı şikayeti, dış etmenlere bağlı olarak yaşanabileceği gibi doğrudan göz dokularında yaşanabilecek çeşitli hastalıklar sonucunda da ortaya çıkabiliyor.
Göz kızarıklığı şikayeti tek başına ortaya çıkabileceği gibi, çeşitli göz problemleriyle de gündeme gelebilir. Bu nedenle aşağıda belirtilen semptomlar göz kızarıklığıyla beraber bazı sağlık problemlerine de işaret edebilir.
Gözde batma, göz ağrısı ve yanma hissi.
Göz hareketlerinde kısıtlanma olması.
Gözde sulanma olması.
Bulanık görme.
Görme açısında azalma ve görme kaybı.
Işığa karşı hassasiyet oluşması.
Baş ağrısı ve ateş.
Bulantı ve kusma.
Genellikle göz kızarıklığı şikayeti iyi bir göz hijyeninin sağlanmasıyla önlenebiliyor. Bu doğrultuda aşağıdaki tavsiyeler göz kızarıklığını önlemek için yapılabilir.
Göz sağlığını korumak için el hijyenine özen göstermek gerekiyor. Bu nedenle eller, doğru teknikler ve ürünlerle sıklıkla yıkanmalıdır.
Kontakt lensler uzun bir süre çıkarılmadan kullanılmamalıdır. Lenslerin düzenli bir şekilde temizliğinin yapılması gereklidir.
Gözlerde tahrişe neden olacak ortamlardan uzak durulmalıdır. Alerjen etkenlere maruz kalınmamalı. Eğer göz kızarıklığını tetikleyici, riskli işlerde çalışılıyorsa koruyucu gözlük kullanılması gereklidir.
Göze tahriş edici bir madde gelmesi durumunda, göz bölgesi bol suyla yıkanmalıdır. Bu nedenle riskli işlerde çalışan kişiler için göz yıkama istasyonlarının kurulması gereklidir. Acil durumlarda kurulan istasyonlardan faydalanılması gereklidir.
Göz kızarıklığının doğru bir şekilde tedavi edilebilmesi için neden kaynaklandığının bilinmesi gerekir. Bu nedenle uzman bir hekim tarafından teşhis koyularak tedavisine başlanması gereklidir.