Gönül Dağı'nın Ciritçi Abdullah'ı Yavuz Sepetçi'den samimi itiraf: ''Kız istemeye çağıran da oluyor yolculuğa çıkmak isteyen de...''

Gönül Dağı'nın Ciritçi Abdullah'ı Yavuz Sepetçi, hem oyunculuğu hem de canlandırdığı karakterle izleyicinin gönlünde ayrı bir yer edindi. Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'nın sorularını yanıtlayan Yavuz Sepetçi, oynadığı karakterle ilgili şunları söylüyor: ''İzleyici Ciritçi Abdullah'ı çok sevdi. Kız istemeye çağıran da var Ciritçiyle yolculuk etmek isteyen de…'' Peki, Yavuz Sepetçi normalde nasıl biri? İşte merak edilenler…

AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA

Merve Kantarcı Çulha

Birçok kişinin ailecek izlediği Gönül Dağı dizisinin Ciritçi Abdullah'ı Yavuz Sepetçi 'ye izleyicinin en çok merak ettiği soruları sorduk. Yavuz Sepetçi'ye sosyal medyadan gelen talepler bir hayli ilginç.

Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'nın sorularını yanıtlayan Gönül Dağı'nın Ciritçi Abdullah'ı Yavuz Sepetçi, diziden gerçek hayata kadar merak edilenleri anlattı.

Gönül Dağı diğer dizilere nazaran seyircilerin gözünde farklı. Seyirci sizce neden bu diziyi bu kadar benimsedi?

Gönül Dağı dizimizi seyircinin benimsemesinin bir değil birkaç nedeni var bana göre. Anadolu insanın, dizide anlatılan olaylarla, kişilerle empati kurması, kendi yaşamından bazı kesitler görmesi.

Dizi karakterlerinin benzerlerinin, Anadolu'nun küçük kasabalarında yanı başımızda olmaları ve sürekli onlarla karşılaşma ihtimalimizin yüksek olması, yakınımızdaki ve çevremizdeki kişiler olması.

Pırıltılı, şaşalı, göz kamaştırıcı zenginlikleri değil, pırıltılı zekâları, şaşalı neşeleri, göz kamaştırıcı dostlukları, gönül zenginliklerini anlatması.

Hayallerinin peşinde koşan kuzenlerin, hayallerinin odağında hep yaşadıkları yer olması. Yaşamını sürdürdükleri kasabalarını ve kasabalının yaşamını kolaylaştırmak üzerine hayal kurmaları ve bunu gerçekleştirmek için çaba sarf etmeleri.

Anadolu'muzun bozkırının, müziğinin, yaşam biçiminin başrolde olması, dizi karakterlerinin hemen hepsinin yaşantısına, geçmişine mercek tutan bir senaryo tekniğinin olması. İçten samimi sahnelerden oluşması ve zaman zaman Yeşilçam Sineması'na selam çakması.

İşte bütün bunlar, iyi senaryo, iyi reji, doğru kast ve görsellik, iyi kurguyla birleşince, görsel bir şölene dönüşüyor. Bütün bu özellikleri içinde barındıran dizimizin, bu özellikleriyle, şu anda yayında olan dizilerden çok farklı bir yerde olması da kaçınılmaz oluyor; izleyici de, dizide kendisini bulunca, geri dönüşler olumlu oluyor ve bir parçası olduğunuz iş, ikinci sezonunda bile, gün birincisi olunca da mutlu oluyorsunuz.

"İÇLİK GİYMEDEN SETE ÇIKMIYORUZ"

Dizi Eskişehir'de çekiliyor. Eskişehir'in soğuk havasını bilenler bilir. Bu anlamda kışın çekimler nasıl gidiyor? Setlerde sobalar yakılıyor mu?

Evet, çekimler Sivrihisar merkez ve çevresinde haftanın altı günü devam ediyor. Kışın hava koşulları nedeniyle daha zor ve sıkıntılı oluyor, bırakın ev içinde soba yakmayı, açık havada tüplü ısıtıcılar kullanıyoruz, içlik giymeden sete çıkmıyoruz çünkü – 15, 20, derecede çekim yapıyoruz.

"KIZ İSTEMEYE ÇAĞIRANLAR OLUYOR"

Hem sosyal mesajlar veren hem de hayata dönük tavsiyelerde bulunan bir dizi ve sizin oynadığınız Ciritçi Abdullah karakteri bu mesajların önemli bir parçası. Siz bu noktada nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Oynadığım Ciritçi Abdullah karakteri, başı sıkışanın, herhangi bir konuda akıl danışmak isteyenlerin, yardıma ihtiyacı olanların, yardımına koşan, kendisine gelen hiç kimseyi geri çevirmeyen, özü sözü bir, mert, saygın, sözü dinlenir, ardından gidilir bir Anadolu irfanıdır. Bu özelliklerinden olsa gerek ilk bölümden itibaren, izleyici Ciritçi Abdullah'ı çok sevdi, benimsedi. Ailesinden biri gibi görmeye başladı. Bu yüzden de,

Yazdıkları şiirleri yollayıp, dizide okumamı isteyenler,

Ciritçiyle yolculuğa çıkmak isteyenler,

Doğada çay içmek isteyenler,

Evlenecek oğluna kız istemeye çağıranlar,

Terk eden sevgilisiyle konuşmamı isteyenler,

Dizide çiftlerin ayrılmaması, kavuşması için, onlarla yolculuğa çıkmamı isteyenler,

Sevmedikleri dizi karakterleriyle yolculuk yapmamı isteyenler,

Ana-babalarıyla konuşup karnelerine kızmamalarını söylememi isteyenler,

Gönül işlerini anlatıp, akıl vermemi isteyenler ve bunlara benzer birçok konuda, sosyal medyadan mesaj alıyorum.

Gerçek hayatta içinden çıkamadığınız ve çok kızgın olduğunuz durumlarda ne yaparsınız? Gönül dağına yolculuk eder misiniz?

Gerçek hayatta içinden çıkamadığım bir konuda, muhatabımla konuşmak yetmiyorsa; ondan uzaklaşır, Gönül Dağına olmasa da uzun bir yürüyüşe çıkar, konunun, kişinin ya da olayın muhasebesini yaparım. Kendimle baş başa kalırım.

Ciritçi Abdullah'ın dizideki sözleri sosyal medyada çok popüler ve birçok kişi tarafından paylaşılıyor. Bu paylaşımları gördüğünüzde kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Sosyal medyanın faydalı olduğunu düşünüyor musunuz?

Sosyal medyayı, yaptığım işlerin tanıtımları için ya da takipçilerime bilgi vermek amaçlı kullanırım. Bir nevi halkla ilişkiler diyebiliriz. Takipçilerimle, etkileşimim iş üzerindendir. Sosyal medya, doğru kullanıldığında çok faydalı, hem iş tanıtımınızda hem de kimin ne yaptığının takibinde sonuç odaklı olduğu için dünyadan haberiniz oluyor. İzleyicilerin benimle ilgili olumlu paylaşımlarını görünce; işimi iyi, doğru ve güzel yapmış olmanın huzuruyla mutlu oluyorum.

Dizide Ciritçi Abdullah karakterini oynamasaydınız kimi oynamak isterdiniz?

Gönül Dağı dizimizde, Ciritçi Abdullah karakterini oynamasaydım, hiçbir rolü oynamak istemezdim. Bana, zaten başka bir role uygun olduğum düşünülseydi, o rol için teklif gelirdi veya şu iki rolden biri için düşünüyoruz denirdi. Bana gelen sadece Ciritçi Abdullah rolüydü. İlk bölümün izleyici tepkilerini görene kadar, rolün üstesinden gelip gelemediğim konusunda çok tedirgin olsam da, ilk kez böyle bir karakter oynuyor olsam da şu anda dönüp baktığımda, iyi ki bana bu iş gelmiş, bu rol teklif edilmiş ve oynamışım, diyorum.

Parçası olduğum işten de rolümden de çok mutluyum. Ayrıca Gönül Dağı dizimizde görev yapan bütün arkadaşlarım oynadıkları rollere o kadar güzel yakışıyorlar ki, ben değil dışardan bir oyuncu bile, şu rolü ben daha iyi oynardım diyemez.

"ŞİMDİ DÜŞÜNÜYORUM DA, BABAM ÇOK DA HAKSIZ DEĞİLMİŞ"

Bir röportajınızda babanızın sanatla uğraşmanızı istemediğini okumuştum. Oyunculuğa ilgi duyan ama ailesi tarafından uygun görülmeyen birçok genç var. Onlara neler söylemek istersiniz? Siz bu durumu nasıl aştınız?

Nur içinde yatsın, babam, bütün babalar gibi, kendince oğlunun iyiliğini istedi, bir heves uğruna geçim sıkıntısı çekmemi, işsiz kalmamı istemedi. Kendince haklı olduğu için de, devlet tiyatroları sınavını kazanana kadar, iğnelemelerine de devam etti. Sonra da her yerde benimle gurur duyduğunu dile getirdi. Tiyatroya başladığımda ülkemizde televizyon tek kanaldı, sadece TRT vardı. Yerli dizi film yılda ya bir, ya da iki defa ekrana gelirdi.

Yeşilçam eski pırıltılı döneminden çok uzaktaydı, sinema ve tiyatro salonları tek tek yıkılıyor ve alışveriş merkezlerine dönüştürülüyordu. Ödeneksiz tiyatrolar, oynayacak salon bulamıyordu (şimdi de çok farklı değil gerçi tiyatroların durumu, birkaç tanesi hariç). Sadece ödenekli tiyatrolarda iş bulursanız, geçim derdiniz bir nebze de olsa öteleniyordu, yağmasa da gürleyen bir aylıkla.

Tiyatro ile uğraşanlar, sadece tiyatroda oynamak üzere mesleklerini yaparlardı, şimdi düşünüyorum da babam çok da haksız değilmiş. Şu anda oyunculuk mesleğini seçmek isteyen genç arkadaşlara naçizane tavsiyem, oyunculuğa olan hevesleri, dizilerde oynayıp popüler olmak mı? Tiyatro yapmak mı? Bunun kararını vermeleri gerekiyor. İstediklerine karar verince de ya tiyatro eğitimi veren okullardan (diplomalı ya da sertifikalı) birini ve ya sayıları yüzden fazla olan oyuncu ajanslarından birini tercih etmeleri gerekiyor.

Oyunculuğa tiyatro ile başlamışsınız ve dolu dolu bir oyunculuk geçmişiniz var. Şu an baktığınızda "Oyuncu olmak daha kolay" diyebiliyor musunuz? Yeni jenerasyon oyuncularını geçmişle kıyasladığınızda neler söylemek istersiniz?

Yaşamımın hiçbir döneminde "oyuncu olmak çok kolay" demedim şu anda da diyemem mesleğime haksızlık olur. Oyunculuk mesleği "istihdamında, özel eğitim gerektiren mesleklerdendir" meslekte yeteneğin yanı sıra, çok çalışmak gerekir. Oyuncu olmakta herhangi bir kolaylık olmadı, eğitim aynı eğitim, fakat oyunculuk mesleğini icra etmek, iş bulmak daha kolaylaştı diyebiliriz. Yılda yüz elli, iki yüz dizi çekiliyor, tiyatroda, sinemada iş bulamasa bile bir oyuncu, dizilerde öyle ya da böyle mutlaka yer bulabiliyor.

Son olarak yeni projeleriniz var mı? Gönül Dağı'ndan sonra hayranlarınız sizi nerede görecek?

Gönül Dağı dizimiz bu aldığı reytinglerle, önümüzdeki yıl da devam eder gibi görünüyor; tabii çok büyük bir aksilik olmazsa, Gönül Dağı'ndan sonrası için ise bir şey diyemeyeceğim. Çünkü bilmiyorum. Olduğunda ilk benden duyarlar zaten... Teşekkür ederim.

Seçtiğin eve göre nasıl bir insansın?

Faydasını duyunca bardak bardak içmek isteyeceksiniz! Canan Karatay'ın önerdiği çorbanın tarifi

Şubat nasıl bitecek? 21-27 Şubat haftalık burç yorumları kararınızı değiştirebilir