Öğrenci şehri Eskişehir

Akşam Gazetesi yazarı Lokman Dağ bu hafta sizler için ''Öğrenci şehri Eskişehir'' başlıklı yazısını kaleme aldı. Köşe yazısında Eskişehir'in kadim tarihinden ve turistik yerlerinden bahsetti. Ayrıca Eskişehir'in mutlaka tadılması gereken lezzetlerini de sizin için yakın markaja aldı...

Lokman DAĞ

Bilmiyorum neden ortasından su geçen şehirleri aynı bir seviyorum.

O kadar güzel şeyler yapılıyor ki, sürekli adından söz ettiriyor.

Tarihi ve güzellikleriyle Eskişehir turumuz başlasın…

Eğer yaz aylarında gidiyorsanız kesinlikle Porsuk Çayı’nda gondollarla gezintiye çıkın. Bir Venedik değil belki ama insana inanılmaz bir huzur veriyor. Zaten Eskişehir’e gidenlerde ilk gondollardan bahsediyor. Daha öncede yazmıştım su ruhuma iyi geliyor, kendimi gezi için daha zinde hissediyorum artık. 

TARİHİ ODUNPAZARI EVLERİ

Eskişehir’in en bilindik yeri şüphesiz Tarihi Odunpazarı Evleri… Harika bir yenilemenin ardından turizme kazandırılan bu bölge… Evler genellikle iki katlı ve Osmanlı mimarisi hakim… Hâlâ orada yaşayanlar var ama çoğu kullanılmayan evler ya butik otel olmuş ya da işletmelere kiralanmış. Çok sayıda müze de bulunuyor. Yerli, yabancı tüm turistlerin uğrak mekanı. Tarihte güzel bir yolculuk yaparken, hem unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını görmek ve inceleme şansı buluyorsunuz o küçük şirin dükkanlardan hem de harika fotoğraf kareleri oluşturuyor. Gitmişken sevdiklerinize Odun Pazarı’ndan küçük hediyelerden almayı ihmal etmeyin. Fotoğraf çekmekten zamanın nasıl hızla akıp gittiğini anlayamamışım. 

İsimi hakkında türlü rivayetleri var bu lezzetli böreğin… Yıllarca herkes onu Çiğbörek olarak bildi. Oysa bu kadar lezzetli bir börek çiğ olamazdı diyordum haklıda çıktım. Çibörek Tatarca, enfes güzel anlamına geliyormuş. Ama yanlış bildiğimiz bir şey daha varmış o da Çibörek aslında “Şibörek” olarak okunuyormuş. Ama ne olursa olsun kesinlikle bu enfes lezzetin tadına bakın pişman olmayacaksınız. 

ATLIHAN EL SANATLARI ÇARŞISI

Vakti zamanında odun pazarında atları ve eşekleri ile yük getiren köylüler bu handa kalırmış. Atları ile de kaldıkları için buraya Atlı Han denirmiş. Şimdi harika bir el sanatları çarşısı olmuş. Lüle Taşı Eskişehir’in en önemli değerlerinden…  Çarşıda bu sanatı hâlâ yaşatmaya çalışan ustalar var. Eğer o beyaz yumuşak taşarın hikayesini ve ustaların ellerinde nasıl bir sanat eserine dönüştüğünü görmek isterseniz Atlıhan El Sanatları Çarşısı’na uğramanız yeterli. Çarşıyı gezdikten sonra Balaban Köfte ve Mat helvasını da öneririm. İki başarılı lezzet olduğunu söyleyebilirim. 

MASAL ŞATOSUNDA ÇOCUKLUK

İlk gördüğümde film platosu sandım. Sonra bir masaldan fırlayıp çıkan bu koca kulenin kötü kalpli cadının yuvası sandım. Ne yapan söyleyeyim. Eskişehir’e yakışmış… O kadar çok mutlu çocuğu görünce içerde çok ta mutlu oldum. Ama o şato beni dışarıdan ürkütse de geçmişten günümüze harika bir yolculuk yapacağınız bir yer. Dede Korkut bölümüne kesinlikle gidin ve o güzel hikayeleri harika robotlardan dinleyin… Gerçeği aratmıyorlar… Oraya kadar gitmişken Bilim Deney Merkezi’nde gidin bilimin nelere kadir olduğunu orada gözlerinizle görün. Oradaki deneyleri yapmayı sakın unutmayın… 

HAN İLÇESİ’NDE YERALTI ŞEHRİ

Şehir merkezine yaklaşık 1 saat uzaklıkta küçük şirin bir İlçe Han İlçesi… Bizi oraya yöre haklının unutulmaya yüz tutmuş eserler yaşatmak için sarf ettiği çaba sürükledi. Ama oraya gitmişken yer altı şehrini gezmeden de olmaz dedik. Şehre inmek biraz zor oldu benim için ama insanların zamanında bu koca kayaları nasıl yontarak bu güzel şehirleri yaptıklarına aklım ermiyor. Hele bir de Nevşehir’deki o yer altı şehirlerini gezince inanamamıştım.  Dış güçlerden korunmak için yapıkları o tüneller, yaşam alanları ve aylarda yetecek kadar erzakları oralara istiflemeleri. Yaşam her zaman hep çok kıymetli olmuştur yaşamasını sevene… Belki biraz uzak gelecek ama kesinlikle uğramanız gereken bir yer. Yöre halkı ile çay için, hele bir de pazarına denk gelirseniz doğal sebze ve meyvelerinden almayı ihmal etmeyin. 

İnsanı büyüleyen bir yer. Frigler’in dini merkez olarak kullanıldığı düşünülüyor. Antik kentte kaya anıtlar, su sarnıçları, yerleşim yerleri gibi yapıların kalıntılarını görmek mümkün… Tarih meraklılarının vazgeçilmez yerlerinden biri…

ESKİŞEHİR’DE CİĞER SEFASI

Artık son molamızı vermek üzereyiz bizi harika bir yere götürdüler, Ciğerci Ahmet Usta bize harika ciğerler yedirdi. Şanlıurfalı bir Eskişehirli… Hikayesi de ciğerleri kadar güzel, sıra gecesi, çiğköftesi, ciğerin yanında gelen salataları hepsi birbirinden güzeldi. Aslında daha çok yazacak müzesi var. Balmumu müzesi ve diğerleri için başka bir yazıda Eskişehir’de buluşalım.