'Erişkin katiller önce hayvanlarda prova yapıyor'

Hayvanlara eziyetin altında birçok dürtünün olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sefa Bulut, “Erişkin katiller adeta ileride insanlar üzerinde yapacakları öldürme eylemlerini hayvanlar üzerinde prova etmektedir.” dedi. Mor Papatya'ya açıklamalarda bulunan Bulut, hayvanlara kötü muamelenin küçük yaşlarda başladığını belirterek ailelere tavsiyede bulundu.

AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA

Merve Kantarcı Çulha

Hayvanlara eziyet toplumun kanayan yarası hâline geldi. Ayakları kesilen yavru hayvanlardan araç arakasına bağlanarak koşturulan köpeklere kadar görmeye dayanamadığımız insan dışı davranışları zaman zaman haberlerde görüyor ya da çevreden duyuyoruz. Peki, bunları yapanlar hangi dürtü ve düşünce ile bu hareketleri gerçekleştiriyor?

Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan İbn Haldun Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Başkanı Prof. Dr. Sefa Bulut, eziyet edilen hayvanların bazen kişilerin kendi evcil hayvanları, bazen sokak hayvanları bazen de sadece kötü niyetlerde sahiplenilmiş hayvanlar olabileceğini belirtti. Bulut, hayvanlara yönelik fiziksel saldırganlığın temelleri konusunda birçok araştırma yapıldığını ifade etti.

"HAYVAN İSTİFÇİLİĞİ TOPLUMSAL BİR SORUN"

Hayvan istifçiliğinin günümüzde yaygınlaşma eğiliminde olan toplumsal bir sorun olduğunu dile getiren Bulut, şu şekilde konuştu:

“Bazen zarar verme iyi niyetle başlayıp, bakabileceğinden fazla hayvan biriktirmeye evrilen hayvan istifçiliği gibi bir hastalık ile oluşabilir. Kabaca üç tipi bulunmaktadır: 1) Bakabileceğinden fazla hayvan edinmek 2) Uyutulması planlanan hasta veya sakat hayvanları sahiplenmek 3) Kendi kötü emellerinde kullanmak için hayvanları sahiplenmek. Her üç durumda da niyet ne olursa olsun sonuçta hayvan refahı olumsuz yönde etkilenmekte, hayvana eziyet edilmiş olmaktadır.”

HAYVANLARA EZİYET EDENLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Hayvanlara eziyet çektirme konusunda yaygın olan teorilerden birinin toplumdan yeterince ilgi göremeyen ve onaylanma elde edemeyen kişilerin, topluma karşı hissettikleri öfkeyi yansıtmaları olduğunu belirten Bulut, daha kolay mücadele edilebilecek varlıklar olarak düşünülmesinden dolayı bu kişilerin hayvanları seçtiğini ifade etti.

"ERİŞKİN KATİLLER HAYVANLAR ÜZERİNDE PROVA YAPIYOR"

Sefa Bulut, hayvanlara zarar veren insan psikolojisiyle ilgili şunları söyledi:

“Toplumsal ilgi açlığı olan insanlar tarafından hayvanlara karşı yapılan kötü muamele, genellikle küçük yaşlarda başlar.

Olayın sosyal boyutu oldukça belirgindir, sıklıkla çocuğun çevresinde kendisine model aldığı bazı arkadaş ve akrabaları da bulunur.

Erişkin katillerin bir kısmında da çocukluk çağında hayvanlara eziyet etme öyküsünün bulunması bu teoriyi destekleyen bir durumdur.

Erişkin katiller adeta ileride insanlar üzerinde yapacakları öldürme eylemlerini hayvanlar üzerinde prova etmektedirler.

Bir başka teoriye göre hayvanlara yönelik istismar, diğer sosyal davranış bozuklukları gibi bağımsız olarak gelişip, herhangi bir zamana ortaya çıkabilecek bir bozukluktur. Bu grup için pitbull cinsi saldırganlığı ile bilinen köpek cinslerini yetiştiren kişiler örnek verilebilir.

Yapılan bir araştırma saldırgan vasıflı suçluların 1/4ünde 5 veya daha fazla hayvana kötü davranma davranışı olduğu bulunmuştur. Buradan hayvana yönelik şiddetin münferit bir olay olmaktan çok, diğer suç cinsleri ile bağlantılı olabilecek, süreğen bir yol izleme eğilimi sonucu çıkarılabilir.

Hayvanlara yönelik eziyet bireysel olabildiği gibi kurumsal veya belirli grup tarafından da gerçekleştirilebilir. Basında belediye sınırları içinde özellikle köpeklere yönelik toplu itlaf veya ormana terk edilme vakaları da oldukça sık görülmektedir.

Özellikle sokak hayvanlarına yönelik zehirleme, poşetler içinde havasız bırakma gibi yöntemler kullanılarak çok sayıda hayvanın öldürüldüğü pek çok örnek bulunabilir.

Hayvanlar bazen de komşular arası anlaşmazlıklarda husumetli kişilerin birbirlerine gözdağı vermek amacıyla ateşli silahlarla etkisiz hale getirilmektedir.”

HAYVANLARA EZİYETİN ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Sahipli hayvanların sahiplendirilme aşamasında temel bir eğitim verilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sefa Bulut, hayvanlara eziyetin önlenmesi için şu önerilerde bulundu:

“Hayvanla ilgilenen kişinin sorumluluğun bilincinde olması sağlanmalıdır.

Sokakta veya bir kurumda eziyet kapmasında bir duruma şahit olunduğunda imkân varsa müdahale edilmeli, imkân yoksa yetkililerin haberdar edilmesi gereklidir.

Aile ve öğretmenler her fırsatta çocuklara hayvan sevgisini aşılayacak öğütler vermeli, bizzat örnek olarak onları eğitmelidir.

Fırsat buldukça gönüllü olarak ücretsiz barınak sağlayan, yem ve tedavi hizmetleri veren kurumlarda bulunmak önemlidir.

Hayvan haklarının korunması ile kanun, tasarı, panel gibi yasal düzenleme çalışmalarında fikir vererek, destek vererek kanun yapıcılara yol göstermek ve hatalı uygulara son verilmesi için onları yönlendirmek önemlidir.

Çocukluk çağı sağlıklı toplumsal etkileşim ve uygun hayvanlara davranış kalıplarının öğretilmesi için en uygun zaman dilimi olarak ortaya çıkmaktadır.

Aileler imkân varsa evde evcil bir hayvan beslemeli, hayvanın bakımı konusunda çocuğa sorumluluk vermelidir.

Evcil hayvan edinme şansı yoksa evcil hayvan sahibi akraba ve komşu ziyaretlerinde çocuğun hayvanlarla vakit geçirmesi, onun özelliklerini öğrenmeye teşvik edilmesi sağlanmalıdır.

Uygun zamanlarda gönüllü çalışanlarla birlikte barınaklarda hayvan besleme faaliyetlerine katılmak, tatillerde yol üzerinde karşılaşılan köylerde mola verilerek hayvanların doğal ortamdaki durumlarının gözlenmesine fırsat sağlamak önemlidir.

Okulda öğretmenler, evde ebeveynler tarafından, özellikle çocukluk çağında hayvanlara kötü davranma durumu gözlenmesi halinde, olay büyük bir ciddiyetle ele alınmalıdır.

Rehberlik birimleri veya okul hemşireleri tarafından çocuğun psikolojik değerlendirmesi yapılamalı, duygusal motivasyonu tespit edilmeli, gerekli eğitsel tedbirler alınmalıdır.

Eğer tespit edilebilirse hayvanlara eziyet eden çocuğun aile ve arkadaş çevresinde benzer davranış sergileyen kişiler de mutlaka araştırılmalıdır.

Yetişkin kişiler tarafından hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu fark edilirse derhal durum belediyelerin ilgili birimlerine haber verilmelidir.

Belediyeler eziyete uğramış hayvanların tedavi ve bakımlarını barınaklar aracılığı ile yerine getirmektedir.”

PAYLAŞIMLAR KÖTÜ NİYETİ TETİKLİYOR

İnternet kullanımının hayvana yönelik şiddet konusunda önemli bir yere sahip olduğunu belirten Bulut, şu şekilde konuştu:

“İnternet başka hayvana yönelik saldırı videolarına kolaya erişilebilen dolayısı ile uygulanacak şiddet ile ilgili örnekler arasından seçim yapmaya, kendi saldırgan davranışını planlamaya imkân sağlayan bir mecradır. İnternet üzerinden yapılan paylaşımlar sonrasında tespit edilen birçok fail de bulunmaktadır. Bu anlamda internet hem özendiren hem de caydıran ve toplumsal reaksiyonu tetikleyen nitelikler barındırmaktadır. Hayvanlara yönelik zarar verme davranışı altında birçok dürtünün olduğu gösterilmiştir. Hayvanlara karşı öfke, hayvandan korkmak, hayvana cinsel saldırı, hayvan üzerinden verilen mesajla birine gözdağı vermek, eğlence aktivitesi olarak görmek gibi.”