Ender Saraç AKŞAM'a konuştu! Diyabet için doğal çay tarifi şekeri düşürüyor

Doktor Ender Saraç, diyet, diyabet, çocuklarda obezite, şişkinlik ve hacemat konularıyla ilgili en çok merak edilen soruların cevaplarını yanıtladı. Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Ender Saraç, Akşam okuyucularına özel şeker düşüren çay tarifi verdi. İşte keyifli röportajın detayları…

AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA

Merve Kantarcı Çulha

Doktor Ender Saraç, birçok ünlünün zayıflamasında etkili olan bir isim. Fit vücudu ve enerjisiyle de dikkat çeken Saraç, zayıflık sırrını açıkladı.

Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Ender Saraç, diyabet hastaları için doğal çay tarifi verdi. İşte Saraç'ın diyet sırları ve önerileri...

Eski fotoğraflarınızı şu anki hâlinizle kıyasladığımızda değişmeyen bir kilonuz var ve her zaman zinde görünüyorsunuz. Bunu neye borçlusunuz? Ender Saraç'ın bir günlük beslenmesi nasıl geçiyor?

Ender Saraç dediklerini uygulayan bir hekimdir. Dediklerimin yüzde doksanını uygularım yüzde onda kaçamak yaparım kilo aldığımı veya dengemin bozulacağını hissettiğim zaman o kilo veya toksin üzerime yapışmadan hemen dengelerim. Düzenli egzersiz yaparım. Mevsime ve bedenimin ihtiyacına göre gerekli gördüğüm doğal destekleri kullanırım.

Diyabet, şeker hastalığı da birçok kişide yaygın. Kan şekerini dengeleyen doğal besin olarak ne önerirsiniz?

Kan şekerini düşürmek için mahlep, acıbadem, Yahudi baklası, tarçın, şekersiz kuşburnu marmelatı, kekik suyu, çörek otu, sade Türk kahvesi yardımcı olabiliyor.

Akşam okurları için şeker düşürmeye yardımcı doğal çay tarifi:

1 büyük bardak suda 1 çay kaşığı mahlep

İki parmak ucu kadar kabuk tarçın

4-5 adet zeytin yaprağı

Yarım tatlı kaşığı bitki olarak zahter

3-4 adet kuşburnu

1 dk. kadar kaynatılacak 4 dk. kadar demlenecek. Günde 2 kez şekersiz olarak içilecek. Bu arada bol su ve egzersiz de şekeri en çok düşüren unsurlardır.

Hacamat ve ozonterapiyi de öneriyorsunuz. Hatta paylaşımlarınızdan yaptırdığınızı da görüyoruz. Özellikle hacamat konusunda doğru bilinen yanlış çok fazla. Bu konuda uyarı anlamında neler söylemek istersiniz? Bir kişi hacamat yaptıracağı yeri nasıl seçmeli?

Evet, ben yılda 3 kere hacamat yaptırırım. Yaklaşık 22 yıldır düzenli ozon yaptırırım. Bağışıklık sistemi, detoks, arınma anlamında hacamat ve ozondan çok yarar gördüm. Aynı şekilde hastalarımda çok yarar görüyor. Ayrıca glutatyon, alpha lipoic acid, B vitaminleri, C vitamini gibi damar yolu ile uygulanan terapilerden de çok iyi sonuçlar alıyorum. Ancak hacamat konusunda bir uyarı yapmak isterim. Hacamat hem hijyenik ve bilimsel hem de manevi yönü dikkate alınarak uygulanması gereken etkili bir detoks yöntemidir. Rastgele merdiven altı yerlerde uygulanmamalıdır. Hijyenik olan yerlerde hacamatın hiçbir tıbbi riski yoktur. Kliniğimizde binlerce hacamat yaptık hiçbirinde en ufak bir komplikasyona rastlamadık. Bana göre hacamat en etkili bir detoks yöntemidir. Ağır metallere kadar ciddi bir temizlik sağlar ve vücudun kanalizasyon sistemi olan lenf damarlarının çalışmasına yardımcı olur.

Birçok ünlü sizin önerilerinizle zayıfladı. Bu anlamda yaz gelmeden kilo vermek isteyip de diyet yapamayanlar için ne önerirsiniz? Sizce zayıflamak için diyet şart mı?

Türkiye'deki pek çok ünlü sanatçı, politikacı, iş adamı, sanatçılar, hatta yurt dışından devlet başkanı, başbakanlar ve önemli iş adamları kliniğimizde sağlıklı zayıflayan on binlerce kişiden bazılarıdır. Sağlıklı zayıflamak için diyet çok önemlidir ama egzersiz ve ruhsal destekte çok önemlidir.

Zayıflama konusuna değinmişken özellikle karın yağları herkes için büyük problem. Bunun için ne önerirsiniz?

Aslında zayıflarken önemli olan göbek ve bel civarındaki yağlar ağırlıklı kilo vermek kas ve kemikten ise az kaybetmektir. Kahverengi yağlar gerekli yağlar olurken beyaz yağlar ise çoğu tıbbi sorunun kaynağıdır. Göbek ve bel civarı erkekte 94 kadında 88 cm'i geçmemelidir. Önerim bu röportajı okuduktan sonra hemen bir mezurayla göbek civarını ölçmenizdir.

Son yıllarda fitoterapiye ve aromaterapiye ilgi arttı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Artık kadim bilgilere büyük bir dönüş var. Tabi ki sağlık bakanlığından onaylı olarak bu eğitimleri almış olan doktorlar tarafından uygulanması koşuluyla. Doğadaki teknoloji aslında hiçbir ilaç firmasında yok. Ve biz bu pandemi döneminde gördük ki bilinçli olarak uygulandığında ayurveda, akupunktur, fitoterapi, ozon gibi uygulamalar yan etkisi düşük ama etkililik oranı yüksek olarak çok büyük katkı sağlıyor.

Geçmişle kıyasladığınızda sağlık konusunda insanların bilinçlendiğini düşünüyor musunuz? Geçmişten günümüze hastalık konusunda değişen şikâyetler neler?

Artık hastalıklarda ve şikâyetlerde büyük değişiklik var. GDOlu gıdalar, ağır metaller, elektro manyetik kirlilik, fazla kimyasal ilaç kullanımı, stres ve obezite çok şeyi değiştirir. Özellikle stres ve obezite birçok hastalığın artık temelini oluşturuyor. İnsanlar iki gruba ayrıldı. Bir grup tamamen bilinçsizce kilo almaya hareketsizliğe fastfooda yenik düşüp erken yaşlanıp yıpranırken buna karşılık pek çok kişide gittikçe bilinçlenip, hastalıklar oluşmadan kendi fizyolojisini dengeleyip ve hasta riskini azaltma kararı alıp bunu uyguluyor. Dolayısıyla artık bilinçlenen kişiler hastalık riskini azaltıp ileri yaşlara daha bilge ve sağlıklı girme şansı elde ediyorlar. Nitekim bizde kliniğimizde bu tarz bir destek sağlıyoruz.

Çevremde birçok anne babadan çocukların kilosuyla ilgili şikâyetler duyuyorum. Çocuklarda obezite yaygınlaşmaya başladı. Küçük yaştaki çocuklara diyet uygulamak zor. Bu anlamda ilkokul çağında kilolu çocukları olan anne babalar için ne önerirsiniz?

Çocuklarda obezite aşırı yaygınlaştı. Hatta buna bağlı erken veya tıbbi sorunlarında olduğu ergenlik döneminde çok görülmeye başlandı. Anne ve babalar uyanık olmalı. Ergenlikten önce çocuklarını doktora götürmeliler. Tahlil yapılmalı, vücut bileşenleri ölçümü yapılmalı ve sonrasında hormonal bozukluktan şeker hastalığına kadar pek çok ciddi sorun ortaya çıkabiliyor. Bana başvuran fazla kilolu çocuklarda şaşırtıcı derecede tıbbi sorunlara rastlıyoruz.

Son olarak Ramazan'da iftardan sonra şişkinlik ya da mide ağrısı herkesin sorunu. Yemekten sonra maden suyu içmek doğru mu?

İftardan sonra şişkinlik hissederseniz glutenli ve mayalı gıdaları azaltın. Bir bardak rezene çayı için, iftardan yirmi dk. sonra bir şişe maden suyu yardımcı olabilir. Bu arada iftar sırasında 1-1,5 çay kaşığı kadar kimyon tüketin. Hareketsizlik şişkinliği artırır. İftardan 45 dk. sonra yarım saatlik bir yürüyüş bağırsak çalışmasına ve gaza iyi gelir.

Canan Karatay açıkladı! Kolajen için bunları yapın