Emzirme hakkında doğru bilinen 7 yanlış! Onlar 14 kat daha sağlıklı

Doğum sonrası anne ve bebeğin sınavlarından biri de emzirmek. Emzirmek hakkında birçok şehir efsanesi de var. Peki işin aslı ne? İşte emzirme hakkında doğru bilinen yanlışlar...

Anne sütü ile beslenmeyen bebeklerin birinci yaş günlerinden önce ölüm risklerinin, sadece anne sütü ile beslenenlere kıyasla 14 kat daha fazla olduğu araştırıldı.

Halen kadınları emzirmeyi denemekten caydırabilecek birçok doğru sanılan yanlış bilgi var. İki uzmandan, bu doğru bilinen yanlışların bazılarını açıklamalarını istedik.

Catriona Waitt - Liverpool Üniversitesi'nde Klinik Farmakoloji ve Küresel Sağlık Profesörü ve Uganda, Kampala'daki Makerere Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde araştırma görevlisi; Alastair Sutcliffe, Londra Üniversitesi Akademisi'nde Genel Pediatri profesörü.

EMZİRME HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN 7 YANLIŞ

Yanlış 1: Emzirmenin canı acıtması ve meme uçlarının yara olması olağan

Profesör Waitt: Bunu yanıtlamak biraz zor çünkü en başta görülen rahatsızlık hissi tamamen normal ve meme uçları buna alışmak için başta acıyabilir. Bununla birlikte, emzirme canı acıtmamalı veya şiddetli ağrıya neden olmamalı. Bu, meme uçlarının enfekte olma olasılığının daha yüksek olduğunu veya bebeğin düzgün bir şekilde memeye yapışmadığını gösterir.

Biraz rahatsız hissetme normal olabilir ve özellikle emzirmeye ilk kez alışan anneler için biraz uyum gerektirebilir. Çok fazla acı ve sıkıntıya neden oluyorsa bu, doktorunuz, hemşireniz veya ebenizle ele almanız gereken bir konu.

Yanlış 2: Hemen yapmazsanız emziremezsiniz

Profesör Sutcliffe: Anneleri emzirmeye teşvik eden her şey, birçok düzeyde insan sağlığı için iyi. İnsan davranışı üzerinde katı zaman kısıtlamaları dayatan herhangi yapay bir müdahale, bilime dayanmaz.

Ancak bebeği meme ile hemen tanıştırmanın birçok faydası var.

Beslenme en belirgin olanı. Ayrıca, doğum sonrası rahim kanamasını önlemeye veya yavaşlatmaya yardımcı olabilecek rahim kasılma sürecini başlatmaya yardımcı olur. Buna ek olarak, doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde insan vücudu, kolostrum adı verilen protein açısından zengin özel bir madde üretir. Emzirme yolculuğunu başlatan zengin bir maddedir.

Yanlış 3: Emziriyorsanız ilaç alamazsınız

Profesör Waitt: Bu genellikle dünyanın herhangi bir yerindeki bir annenin ilk sorusudur. Bebeğim için güvenli bir ilaç var mı? Gerçek şu ki, birçok ilaç bebeğe çok düşük seviyelerde ulaşıyor. Bir doktor ilaca ihtiyacınız olduğunu söylediyse, ona sorularınızı sorun, ancak büyük ihtimalle ilacı kullanmak güvenlidir.

Bebeğin en çok ihtiyacı olan şey sağlıklı bir annedir. Enfeksiyon, depresyon veya genel ağrı ile ilgili en yaygın ilaçlar muhtemelen güvenlidir.

Emzirme döneminde kullanılmaması gereken ilaç sayısı ise çok azdır. Genellikle kanser gibi çok özel ciddi tıbbi durumların tedavisi için olan ilaçlardır.

Risklerinin ve faydalarının dikkatle değerlendirilmesi gereken başka ilaçlar da vardır. Emzirme döneminde reçeteyle ilaç verilen herhangi bir kadın, reçeteyi yazan kişiye soru sorma gücünü kendinde hissetmeli.

Dikkat edilmesi gerekenler, dekonjestan içeren soğuk algınlığı ve grip ilaçları gibi reçetesiz satılan ilaçlardır. Bunlar süt üretimini azaltabilir. Ve bitkisel ilaçlara da her zaman dikkat edin çünkü içinde tam olarak ne olduğunu asla bilemezsiniz ve birçoğu düzgün bir şekilde incelenmemiştir.

Yanlış 4: Emzirmeden önce baharatlı yiyeceklerden kaçınmalısınız

Profesör Waitt: Emzirirken yenmemesi gereken hiçbir şey yoktur. Bununla birlikte, anne sütünüzün tam bileşimi yediklerinizden etkilenir. Bazı durumlarda yiyecekler belli kalıplar oluşturabilir. Örneğin, çocuklarımdan birinde portakal suyu gibi bir narenciye suyu içersem, bebeğin çok hırçın olduğunu fark ettim.

Bazen, bebeğinizin beslenmenizden etkilenebilecek bir şeye tepki gösterdiği bir kalıbı tanıyabilirsiniz. Ancak zararlı olan veya tıbbi olarak yanlış olan ve kaçınılması gereken hiçbir şey yoktur.

Yanlış 5: Emzirmek istiyorsanız asla mama kullanmamalısınız

Profesör Waitt: İlla böyle olması gerekmiyor. Bir kadının vücudu, inanılmaz bir şekilde bebeğine yetecek kadar süt üretebilir. Bebek memeyi emerken, doğru miktarda süt üretmesi için hormonları tetikler. Bu nedenle, küçücük bir bebeği, iri bir bebeği ya da ikiz bebekleri emzirmeniz fark etmez, vücudunuz yeterli miktarda süt üretecektir.

Mama vermeye başlarsanız, bu geri bildirim döngüsü kesintiye uğrar. Vücudunuz, bebeğin daha fazlasına ihtiyacı olduğu sinyalini yeterince almaz.

Süt üretmekte zorlanıyorsanız ve mama vermeye başlarsanız, bu size kısa süreli bir rahatlama sağlayabilir, ancak sorunu daha da kötüleştirmeye neden olabilir.

Öte yandan, kötü bir gece geçiriyorsanız veya hasta ve bitkinseniz ve dinlenmeniz için bebeğe mama veriliyorsa, bu emziremeyeceğiniz anlamına gelmez.

Yani temelde, böyle olacak diye bir şart yok ama olmasa daha iyi.

Mama kullanımı anne ile bebek arasındaki süt döngüsüne zarar verebilir

Yanlış 6: Hastaysanız emzirmemelisiniz

Profesör Sutcliffe: Hayır, bu bir efsane. Kişinin emzirmeyeceği tek durum HIV+ veya hepatit olmasıdır. Bu virüsler, geçmişte trajik bir şekilde deneyimlediğimiz gibi, laktasyon yoluyla bulaşabilir.

Çoğu durumda, anneler hasta olduğunda vücutları yeni doğanları koruyan antikorlar ürettiğinden emzirmeye devam etmek güvenlidir. Bir anneden emzirme yoluyla bebeğe geçen bir hastalığa rastlamak son derece nadirdir.

Uzmanlar anneler hasta olduğunda genellikle emzirmenin güvenli olduğunu söylüyor

Yanlış 7: Bir bebeği bir yıldan uzun süredir emziriyorsanız sütten kesmek zordur

Profesör Waitt: Dünya Sağlık Örgütü, altı ay sadece anne sütü ile beslemenizi ve ardından tamamlayıcı beslenmeye geçmenizi ancak istediğiniz kadar emzirmeye devam etmenizi öneriyor. Bebeği sütten kesmek için tavsiye edilen bir zaman yok.

İngiltere gibi bazı daha yüksek gelirli ülkelerde, çoğu bebek bir ila iki yıl arasında tamamen sütten kesilir. Düşük gelirli ülkelerde ise, örneğin Uganda'da, emzirme çocukların yeni yürümeye başladığı iki ila üç yaşına kadar devam ediyor.

Annelerin sadece emzirerek bebeği beslemesini mümkün kılacak kadar yeterli doğum izni sağlanmıyor olması küresel bir sorun.