DHA
Boyun ağrısı denilince akla ilk gelen boyun fıtığı oluyor. Peki, boyun fıtığı belirtileri neler? Aslında boyun fıtığını basit hareketlerle test ederek anlayabilirsiniz. İşte fıtık anlamına gelen belirtiler ve tedavisi...
DHA' da yer alan habere göre Dr. Öğr. Üyesi Şadiye Sarataş, her boyun ağrısının boyun fıtığını işaret etmeyeceğini belirtti.
BOYUN FITIĞINI TEST ETMENİN YOLU
Sarataş, boyun fıtığı belirtilerini şöyle sıraladı:
BOYUN FITIĞININ NEDENLERİ
Dr. Öğr. Üyesi Sarataş, boyun ağrılarının insanların bel ağrısından sonra en sık karşılaştığı kronik ağrı nedeni olduğunu belirterek, boyun fıtığı nedenlerini şöyle sıraladı:
"İnsanların yaklaşık yüzde 70'i hayatlarında en az bir kez boyun ağrısı ile karşılaşır. Her boyun ağrısı boyun fıtığı değildir. Boyun ağrılarının oldukça önemli bir kısmı fıtıktan değil boyun etrafı kaslardaki ağrılardan kaynaklanır. Boynumuz 7 adet omurdan oluşur ve omurlarımız arasında hareket edebilmemizi sağlayan diskler yer alır. Boyun fıtığı, boyun omurları arasındaki disklerin, çeşitli nedenlere bağlı olarak yıpranması, yırtılması veya yerinden kayması nedeniyle, omuriliğe ve omurilikten ayrılan sinirlere baskı yapmasıdır. Kötü pozisyonda uzun süre oturmak, uzun sürelerle araç kullanmak, hareketsiz bir yaşam sürmek, artan yaş, ağır fiziksel işlerde çalışma, sık yapılan boyun öne eğik durmak, ani hareketler ve travma boyun fıtığına neden olabilir. Sigara kullanımı da boyun fıtığı için bir risk faktörüdür."
ELEKTRİK ÇARPMASI GİBİ OLAN AĞRIYA DİKKAT
En sık görülen belirtinin boyun ağrısı olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Sarataş, şöyle devam etti:
"Hasta hem başını öne eğdiğinde hem de yukarıya baktığında ağrının arttığını fark eder. Boyun ağrısı sırta, omuzlara, kollara yayılabilir. Elektrik çarpması şeklinde hissedilebilir. Hastalarda gece ağrısı olabilir. Hasta başını uygun bir postüre getirerek uyuyabildiğini söyler. Öksürme ve ıkınma gibi basınç artışı yapan durumlarda boyun ve koldaki ağrı artar. Bazı hastalar ellerini başına koyarak rahat ettiğini söyler. Çünkü bu duruş şekli boyundan çıkan sinirin kökünün genişlemesini sağlayarak hastaya rahatlık verir. Etkilenen sinir köküne bağlı omuz, kol, ön kol ve parmaklarda uyuşukluk olabilir. Sinir kökünde hasar oluştuysa kol ve parmaklarda kuvvetsizlik olabileceği gibi kişi ağrı nedeniyle kolunu kullanamadığı için fonksiyonel bir kuvvetsizlik de olabilir. Kas spazmı, vertebral arter ve spinal sinir kökü basısına bağlı baş ağrısı görülebilir, buna boyun ve kol ağrısı eşlik eder."
BOYUN FITIĞI İLE KAS AĞRISI ARASINDAKİ FARKLAR
Dr. Öğr. Üyesi Şadiye Sarataş, fıtık ile ağrı arasındaki farkı ise şu şekilde anlattı:
"Kas ağrısı, boyun fıtığı dışında başka nedenlerden de kaynaklanabilir. Basit bir kas tutulması olabileceği gibi romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit gibi romatolojik hastalıklara, eklem ve omurga kireçlenmelerine, yumuşak doku hastalıklarına, enfeksiyon hastalıklarına, kemik hastalıklarına ve kırıklarına, metabolik, hormonal hastalıklara ve çeşitli tümörlere bağlı olarak da kas ağrısı gelişebilir. Ağrının yeri, başlangıç şekli, zamanı, şiddeti, süresi, yayılımı, ağrıyı tetikleyen ya da artıran ve azaltan faktörler, ağrının iklim şartları ile ilgisi, ağrının istirahat ve hareket ile ilgisi, gece ağrısı gibi bulgular sorgulanır. Ayrıntılı sistemik ve nörolojik muayene ve görüntülemeler kas ağrısının nedenini ayırt etmekte önemlidir."
BU ALIŞKANLIKLAR FITIĞI TETİKLEYEBİLİR
Günlük hayatta farkında olmadan yapılan alışkanlıkların boyun fıtığını tetiklediğine dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Sarataş, "Duruş bozukluğuna yol açan uzun süreli masa ya da bilgisayar başında oturanlarda da boyun fıtığı daha sık ortaya çıkar. Başın öne doğru 1 cm yer değiştirmesi ile başın ağırlığının yaklaşık 2/5'i kadar boyun bölgesine binen yük artar. Buna göre 5 cm'lik yer değiştirme sonucu başın normal ağırlığının yaklaşık 2 katı kadar daha ağırlık boyun omurgası tarafından taşınmak durumundadır. Bu ağırlık artışı boyun eklemlerinde bağlarda ve kaslarda anormal streslere yol açar. Uzun süreler öne veya yukarıya bakarak sabit çalışmak, kulakla omuz arasına telefon sıkıştırıp uzun süreler konuşmak, ağır kaldırmak, uzun süreler bilgisayar/tablet/telefon ile vakit geçirmek boyun fıtığını tetikliyor." ifadelerini kullandı.
BOYUN FITIĞI TANISI NASIL KONULUYOR?
"Boyun fıtığı tanısı genellikle ağrı ile başvuran hastalara yapılan fiziksel muayene sonucunda konur. Ancak, basının tam olarak nerede olduğu ya da ağrının başka bir sebebi olup olmadığını anlamak için görüntüleme tekniklerinden de yararlanılır" diyen Dr. Öğr. Üyesi Şadiye Sarataş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muayene sonrası direkt grafi, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile boyun fıtığı tanısı netleşir. Röntgen filmleri omurgadaki kemik çıkıntıları ve disk aralıklarındaki daralmayı gösterebilir ancak boyun fıtığı ya da omurilikten çıkan sinirleri gösteremez. BT ve MRG (altın standart) taramaları tüm omurga bölümlerinin (omurlar, diskler, omurilik ve sinirler) ayrıntılı görüntülerini sağlar. Ayrıca elektriksel sinir iletkenlik çalışmaları (EMG) yapılarak boyun fıtığı sonucu oluşabilecek sinir hasarının bulguları aranabilir."
BOYUN FITIĞININ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR
Dr. Öğr. Üyesi Sarataş, boyun fıtığı tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı:
"Tedavi yöntemleri, kısa süreli boyunluk kullanımı ve istirahat, sinir basısını azaltmaya yönelik anti-inflamatuar ilaçlar, ağrı kontrolü için ağrı kesiciler, fizik tedavi, egzersiz veya epidural steroid enjeksiyonları ve cerrahidir.
Cerrahi olmayan tedavinin amaçları sinirin fıtıklaşmış olan diskten kaynaklanan basısını azaltmak, ağrıyı geçirmek ve hastanın günlük yaşam aktivitelerine dönmesini sağlamaktır. Bu amaçlara hastanın durumuna göre bir ya da daha fazla tedavi yöntemini birleştirerek ulaşmak mümkündür.
Boyun fıtığında uzun süreli istirahat önerilmez. Kısa (1-2 günlük) dinlenme sonrasında yeniden harekete başlanması kas güçsüzlüğünün önlenmesi açısından önemlidir. Boyun fıtığı tedavisinin önemli bir parçası fizik tedavidir.
Fizik tedavi pek çok farklı uygulamayı içeren bir tedavi türüdür. Bu tedavi kapsamında sıcak uygulamaları, ultrason, ağrı kesici ve kas güçlendirici akım tedavileri, masaj, mobilizasyon, kuru iğneleme, bantlama, traksiyon en sık kullanılan tedavi yöntemleridir.
Egzersiz tedavisinde öncelikle omurganın doğru kullanımı ve günlük yaşam aktiviteleri konusunda hastaya eğitim verilir. Daha sonra esneme, germe, kuvvetlendirme ve postür egzersizlerini içeren bir egzersiz programı başlatılır.
Yoğun egzersiz tedavisi, boyun fıtığı olan hastalarda şikayetlerin artmasına veya tekrarlara da yol açabilir. Bu nedenle egzersizler hastaya faydalı olduğu sürece ve şikayetlerin alevlenmesine neden olmayacak düzeyde uygulanmalıdır.
Tamamlayıcı ve destekleyici tedavi yöntemleri olarak ağrı mezoterapisi, nöral terapi, kupa tedavisi ve ozon tedavisi de boyun fıtığı tedavisinde kullanılabilir.
Diğer tedavilerden fayda görmeyen hastalar için cerrahi gerekli olabilir. Cerrahinin amacı diskin sinire basan bölümünün çıkarılmasıdır."