Sena Parlar
Akran zorbalığının sosyal medya yüzü oldukça acımasız ve farkındalığı düşük şekilde ilerliyor. Yüz yüze yapılan zorbalığın yerini çoğu zaman dm kutusundaki saldırgan bir mesaja bırakıyor. Özellikle gündemden hiç düşmeyen akran zorbalığına değinmek istedik. Peki akran zorbalığı nedir? Akran zorbalığı hangi psikoloji rahatsızlıklara temel hazırlar? Psikolog Elif Pehlivan, Sena Parlar'a çok özel açıklamalarda bulundu...
Akran zorbalığının en fazla 11-14 yaş aralığındaki çocuklarda görüldüğünü söyleyen Pehlivan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ergenlik başlangıcıyla birlikte çocuklar kimlik arayışına giriyor, gruplar içinde güçlü görünme ya da kabul görme isteği artıyor. Bu süreçte bazı gençler kendilerini gösterebilmek için başkalarını küçümseme ya da dışlama yoluna başvurabiliyor."
Akran zorbalığı kavramını nasıl tanımlarsınız?
Akran zorbalığı, sistematik bir güç dengesizliğidir.
Akran zorbalığı dediğimizde, kasıtlı, tekrarlanan ve güç dengesizliği içeren bir davranıştan söz ediyoruz. Bu yalnızca fiziksel saldırı anlamına gelmez; dışlama, küçük düşürme, dedikodu yayma, alay etme ya da sosyal medyada hedef gösterme gibi davranışlar da bu kapsama girer. Aslında bu, çocuklar arasındaki bir güç gösterisidir. Ayrıca, zorbalık yalnızca fail ve mağdur arasında değildir, izleyici grubun tutumu da süreci beslemektedir.
Zorbalık artık sadece teneffüslerde değil; telefon ekranlarında, mesaj kutularında, paylaşımlarda da yaşanıyor.
Zorbalığın en sık görüldüğü yaş grupları hangileri?
En yüksek oran 11–14 yaş arasında.
Ortaokul çağı kritik bir dönemidir. Araştırmalar, zorbalığın en yoğun 11–14 yaş arasında görüldüğünü gösteriyor. Ergenlik başlangıcıyla birlikte çocuklar kimlik arayışına giriyor, gruplar içinde güçlü görünme ya da kabul görme isteği artıyor. Bu süreçte bazı gençler kendilerini gösterebilmek için başkalarını küçümseme ya da dışlama yoluna başvurabiliyor.
Neden bazı çocuklar akranlarına zorbalık yapma eğiliminde olur?
Zorbalığın kökeninde çoğu zaman duygusal yoksunluk var.
Zorbalık yapan çocuklar çoğu zaman kendi içsel çatışmalarını dışa vuruyorlar; Zorbalığın altında sıklıkla empati eksikliği, duygusal regülasyon güçlüğü, aile içi çatışmalar, ilgisizlik veya değersizlik hissi bulunur. Zorbalık eğilimi gösteren çocukların bir kısmı geçmişte kendileri de mağdur olmuşlardır.
Zorbalığa maruz kalan çocuklarda gözlemlenen psikolojik etkiler?
Zorbalık çocukların ruh sağlığında derin izler bırakıyor.
Zorbalığa maruz kalan çocuklarda depresyon, kaygı, uyku sorunları ve travma belirtileri sık görülmektedir. Bu çocuklar çoğu zaman sessizce acı çekiyor. Okuldan uzaklaşma, başarısızlık, sosyal çekilme ve özgüven kaybı yaşıyor. Hem yüz yüze hem dijital zorbalığa maruz kalanlarda ise risk çok daha yüksek. Uzun vadede depresyon ve anksiyete bozukluklarına zemin hazırlayabiliyor.
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla siber zorbalık nasıl bir boyut kazandı?
Siber zorbalık, 24 saat süren görünmez bir şiddet biçimi haline geldi.
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte zorbalık dijital ortama taşındı. siber zorbalık çocukları sürekli tetik halinde tutuyor. Artık zorbalık okul çıkışında bitmiyor. Çocuk eve geliyor ama cep telefonundan, sosyal medya hesaplarından saldırı devam ediyor. Bu da 24 saat süren, görünmez ama çok etkili bir duygusal şiddet biçimi haline geliyor.
Ebeveynler ve okullar dijital zorbalığı fark etmekte neden zorlanıyor?
Ebeveynler ve öğretmenler bazen bu sessiz çığlığı duyamıyor.
Siber zorbalık çoğu zaman sahte hesaplar veya özel mesajlar üzerinden yapılıyor ve içerikler hızla silindiği için fark edilmeden kaybolabiliyor. Ebeveynler ve öğretmenler, teknolojiyi çocuklar kadar etkin kullanamadıkları için dijital platformlarda olup biteni çoğu zaman anlayamıyor. Bununla birlikte, sosyal medyada yapılan alaycı veya incitici paylaşımlar "şaka" olarak görülüp hafife alınabiliyor. Okullarda ve ailelerde dijital zorbalık konusunda farkındalık ve politika hâlâ yeterince gelişmiş değil; bu da mağdurların yaşadıkları süreci çoğu zaman sessizce sürdürmesine neden oluyor. Çocuklar utanç, korku duygularıyla yaşadıklarını gizlerken, okul yönetimleri de sosyal medya üzerinden yaşanan olayların müdahale sınırlarını belirlemekte zorlanıyor.
ÇÖZÜM, İLETİŞİM VE FARKINDALIKTA
Ebeveynler çocuklarıyla yargılamadan konuşmalı, onları dinlemeli. 'Ne paylaşıyorsun, kimlerle konuşuyorsun?' gibi soruları yasaklayıcı değil, koruyucu bir dille sormalı. Okullar da dijital zorbalıkla ilgili farkındalık eğitimleri düzenlemeli. Çocuklara empati, sınır koyma ve dijital güvenlik becerileri kazandırılmalı.
ZORBALIK BİR DAVRANIŞ BİÇİMİDİR, KARAKTER DEĞİLDİR
Zorbalık bir karakter özelliği değil, öğrenilmiş bir davranış biçimidir. Aynı şekilde empati, saygı ve şefkat de öğretilebilir. Eğer çocuklarımızı duygularını tanımaya, ifade etmeye ve başkasının hislerini anlamaya yönlendirirsek, zorbalığın yerini dayanışma alır.