AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA
Merve Kantarcı Çulha
Son günlerin tek konuşulan lezzeti Dubai çikolatası. Sosyal medyada deneyen çılgınca bir insan kitlesi varken hiç denemeyen şefler bile var. Aslında bu popülerliğe pazarlama, üretim ve algı olmak üzere üç şekilde bakılabilir. Fakat en önemli konulardan biri de Dubai çikolatasının psikolojik baskısı. Nasıl oldu da bu kadar popüler oldu?
Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Psikolojik Danışman Doç. Dr. Mehmet Kaya, Dubai çikolatasının jet hızıyla hayatımıza girdiği gibi jet hızıyla çıkacağını söyledi.
"SEBEP SADECE LEZZET DEĞİL"
Dubai çikolatasının popülerliğini şaşkınlıkla karşıladığını belirten Mehmet Kaya, şunları söyledi:
"Annemizin yemekleri, ailedeki birçok yaşantımız ile özdeşleştiğinden dolayı tat hafızamızda kalıcı yer tutar ve ömrümüzce o lezzeti arar dururuz. Bu açıdan Dubai çikolatasının kısa sürede bu kadar beğenilir olması sadece lezzeti ile açıklanabilecek bir şey olmasa gerek."
DUBAİ ÇİKOLATASI SOSYAL MEDYA BAŞARISI MI?
Sosyal medyanın etkisinin çok fazla olduğunu belirten Kaya, şöyle devam etti:
Sosyal medya, neyden zevk alacağımızın da hangi yiyeceğin sağlıklı veya besleyici olduğunun da hangi sıklıkta neyi ne kadar yememiz gerektiğinin de en temel belirleyicisi oldu.
Pazarlamada kullanılan "Reklam yapacaksan ürünün kişideki eksikliğini ona hissettir!" sloganını başka mecraların başaramadığı ölçüde gerçek kişilerle başarmakta.
Fenomenlerin reklamlarıyla etki ettiği her insan hem bireysel olarak gündelik hayatında hem de kullandığı sosyal medya araçları vasıtasıyla bir anda gönüllü reklamcıya dönüşmekte ve Dubai çikolatası veya herhangi bir ürünün kartopu etkisiyle popülerleşmesine hizmet etmekte.
DENEMEMEK EKSİKLİK DİYE ALGILANIYOR
Dubai çikolatası gibi popüler lezzetleri denemeyenlere toplumda bir baskı oluşturulduğunu söyleyen Kaya, şu şekilde konuştu:
"Daha denememiş olmanız "eksiklik duygularınızı" tetikleyen bir durum. En önemlisi "sensin," "sen farklısın" diyen kapitalist dünyada o "Ben(Ego)" in eksik olması veya eksik kalması kabul edilemez bir durum.
Denedikten sonra ise siz de diğerlerini eksik görebilirsiniz. İşin ilginç tarafı ise "sen farklısın", "sen bambaşkasın", "sen özelsin" denerek ve fenomen (eşsiz insan) olma arzusuyla bireysel farklılıklarımız ortadan kaldırılıyor ve o kadar aynılaşıyoruz ki...
Bir lezzeti beğenmenin ötesinde yeme içme alışkanlıklarımız bakımından da hiç farkına varmadan ve de çok gönüllü bir şekilde "popüler kültürün kölesi" haline dönüşüyoruz.
Her bir insan donanımları, kişilik özellikleri, duygusal ihtiyaçları bakımından eşsiz/benzersiz bir varlıktır ancak ne yazık ki aynılaşıyoruz her geçen gün. Aynı düşünen, aynı giyinen, aynı yeme alışkanlıkları/lezzet hafızasına sahip bireyler olma yolunda hızlıca atıyoruz adımlarımızı.
Popüler olanın bir parçası değilseniz hâlâ, kendinizi eksiklik, dışlanmışlık ve yalnızlık duyguları ile baş etmeye hazırlamanızı öneririm."