IHA
Diyabet hastası çocukların koronavirüse karşı nasıl tedbir alınması gerektiği merak ediliyor. Bu noktada aileleri uyaran uzmanlar, diyabet hastası çocukların yeni tip koronavirüse (Covid -19) yakalanma riskinin normal popülasyona benzer olduğunu söyledi.
İHA'ya açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Özlem Sangün, korona virüs enfeksiyonu ile ilgili her gün yeni bilgiler öğrendiklerini söyleyerek, şu şekilde konuştu:
‘’Bugüne kadar edinilen tecrübelere göre, enfeksiyon yaklaşık yüzde 85 oranında hafif ya da asemptomatik geçmekte ve gençlerde daha hafif seyretmektedir. Covid-19 enfeksiyonunun en sık belirtileri ateş, öksürük, halsizlik, solunum zorluğu olmakla birlikte sinir sistemine ait bulgular, tat ve koku alma ile ilgili sorunlar ya da deri döküntüleri de gözlenebilmektedir. Çocuklarda sadece ishal, kusma, huzursuzluk gibi belirtiler ile seyretmesi de mümkündür. Erişkinlerde diyabet, hipertansiyon, kalp-akciğer hastalıkları, bağışıklık yetmezliği olan hastalarda daha ağır seyrettiği ifade edilen bu hastalık bazen bilinen hiçbir sorunu olmayan genç bireylerde de ölümcül olabilmektedir. Dolayısıyla enfeksiyondan korunmak, izolasyon önlemlerini tam olarak yerine getirmek, kalabalık alanlarda maske takmak, sık el yıkamak ya da etkin bir el dezenfektanı kullanmak, dengeli beslenmek ve iyi uyumak, yaşı genç ve hiçbir sağlık sorunu olmayan bireylerde de büyük önem taşımaktadır.’’
Diyabet hastası çocukların yeni tip koronavirüse (Covid -19) yakalanma riskinin normal popülasyona benzer olduğunu ancak kötü kontrollü diyabeti ya da obezitesi olan çocuk hastalarda daha ağır seyrettiğini kaydeden Doç. Dr. Sangün, ‘’Bugün için “iyi kontrollü diyabet” olarak ifade ettiğimiz kan şekeri seyri düzgün olan diyabetli çocukların, Covid-19 enfeksiyonuna daha çok yakalandıklarını ya da hastalığı daha ağır geçirdiklerini söylemek mümkün değildir. Ancak kötü kontrollü diyabeti ya da ağır obezitesi olan çocukların hastalığı daha ağır geçirmeleri söz konusu olabilir. Bu nedenle diyabetli çocuklarımızın kan şekerlerini düzeni takip ederek hedef aralıkta tutmaları, beslenme düzenine uyum göstermeleri ve mümkün olduğunca ev içi egzersizlerini yaparak sağlıklı kalmaları büyük önem taşımaktadır. Çocuğa bakım veren ebeveynler bu dönemde çocuğu desteklemeli, ev içi düzenin sağlanmasına özen göstermeli, kaygı düzeyini azaltıcı, sakin ve olumlu bir tavır içinde olmalıdır. Çocuğun virüs enfeksiyonu ve sosyal izolasyon ile ilgili aklına gelebilecek soruları yaşına uygun olarak yanıtlanmalı, kaygı düzeyinin artmaması sağlanmalıdır.’’ diye konuştu.
Diyabetik hastalarda her enfeksiyon sırasında kan şekerlerinin dalgalanmalar gösterebileceği ifade eden Doç. Dr. Özlem Sangün, şunları kaydetti:
‘’Covid-19 dışında da enfeksiyonların hasta bireyde oluşturduğu stres nedeniyle hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği), ya da beslenmenin bozulması, kusma-ishal gibi durumlar, bazı ilaçların kan şekeri düşüklüğüne eğilim oluşturması gibi nedenlerle hipoglisemi (düşük kan şekeri) yaşanabilir. Ek olarak Covid-19 bulgularından biri olan tat ve koku alma bozuklukları nedeniyle beslenmenin daha kolay bozulması ve tedavide sıklıkla kullanılan hidroksiklorokin isimli ilacın bilinen hipoglisemik etkisi nedenleri ile bu enfeksiyon sırasında kan şekeri düşüklüğü daha sık oluşabilir. Bu nedenlerle özellikle insülin kullanmakta olan hastaların kan şekerlerini daha sık ölçmeleri, yükseklik ve düşüklük durumlarında kendilerine verilen eğitime uygun olarak insülin dozlarını düzenlemeleri ya da hipoglisemi müdahalesinde bulunmaları hastaneye başvuru ve yatışları azaltacaktır. Hastaneye başvurması gereken diyabetli hastalar mümkünse takip oldukları klinikle bağlantıda olmalı, mümkün değilse maskesini takarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Güncel klinik bilgiler ışığında diyabetik böbrek tutulumu ile ilgili olarak kullanılan ACE inhibitörü olarak bilinen ilaçların kullanımında sakınca bulunmamaktadır.’’