AKSAM.COM.TR / MOR PAPATYA
Fatimatüzzehra Maslak
Deprem, gem fiziksel hem de ruhsal yıkıma neden olur. Ülkemizde de geçtiğimiz günlerde yaşanan iki büyük deprem sonrası uzmanlar depremin ruhsal yıkımının etiklerinin fizikselden daha fazla hasar bıraktığını açıkladı. Sarsıntı, enkaz altında kalma, yakınlarını kaybetme, uzun süre açlık ve susuzlukla baş etmek aslında insanı ruhsal olarak da yoran yıpratan bir durumdur.
Depreme hiçbir zaman tam anlamıyla hazırlıklı olamayız. Ancak depremin neden olacağı durumları azaltabiliriz. Bunlardan biri de ruhsal durumlardır. Psikolojik desteğin gerektiği bugünlerde el birliğiyle bunun da üstesinden gelebiliriz.
* Bilimsel literatürde seismophobia olarak geçen deprem korkusu, travmatik bir olaydır. Travma grubuna girdiğinde ise ciddi sağlık sorunlarını tetiklediğini gösterir. Ruhsal açıdan sıkıntıların ardı sıra görüldüğü deprem korkusu, ileri süreçlerde daha şiddetli yaşanır.
* Kişi sürekli negatif yüklüdür. Bu da sinir krizi geçirme olasılığını artırır. Sinir sistemi kasılma ve eksik vitamin nedeniyle beyinsel işlevselliği düşürür.
* Kişi depreme ne kadar derin maruz kaldıysa o kadar yüksek oranda deprem korkusunu yaşama olasılığı artar.
* Sık sık uykudan uyanma, agresif tavırlar, korkuya bağlı stres bozukluğu ve ağlama krizleri en sık görülen durumlardır.
* Bunlarla baş etmenin en doğru yolu destek almaktır. Ayrıca çevremizdeki insanlardan aldığımız güven duygusudur. Kişinin kendini güvende hissetmesi ruhsal olarak bunalıma girmesini engeller.