Deprem nasıl meydana gelir?

Yer sarsıntısı veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayına deprem denir. Ülkemizin başına gelen en büyük depremlerden başlıca olanı ise; 17 Ağustos 1999 Gölcük depremidir. “Deprem nasıl meydana gelir?” sorusunun yanıtı haberimizde…

Ansızın gerçekleşebilecek olan bir afet olan deprem için alınabilecek en büyük tedbirlerden bazıları; yaşadığınız binanın depreme dayanıklılığını ölçtürmek ve deprem çantası hazırlamayı hafife almamaktır. Depremin frekansı, türü ve büyüklüğü sismograf ile ölçülmektedir

DEPREM NEDİR VE NASIL OLUŞUR?

Depremler, yerkabuğundaki fay adı verilen kırıklarda meydana gelir. Faylar, kayanın kırılgan özelliğe sahip olmasından dolayı yüksek basınç (gerilme, sıkışma veya bükülme) altında kırılmasıyla oluşur. Gerilme levhaların kademeli hareketi sonucunda yerkabuğunun değişik noktalarında meydana gelir. Depremler, kayalık bir alanda oluşan gerilmenin ani bir harekete yol açacak kadar yükselmesiyle olur. Bu hareket, kayanın en zayıf noktasında kırılmasıyla yeni bir fay oluşturabilir ya da kaya var olan fay boyunca kayar. Bunun sonucunda, gerilmenin boşalmasıyla olağanüstü büyük boyutta enerji açığa çıkar. Bu enerjinin çevredeki kaya kütlelerinde oluşturduğu titreşim depremi yaratır. Depreme yol açan kayalardaki kırılma ya da kaymanın başladığı noktaya deprem odağı, bu noktanın tam üzerine rastlayan alana da deprem merkezi denir.

KAYALARIN BÜKÜLMESİ

Bir fay boyunca yer alan kayalar üzerindeki gerilmenin etkilerini daha iyi anlayabilmek için iki süngeri yan yana tutun ve fayın bu iki "kayanın" birbirine değdiği noktadan geçtiğini düşünün. Kayanın bir bölümü bir yöne, diğeri ise karşı yöne itiliyor ya da çekiliyormuş gibi süngerleri yavaş bir biçimde karşıt yönlerde birbirine sürterek kaydırın. Süngerlerin kolayca hareket etmediğini göreceksiniz. Basınç belli bir noktaya erişip süngerler aniden kayana kadar bükülerek biçim değiştireceklerdir.

ŞOK DALGALARI

Bir depremin titreşimleri yerin derinliklerinden geçer. Bilim adamları, bunlara şok dalgaları ya da sismik dalgalar adını vermişlerdir (sismik sözcüğü, Yunancada "titreyen Dünya" anlamına gelen "seismos" sözcüğünden türetilmiştir). Deprem odağından yayılan farklı türdeki şok dalgaları, içinden geçtikleri kayalarda değişik titreşimler oluşturur.

 Şok dalgalarının başlıca iki türü primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olarak adlandırılır. Primer ya da P dalgaları, içinden geçtikleri kayaları sıkıştırır ve gerer. Sekonder ya da S dalgaları kayaları aynı anda hem yukarı-aşağı, hem de iki yana doğru hareket ettirir. Yüzey dalgaları adı verilen diğer türdeki şok dalgalarının da değişik sarsıntı yaratıcı etkileri vardır. Bunlar her depremde görülmez. Ancak görüldüklerinde deprem merkezine çok uzak yerlerde bile hasara yol açabilirler.