AKSAM.COM.TR/MOR PAPATYA
Merve Kantarcı Çulha
MasterChef'in başlamasına az kaldı ve herkes şef adaylarını heyecanla bekliyor. Bu seneki MasterChef'te herkesin dersine iyi çalıştığını söyleyen Danilo Zanna, adayların en çok elendikleri konuları açıkladı.
Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'nın sorularını yanıtlayan Danilo Zanna, MasterChef'in yeni sezonuyla ilgili de tüyolar verdi. İşte keyifli röportajın detayları...
MasterChef'in başlamasına az kaldı. Sizce şef adaylarının kendilerini beğendirmeye çalışırken en sık yaptığı hatalar neler?
MasterChef adayları arasında birçok yarışmacı bilmediği şeyi yapmaya çalışıyor. Zannediyorlar ki çok zor bir şey yaparsam şefler beğenir. Aslında biz şef adayını hangi konuda yetenekliyse o yemekte görmek istiyoruz. Örneğin, diyor ki ben pastacıyım ama size bugün somon yapacağım. Niye tatlı yapabilirsin yani ya da ben çok iyi bir balıkçıyım diyor bonfile yapıyor. Senin en iyi tarafın hangisiyse bize onu göster. Yarışmacılar tam tersi bilmeden bir şeyi göstermeye çalışıyor. Az tecrübe, az yetenek olduğu için birçoğu başarısız oluyor. En büyük hata bu... Öyle bir psikolojiyle geliyorlar. En önemli elenme sebepleri heyecan. İyi şefler bile bazen heyecandan yapamıyor. Biz de üzülüyoruz. Zaten çok üst düzey şeflere gelmeyin diyoruz. Burası tehlikeli. 20 senedir bu mesleği yapıyorsundur. Ev hanımısındır. Ama performansın heyecana yenik düşebilir. Bu yüzden aksi bir durum psikolojiyi olumsuz etkiler. Üzücü bir konu. Ev hanımları da birçok kişiyi eliyor, geçiyorlar.
Lezzetli yemeğin en önemli püf noktası nedir?
Bizim istediğimiz adayda işine ait tutkuyu görmek. Sizin bu alanda bir potansiyel olduğunu görmeyi bekleriz. Bu nasıl yapılır? Özel malzemeler alarak, özel bir kombinasyon yaparak, farklı bir yöresel lezzeti araştırarak... Bunlar bizim en fazla dikkatimizi çeken şeyler. Tavsiyem hazırlanın. Evde aynı sürede o yemeği yapmaya çalışın. Belki de 15 kere deneyin. Orada ilk defa yapan zaten yapamıyor... Süre gerçekten kısa ve hemen bitiyor.
Aynı yemeği yapan içerisine yöresel bir şey kattığı zaman öne geçiyor. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Bazen çok radikal bir yöre bile olsa bir şey katmaya bile gerek yok. Yöresel ve çok doğru bir yemekle de öne geçebilirsiniz. Bazen hiç bilmediğimiz geleneksel lezzetler de karşımıza geldiği oluyor. Bu sene bayağı araştırıyorlar, hazırlanıyorlar. Hazırlanan çok var. Çok detay veremiyorum ama bu sene herkes dersine çalışıp geliyor. Kitap yazan var. Eski MasterChefler gibi değil. Bu sene daha çok hazırlık var.
Adaylara ne önerirsiniz?
Adaylar MasterChef'in bir oyun olduğunu unutmamalı. Hayattaki bazı şeyleri çok ciddiye alıyoruz. Aslında o kadar ciddi şeyler değildir. Kariyer değil ama tabi kariyere giden yol diyebiliriz. MasterChef olmadı diye de hayat bitmez yani... İlk yaptığımız MasterChef'ten elenen biriyle bir restoranda karşılaştık. Yanıma geldi kendini tanıttı, hatırladım. Sonra tıp okuduğunu ve doktor olacağını söyledi. Yani MasterChef'e girmediyse de tek yol bu değil. Adayların tüm heyecanını, hayalini MasterChef'e yüklemesi onları çökertiyor. Elenmek hayatın sonu değil. Büyük beklentiler başarıyı da engeller.
İzmir'deki restoranınızda sunduğunuz lezzetlerle alakalı neler söylemek istersiniz?
İzmir'deki restorantın benim için özelliği yorum restorantı olması. Geleneksel İtalyan lezzetlerini burada yorumluyoruz. Biz Türk malzemelerini çok kullanıyoruz. Tatlılarda Antep fıstığı kullanıyoruz. Buradaki birçok lezzette temel malzemelerde soğan, sarımsak, domates... Hepsi sertifika ürünü... Bizim soğanımız Ankara'dan geliyor. Sarımsaklar Kastamonu'dan geliyor. Coğrafi işaret ürünü yani... Yemekler üzerinde biraz da oynamaya çalışıyoruz.
Peki, diğer İtalyan şefleri bu durumu nasıl değerlendiriyor? Yemeklerimizi değiştiriyorsunuz demiyorlar mı?
Ben senelerdir buna uğraşıyorum. Benim için en önemli şey müşteri yorumu. Müşteri çok beğeniyor, talep zaten çok. Restoranda zaten rezervasyonsuz yemek zordur. Ben temellerin dışına zaten çıkmıyorum. Böyle bir korkum yok.
Kendinizi yüzde kaç Türk hissediyorsunuz? Artık bayağı bizden birisiniz...
Gerçekten Türk kültürü bana çok iyi geldi. Yüzde kaç bilemem, sonuçta ben bir İtalya'nım, bundan da gurur duyuyorum.(Gülüyor) Ama Türkiye'de yaşamaya başladıktan sonra duygusal oldum. (Gülüyor) Türk olmak da bana katkı sundu. İtalya'ya ara ara ailem ve işler için gidiyorum. Ama sonunda Türkiye'deyim tabi ki... Buradayım hiçbir yere gitmedim.(Gülüyor)