Cilt bakımı trendleri; hangisi gerçek hangisi efsane? En etkili cilt bakım ürünleri

Yaşamla temas ilk olarak cildimizde başlar. Cildimiz vücudumuzda en büyük alana sahip organımız. İlk giysimiz olan cildimize özenli bakmak oldukça önemli. Zira yaşlılığın görünür belirtileri de ciltte ortaya çıkar. Son zamanlarda sosyal medya pazarında ise geniş yer tutan cilt bakım ürünlerine uzman ışığıyla göz attık. Güzellik ve gençlik trendinin son hız devam ettiği çağımızda hangi cilt bakım ürünleri zamanı yaşlanmayı geciktirir? Hangi kolajen daha etkilidir? Doç Dr. Enver Turan Akşam'dan Sena Parlar'a özel açıklamalarda bulundu…

Sena Parlar

Cilt yüzeyinde oluşan sivilce, akne ve lekeler özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde özgüven eksikliğine yol açar. Cildimiz en değerli imzamız. Tıpkı parmak izi gibi bireye özel. Bu farklılık her cildin ihtiyacı olan bakımı da farklı kılıyor. Güzellik pazarında "lekelerim bu krem sayesinde yok oldu" etiketiyle paylaşılan kremlere karşı işin uzmanı uyarılarda bulunuyor. Zira cildinize evde kendi kendinize yapacağınız bir işlem üzücü sonuçlara yol açabilir. Cilt sağlığını önemseyen herkesin en az bir kez aklına gelen 15 soruyu Sena Parlar Doç. Dr Enver Turan'a sordu...

Cilt sağlığını iyileştirmek için dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve güneş koruyucu kullanımı gibi genel bakım alışkanlıkları da büyük önem taşıdığını ifade eden Doç Dr. Enver Turan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sosyal medyada birileri bir ürünü övdü diye o ürün herkeste aynı sonucu vermez. Cilt tipi, yaş, hassasiyet gibi faktörler göz önüne alınmadan yapılan denemeler tahrişe, akneye ya da leke artışına yol açabiliyor."

Sosyal medyada cilt bakımı trendleri gerçek mi, efsane mi?

Soru: Son zamanlarda cilt bakımı konusu sosyal medyada adeta bir patlama yaşıyor. Herkes bir ürün öneriyor, bir uygulama gösteriyor. Çeşitli uygulamaların ne denli harika sonuçlar verdiğini ifade ediyor. Biz işin uzmanına sormak istiyoruz:

Cilt bakımı neden bu kadar önemli? Sadece estetik bir konu mu, yoksa sağlıkla da ilgisi var mı?

Cevap: Evet, bu konu genellikle sadece güzellik ölçütleriyle ilişkiliymiş gibi algılanıyor ama aslında işin kökü cilt sağlığı. Cildimiz, vücudumuzun en büyük organı ve bizi dış dünya ile temas ettiren bir bariyer. Zararlı mikroorganizmalara, ultraviyole ışınlara, kimyasal maddelere karşı bizi koruyor. Dolayısıyla cilt bakımı sadece estetik değil, aynı zamanda bu bariyerin sağlıklı kalması için de gerekli.

Soru: Peki, herkesin uygulayabileceği temel bir cilt sağlığı rutini var mı? Yani altın kurallar diyebileceğimiz şeyler?

Cevap: Elbette var. Herkesin cilt tipine uygun bir temizleyiciyle günde en az bir kez cildini temizlemesi, sabah mutlaka geniş spektrumlu bir güneş koruyucu kullanması ve gece nemlendiriciyle cildini desteklemesi gerekir. Bunlar, her yaşta ve her cilt tipinde uygulanabilecek en temel ve en etkili adımlardır.

Soru: Sosyal medyada sayısız bilgi ve ürün var. Herkes bir şeyler deniyor. Sizce insanlar en çok nerede hata yapıyor?

Cevap: En sık gördüğüm hatanın "her duyduğunu denemek" olduğunu söyleyebilirim. Sosyal medyada birileri bir ürünü övdü diye o ürün herkeste aynı sonucu vermez. Cilt tipi, yaş, hassasiyet gibi faktörler göz önüne alınmadan yapılan denemeler tahrişe, akneye ya da leke artışına yol açabiliyor.

Soru: Ürün kullanımı konusunda da bir kafa karışıklığı var. Az ama etkili ürünler mi, yoksa kat kat süreceğimiz farklı içerikler mi daha doğru?

Cevap: Bu soruyu çok duyuyorum. Aslında cevabı sade: Cildinize uygun, etkisi kanıtlanmış az sayıda ürünle ilerlemek her zaman daha doğru. 10 adımlık kürler uygulamak yerine, doğru ürünleri doğru sırayla kullanmak hem daha etkili sonuçlar verir hem de cildi ciddi derecede yormaz.

Soru: Peki herkes aynı ürünleri kullanabilir mi?

Cevap: Maalesef hayır. Yağlı ciltle kuru cildin ihtiyacı farklıdır. Sivilceye meyilli bir cilde sahip biriyle, Gül hastalığı (rosacea) gibi hassas cildi olan birinin kullanacağı ürün aynı olamaz. Dermatologlar olarak önce cilt tipini belirliyoruz, sonra ihtiyaca yönelik içerikler seçiyoruz.

Soru: Sosyal medyada çok görülen tarifler var. Mesela diş macununu sivilceye sürmek gibi. Bu doğru mu?

Cevap: Şöyle söyleyeyim, bu tariflerin çoğu kulaktan dolma ve cilde zarar verme potansiyeli taşıyor. Diş macunu, florid ve mentol gibi cilt için tahriş edici maddeler içeriyor. Anlık bir kuruluk yaratabilir ama sivilceyi geçirmez, üstelik cildi yakabilir.

Soru: Doğal malzemelerle yapılan maskeler peki? Bal, limon, yoğurt gibi...

Cevap: Doğal olması zararsız olduğu anlamına gelmiyor maalesef. Limon gibi asidik maddeler lekelenmeye, yoğurt gibi süt ürünleri cilt florasını bozabilir. Bal bazen faydalı olabilir ama hipoalerjenik olmaması nedeniyle dikkatli kullanılmalı. Evdeki malzemelerle çeşitli deney yapmayı riskli buluyorum.

Soru: Tonik konusuna gelelim. Çok sık duyuyoruz, gerçekten gerekli mi?

Cevap: Tonik eski anlayışta bir temizlik adımıydı. Şimdi ise içeriğine göre farklı işlevleri olabilir. Ama her tonik gerekli değil. Alkol içeren toniği tavsiye etmiyoruz mesela ya da belli bir oranın üzerinde alkol içeriyorsa zararlı olabilir. Ama nemlendirici içeren tonikler hassas ciltler için faydalı olabilir.

Soru: Evde yapılan kimyasal peelinglere ne diyorsunuz?

Cevap: Bu uygulamalar aslında dermatolojik işlemlerdir ve uzman kontrolü gerektirir. Ama maalesef ülkemizde bu ürünler denetimsiz olarak satılmakta ve bu durum halk sağlığı açısından ciddi riskler doğurmaktadır. Yoğun AHA-BHA içerikleri bilinçsiz kullanıldığında ciltte yanıklara, lekelere neden olabilir.

Bu ürünler çeşitli sitelerde dövme silme, cilt gençleştirme, renk açma, iz tedavisi gibi başlıkları altında reklamları yapılarak satılan ürünler. Bunlardan en ciddi problemlere neden olduğunu gördüğüm ürün TCA (trikloroasetik asit). TCA yani triklorasetik asit, ciltte kontrollü kimyasal soyma yapmak için kullanılan güçlü bir tıbbi asittir. Uzman olmayan kişiler tarafından evde bilinçsizce kullanıldığında ciltte ciddi yanıklara, kalıcı lekelere ve hatta izlere yol açabilir.

Cilt tedavileri mutlaka dermatolog gözetiminde, uygun ürünlerle ve steril koşullarda yapılmalıdır. Lütfen sağlığınız için bu tür müdahaleleri evde denemekten kaçının.

Soru: Siyah nokta bantları ve vakum cihazları zararlı mı?

Cevap: Siyah nokta bantları ve vakum cihazları kısa vadede gözenekleri temizlemiş gibi görünse de uzun vadede cilt bariyerine zarar verebilir. Özellikle vakum cihazları ciltte tahrişe, kılcal damar çatlamalarına ve hassasiyet artışına neden olabilir. Bantlar ise cildi aşırı kurutarak doğal yağ dengesini bozabilir. Siyah nokta tedavisi kişiye özel olmalı ve bir dermatolog tarafından planlanmalıdır. Evde yapılan bu tür müdahaleler, cilt sağlığınızı riske atabilir.

Soru: Gua Sha ve yüz masajları etkili mi?

Cevap: Gua Sha ve yüz masajları doğru yapıldığında geçici olarak kan dolaşımını artırabilir ve ciltte daha canlı bir görünüm sağlayabilir. Ancak bu uygulamaların cilt sarkmalarını önlediğine veya kırışıklıkları giderdiğine dair bilimsel bir kanıt yoktur. Aşırı baskı uygulandığında morarma, damar çatlaması ve cilt hassasiyetine neden olabilir. Cilt sağlığı için bilimsel temellere dayalı ürünler ve yöntemler tercih edilmelidir. Estetik beklentilerle yapılan uygulamalar mutlaka uzman görüşüyle desteklenmelidir.

Soru: Dermaroller kullanımı evde yapılabilir mi?

Cevap: Bu konu çok hassas. Dermaroller dediğimiz cihaz ciltte mikro kanallar açarak cilt yenilenmesini uyarır. Ancak, evde kullanımının riskli olduğunu düşünüyorum. Yanlış teknikle kullanıldığında ciltte enfeksiyon, tahriş ve iz oluşumu gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca, dermaroller kullanımı sonrası ciltte iyileşme süreci gerektirdiği için hijyen ve sterilizasyon çok önemlidir.

Soru: Kolajen ürünleri için ne dersiniz? Gerçekten işe yarıyor mu?

Cevap: Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını sağlayan önemli bir proteindir. Kolajen içeren serum ve kremler cilt yüzeyinde geçici bir nemlendirici etki yaratabilir, ancak bu ürünlerin cildin derin katmanlarında gerçek anlamda kolajen üretimini artırıp artırmadığı konusunda bilimsel veriler sınırlıdır. Ağız yoluyla alınan kolajen takviyelerinin ise emilimi ve cilt üzerindeki etkisi daha karmaşıktır. Bazı çalışmalar, kolajen peptitlerinin sindirim yoluyla vücuda alındığında cilt elastikiyetini artırabileceğini öne sürse de, bu etkiler kişiden kişiye değişebilir. Kolajen takviyelerinin etkinliği, kullanılan formülasyona ve kişinin cilt yapısına bağlı olarak değişir. Cilt sağlığını iyileştirmek için dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve güneş koruyucu kullanımı gibi genel bakım alışkanlıkları da büyük önem taşır. Sonuç olarak, bu ürünler tek başlarına mucizevi sonuçlar yaratmaz, ancak doğru kullanıldığında cilt bakım rutinini destekleyebilir.

Soru: Son dönemde herkes 'cilt bariyeri onarma'dan bahsediyor. Nedir bu tam olarak?

Cevap: Cilt bariyeri, cildin dış etmenlere karşı savunma mekanizmasıdır. Bu bariyer, su kaybını engeller, zararlı mikroplara karşı koruma sağlar ve cildin pH dengesini korur. Cilt bariyerinin bozulması, kuru, hassas, kızarık ve iltihaplı cilde neden olabilir. Son yıllarda, aşırı temizleyici kullanımı, sert cilt bakım ürünleri veya çevresel faktörler cilt bariyerinin zarar görmesine yol açabiliyor. Cilt bariyerini onarmak, bu zararı geri almak ve ciltteki doğal dengeyi yeniden sağlamak için nemlendirici, besleyici ve onarıcı ürünler kullanmak gerekir. Özellikle hyaluronik asit, seramid ve gliserin içeren ürünler cilt bariyerinin güçlenmesine yardımcı olabilir. Cilt bariyerinin sağlıklı olması, uzun vadede daha genç, canlı ve sağlıklı bir cilt görünümü sağlar.

Soru: Yine yüz buzlamak yani skin icing de çok sık olarak denk geldiğimiz bir uygulama bu konudaki görüşünüz nedir, gerçekten faydalı mı?

Cevap: Yüz buzlamak, yani "skin icing," son zamanlarda cilt bakım rutinlerinde popüler bir uygulama haline gelmiştir. Cilt üzerine buz uygulamak, geçici olarak kan dolaşımını artırarak ciltteki şişliklerin inmesine ve kızarıklıkların azalmasına yardımcı olabilir. Ancak bu uygulamanın uzun vadeli cilt sağlığı üzerinde kanıtlanmış etkileri oldukça sınırlıdır. Aşırı soğuk, ciltte hassasiyet, damar genişlemesi ve hatta cilt yanıkları gibi olumsuz etkilere yol açabilir. Ayrıca, buzun doğrudan cilde uygulanması, cilt bariyerine zarar verebilir. Kısa süreli rahatlama sağlasa da, cilt sağlığını iyileştirmek için daha bilimsel ve güvenli cilt bakım yöntemlerine odaklanmak daha faydalı olacaktır.

Soru: Peki cilt problemleri veya cilt sağlığı için bunca popüler ürün arasında en faydalı olanları hangileridir ve nasıl kullanılmalıdır gibi bir soru sorsam?

Retinol (Vitamin A): Cilt yenilenmesini hızlandırır, kırışıklıkları azaltır, akne tedavisinde etkilidir ve cilt tonunu düzeltir. Daha çok gece kullanılmasını öneriyoruz. Başlangıçta haftada birkaç kez, cilt alıştıktan sonra günlük kullanılabilir. Gündüzleri mutlaka güneş koruyucu kullanılmalıdır.

C Vitamini (Askorbik Asit): Antioksidan özelliği ile ciltteki serbest radikalleri nötralize eder, lekeleri azaltır ve cildin aydınlanmasını sağlar. Sabahları temizlenmiş cilde serum şeklinde uygulanabilir. Üzerine nemlendirici ve güneş koruyucu eklenmelidir.

Hyaluronik Asit: Cildi derinlemesine nemlendirir, cilt dolgunluğunu artırır ve ince çizgilerin görünümünü azaltır. Hem sabah hem akşam, nemli cilde uygulanarak, üzerine nemlendirici kullanılabilir.

Niasinamid (Vitamin B3): Cilt tonunu eşitler, akne oluşumunu engeller ve iltihaplanmayı azaltır. Hem sabah hem akşam kullanılabilir. Genellikle serum formunda, nemlendirici öncesinde uygulanması önerilir.

Peptitler: Cilt bariyerini güçlendirir, cilt onarımını destekler ve kırışıklıkları azaltır. Sabaha veya geceye yönelik krem veya serum olarak uygulanabilir, genellikle cilt bakım rutininde son adım olarak kullanılır.

Kolajen: Cildin elastikiyetini artırır, ince çizgilerin görünümünü azaltır ve cilt sıkılığını artırır. Kolajen serumları ve krem formları gündüz veya gece kullanılabilir. Ağız yoluyla alınan kolajen takviyeleri de mevcuttur.

AHA-BHA (Alpha-BHA Hydroxy Acid): Cilt yüzeyindeki ölü hücreleri temizler, cilt tonunu eşitler ve pürüzsüzleştirir. Haftada birkaç kez, temiz cilde tonik veya serum olarak uygulanabilir. Güneşe karşı hassasiyeti artırabileceğinden, akşamları ve güneş koruyucu ile kullanılması önerilir.

Ceramidler: Cilt bariyerini güçlendirir, nem kaybını önler ve cildin doğal dengesini korur. Hem sabah hem akşam nemlendirici ürünlerde veya serumlardan sonra kullanılabilir.

Gliserin: Cildi derinlemesine nemlendirir, cilt bariyerini korur ve su kaybını engeller. Nemlendirici ürünlerde yaygın olarak bulunur, cilde son adımda uygulanarak nem kaybını engeller. Bu maddelerin etkin sonuçlar elde edilmesi için doğru kullanım sıklığı ve cilt tipine uygun ürünler seçmek önemlidir.

Soru: Kore cilt bakımı rutinleri de çok popüler. Gerçekten etkili mi?

Cevap: Kore cilt bakımı, gerçekten çok popüler çünkü cildi derinlemesine bakım yapmaya yönelik bir yaklaşım sunuyor. Ancak, her cilt tipi farklı, bu yüzden her adım herkese uygun olmayabilir. Özellikle hassas ciltler için fazla ürün kullanmak, ciltte irritasyona yol açabilir. Bu rutin etkili olabilir ama cilt tipine uygun ürünler seçmek çok önemli.

Soru: Güzellik salonlarındaki bakımlarla medikal bakım arasındaki fark nedir?

Cevap: Güzellik salonlarındaki bakımlar genellikle cilt bakımı, masaj ve rahatlatıcı işlemler gibi estetik odaklıdır ve genellikle cildin dış görünüşünü iyileştirmeyi amaçlar. Medikal bakımlar ise bir dermatolog veya uzman hekim tarafından, cilt hastalıkları veya yaşlanma belirtileri gibi daha derin problemleri hedef alarak yapılır. Medikal bakımlar, lazer tedavileri, botoks, dolgu ve kimyasal peeling gibi yöntemleri içerir ve bilimsel temellere dayanarak daha uzun süreli, klinik sonuçlar sağlar. Özetle, güzellik salonu bakımları daha kozmetik, medikal bakımlar ise tedavi odaklıdır.

Soru: Çok teşekkür ederiz hocam, son derece bilgilendirici bir sohbet oldu.

Cevap: Ben teşekkür ederim. Cilt sağlığı, genel sağlığın bir parçasıdır. Bilinçli yaklaşırsak hem güzel hem sağlıklı bir cilde sahip olabiliriz.