ELİF ÇARMAN
Gözlerde yaşanan bulanık görme çoğu zaman yorgunluk, ekran ışığı ya da uykusuzlukla ilişkilendirilse de, aslında çok daha ciddi hastalıkların erken sinyali olabilir. Uzmanlara göre bulanık görme, özellikle diyabet (şeker hastalığı) ve hipertansiyon (yüksek tansiyon) gibi sistemik hastalıkların göz damarlarında yarattığı tahribatın ilk belirtisidir.
Diyabet, kanda yükselen şeker oranı nedeniyle vücuttaki damar yapısını olumsuz etkiler. Bu durum, retina adı verilen gözün arka tabakasındaki damarlarda hasara yol açarak diyabetik retinopati adı verilen ciddi bir tabloya neden olabilir.
Görmede bulanıklık, kararma, renklerde solukluk veya ani görme kayıpları bu hastalığın erken belirtileri arasında yer alır. Uzmanlar, diyabet hastalarının yılda en az bir kez kapsamlı göz muayenesinden geçmesi gerektiğini vurguluyor.
Sürekli yüksek seyreden tansiyon, göz damarlarında basınç artışına neden olarak görme sinirlerine zarar verir. Bu durumda hipertansif retinopati gelişebilir. Gözde damar tıkanıklıkları, kanama, bulanık görme ve baş ağrısı bu rahatsızlığın en sık görülen belirtilerindendir. Tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybı riski artar. Düzenli tansiyon kontrolü, hem genel sağlık hem de göz sağlığı için hayati öneme sahiptir.
Eğer aşağıdaki belirtilerden biri sizde varsa vakit kaybetmeden bir göz hekimine başvurmanız önerilir:
Aniden başlayan bulanık veya çift görme,
Göz önünde ışık çakmaları veya kararma,
Görme alanında boşluklar oluşması,
Baş ağrısı, göz ağrısı veya gözlerde basınç hissi.
Gözdeki küçük değişiklikler bile bazen vücudun genel sağlığı hakkında önemli ipuçları verir. Uzmanlar, "Bulanık görmeyi geçici bir sorun olarak görmeyin, bu belirti diyabet veya hipertansiyonun ilk sinyali olabilir" diyerek uyarıyor. Erken tanı sayesinde hem görme kaybı riski azaltılabilir hem de altta yatan hastalıklar kontrol altına alınabilir. Düzenli göz muayeneleri, sağlıklı bir görme için en güçlü koruma kalkanıdır.