Botoks yüzünüzün ifadesini bozar mı?

Sadece doğru beslenme veya tek bir besine odaklanmak yüzde zamanla oluşan kolajen kaybını önlemeye yeterli olmaz. Hem sağlıklı beslenmeli hem de kırışıklıklar bulundukları bölgede yerleşmeden önüne geçilmeli. Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz Botoks “Clostridium botulinum” isimli bakteriden elde edilen tıbbi bir protein. Bu protein, aslında çok uzun zamandır göz ve nörolojik hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Kırışıklıkları gidermek amacıyla ise 2000’li yılların başı itibariyle güvenli ve başarılı bir şekilde kozmetik sektöründe kullanıma girdi.

Op. Dr. Bilgehan AYDIN

dr.bilgehanaydın@gmail.com

Yüzümüzdeki çizgiler, mimik hareketleri sırasında cilt altındaki küçük kasların kasılmalarıyla oluşur. Bu kasların kasılması zamanla cilde yerleşerek kalıcı çizgi ve kırışıklıkları oluşturur. Botoks, enjeksiyon yapılan bölgede sinirlerdeki geçişi bloke edip “kas kasılmasını engelleyerek” buradaki derinin gerginliğini sağlar. İyi bir sonuç için erken dönemde botoks tedavisi çok önemli. Erken müdahale edilmezse zamanla çizgiler derinleşir tek başına botoks tedavisi yeterli düzelmeyi sağlayamaz farklı tedavilerle desteklemek gerekir.

Daha bebeklikten itibaren ağlamayla, gülümsemeyle yüz mimiklerimizi kullanmaya başlarız. Tüm bu mimiklerle, her yüz hareketiyle birlikte kolajen kaybı yaşanır. Bu kolajen kaybı kendisini ince çizgiler, kırışıklıklarla gösterir. Zamanla sigara içmek, çevre kirliliği gibi faktörler de kolajen ve elastin kaybına yol açar. Cildi yaşlandıran etkenlerden korumak için tek başına doğru beslenme yetmeyebiliyor. Dışarıdan da medikal uygulamalarla desteklemek gerek.

Toplumun büyük kesimi tarafından doğru bilinen yanlış, botoks enjeksiyonlarına başlamak için kırışıklıkların, çizgilerin oluşmasını beklemek. Oysa doğru olan yüzde mimiklerin çok olduğu alanlarda genç yaşlardan başlayarak tedbir almalıyız. Böylece çizgileri hiç oluşmadan önlemek, dolayısıyla kolajen liflerini koruma altına almak mümkün olur. Botoks tedavisine rutin aralıklarla devam edilirse giderek daha başarılı sonuçlar alınır. Çizgiler giderek hafifler ve yenilerin oluşması engelleyebiliriz. Cilt eskiye nazaran daha iyi bir görünüm kazanır. Botoks 18 yaş ve üzeri herkese uygulanabiliyor. Gebe ve emzirenlerde ise uygulanması önerilmez.

İlk kez botoks yaptıran hastaların en çok yönelttiği soru ‘yüz ifadem kaybolur mu?’  sorusu. Uygulama esnasında uygulamanın yapılacağı alan ve dozaj buna göre planlanırsa son derece doğal bir ifade sağlanır. Sağlık açısından yan etkisi bulunmuyor. Enjeksiyon esnasında geçici olan hafif kızarıklık veya şişlik oluşabilir. Sonrasında bu durum geçer. Botoks dışında, Hyalüronik Asit Dolgu maddeleri, Ulthera, Altın İğne gibi ileri teknoloji sistemleri ve anti-aging kremleri uygulanıyor. Cildimiz, doğumdan ölüme kadar bizimle gelen zamana karşı koyamayan değiştiremediğimiz bir kıyafetimiz. Ömür boyu bizimle olan kıyafetimize ne kadar iyi bakarsak o kadar geç yıpranır ve eskir. Yaşlanma ve kırışıklıklar her ne kadar hayatın bir gerçeği olsa da daha oluşmadan tedbir almak, var olanları geriletmek, yüze canlı bir görünüm kazandırmak mümkün. Artık iyice derinleşmiş kırışıklıkları çözmekte etkili cerrahi operasyonlar ve lazer uygulamaları olsa da, onları henüz oluşmadan önlemek en etkili yaşlanma karşıtı tedavilerin başında geliyor.