Bilimsel etkisi kanıtlanan kanser düşmanı besinler

Bitkisel tedavi anlamına gelen fitoterapi özellikle kanser hastaları tarafından araştırılıyor. Bilimsel etkisi kanıtlanan kanser düşmanı besinler ise lif içeriği zengin meyve ve sebzeler, zencefil, keten tohumu, sarımsak, zerdeçal şeklinde sıralanıyor. Kanser ilaçlarının yan etkisinden kaçınanların fitoterapiyi tercih ettiğini söyleyen uzmanlar, kanser hastaları için önerilerde bulundu.

DHA

Kanser tedavisi gören birçok hasta fitoterapiyi(bitkilerle tedavi) araştırıyor. Peki, hangi besinler kanser düşmanı? Kimler fitoterapiden faydalanabilir? Kanser tedavisi gören hastaların, ilaçların yan etkilerinden korunmak için fitoterapiye (bitkilerle tedavi) yöneldiğini söyleyen Farmakoloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Yıllar, “Doktora başvurmadan arkadaşlarınızın tavsiyesiyle böyle bir tedavi yöntemine başvurmayın. Ayrıca, doktorların Sağlık Bakanlığı’ndan sertifikalı olmasına dikkat edin.” dedi.

DHA'ya açıklamalarda bulunan Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğr. Gör. Prof. Dr. Okan Yıllar, kanser tedavisinde fitoterapinin etkisini değerlendirerek, önerilerde bulundu.

HEDEFE YÖNELİK AKILLI İLAÇLAR GELİŞTİRİLDİ

Günümüzde ilaçların yan etkilerini azaltacak şekilde, yalnızca kanser hücresinin yaşaması için kritik olan proteinleri, genleri, reseptörleri hedef alan hedefe yönelik akıllı ilaç adı verilen yeni moleküllerin geliştirilip, kullanılmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Yıllar, “Hedef, kanser hücresi olduğu için, diğer hücrelerin etkilenmesi çok daha aza indirilmiştir. Bu ilaçların çeşitleri artmakta ve her geçen gün gelişimleri devam etmektedir.” dedi.

YAN ETKİLERDEN KAÇINANLAR FİTOTERAPİYİ TERCİH EDİYOR

Günümüzde kanser ilaçlarının yan etkilerinden dolayı insanları fitoterapiyi tercih ettiğini anlatan Prof. Dr. Yıllar, şu şekilde konuştu:

“Bugün insanların tamamlayıcı ve alternatif tedaviyi tercih etmeleri için birçok sebep ortaya çıktı. Bunların başında modern ilaç tedavisi sırasında ortaya çıkan yan etkilerden kaçınmak, kolay ulaşılabilir olması, yüksek ilaç ücretleri ve bitkisel tedavilerin doğal ve zararsız olduğuna inanılmasının geliyor. Unutulmaması gereken en önemli nokta, doğal olan her ürünün güvenli olmadığıdır. Yapılan çalışmalarla bitkisel ürünlerden kaynaklanan çok tehlikeli ve öldürücü yan etkiler gözlemlenmiştir ve günümüzde bu konudaki çalışmalar devam etmektedir.” 

KANSER RİSKİNİ AZALTAN BESİNLER

Fitoterapinin, başta kanser olmak üzere birçok kronik hastalığı azaltabildiği yönünde bilimsel çalışmaların olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yıllar, “Beslenme ile ilgili uzmanlar, hayvansal yağ ve et ürünlerinin azaltıldığı bitkisel ürünlerin ise arttırıldığı beslenme şeklini öneriyor. Yapılan birçok çalışma, lif içeriği zengin meyve ve sebzelerin, zencefil, keten tohumu, sarımsak, zerdeçal gibi yüksek protein içeriği olan besinlerin kanser riskini azaltıcı etkisi olduğunu ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

DOKTORA BAŞVURMADAN HERHANGİ BİR ÜRÜNÜ KULLANMAYIN

Kanserle ilgili olarak bitkisel ürünlerin kullanılmasının iki nedeni olduğunu aktaran Prof. Dr. Yıllar, “Bunlardan biri, kansere yakalanmamak için korunma amaçlıdır. Diğeri ise, kanser hastasının, sosyal, kültürel ve maddi durumu ile ilişkili olarak, çeşitli kaynaklardan temin edilmiş bitkisel ürünleri kullanmasıdır. Hasta, bu yardımcı ürünleri mutlaka kullanmak istiyorsa, doktoruna danışıp, tavsiyesini almalı ve o şekilde kullanmalıdır. Aksi takdirde diğer ilaçlarla etkileşim, kötü ürün ya da fazla doz yüzünden organ hasarları gibi komplikasyonlar da sahneye çıkabilir.” dedi.

DOKTORLARIN SERTİFİKALI OLMASI GEREKİYOR

Alternatif ve geleneksel ürünlerin bilerek ya da bilmeyerek kullanımlarının artmasının Sağlık Bakanlığını harekete geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Okan Yıllar, fitoterapi yapacak kişilerin mutlaka tıp doktoru olması ve Sağlık Bakanlığının açtığı ‘sertifika programı’ından sertifikasını alması gerektiğini söyledi.